Her bir yerinde farklı bir doğa güzelliğini barındıran bu bölge genellikle günübirlik seyahatlerin popüler merkezlerinden biri. İlçeye ulaşımın diğer Karadeniz kıyı yerlerine nazaran daha rahat olması kuşkusuz cazibe merkezlerinden biri olmasını sağlıyor. Türkiye'nin en kalabalık iki şehri olan Ankara ve İstanbul'a uzak olmaması sayesinde bu şehirlerden birçok seyahat tutkunu Amasra'ya sıkça uğruyor.
Amasra ilçesi Türkiye'nin kuzeyindedir ve Karadeniz'e kıyısı vardır. Doğusunda Kurucaşile ilçesi bulunan Amasra'nın güneyinde de Bartın'ın Merkez ilçesi bulunur.
"Amasra nerede?" sorusuna cevap verirken ilçe ifadesinin kullanılması bazı kişilerde kafa karışıklığına yol açıyor. Amasra'nın Bartın'dan daha ünlü olması belki de bu durumu yol açıyor olabilir. Amasra, Bartın'ın kuzeyinde bulunan bir ilçesidir.
Büyükşehirlere yakınlık avantajına sahip Amasra'nın Ankara ile arasında 309 km, İstanbul ile arasında ise 459 km mesafe vardır. Bu mesafeler ortalama hızda gelen bir araç ile yaklaşık 2-3 saat sürer.
Geçmişi Bizans Dönemi'ne kadar uzanan Amasra Kalesi, 14. ile 15. yüzyıllar arasında ciddi onarımlara tabii tutulmuş. Kalenin iki ana kütleden oluşması ilk göze çarpan özelliktir. Bu kütlelerden birisi zamanında ada olan ve Kemere adlı köprüyle Amasra'ya bağlanan Boztepe ilçesinde bulunan Somagir Kalesi. Diğer kütle ise Amasra'da bulunan Zindan Kalesi.
Kalenin sur uzunlukları doğu tarafında 65 metre, güneyinde 300 metre ve büyük çoğunluğu yıkılmış olan kuzey tarafında 200 metre kadar. Orta Çağ esintileri hissettiren Amasra Kalesi, Amasra ilçesinin tam merkezinde konumlanır.
İlçenin boylu boyunca Karadeniz ile iç içe olması sahil şeridinde yürüyüş yapmak, plajlarda denize girmek gibi zevkleri yaşamanız için fazlasıyla ideal. Sahil ilçenin hemen merkezinde bulunması da ulaşımı kolaylaştırır.
Denize girmeye uygun birçok plaja sahip Amasra, yaz döneminde turistlerin de tercih ettiği bir bölge. Eşsiz doğanın eşliğinde denize girme keyfini yaşamak isteyenlerin en çok tercih ettiği plajlar; İnkumu, Çakraz, Küçükliman, Büyükliman, Akkonak ve Bozköy. İnkumu Plajı bu plajlar arasında en popüler olan. Her sene ülkenin birçok noktasından tatilciyi ağırlar.
Amasra ilçesi şehir dışından gelenlerin kalabileceği birçok pansiyon, otel ve günlük kiralık evlere sahip. Ayrıca daha düşük maliyetli konaklama imkanı sunan kamp alanları da mevcuttur.
Büyük şehirlerde hararetli yaşamdan bunalanların kaçış noktalarından biri olan Amasra; sahilleri, müzeleri, kaleleri ve yemekleri ile harika anılar biriktirebileceğiniz bir ilçe. Bu ilçe aynı zamanda kamp yapmak isteyenlere çeşitli fırsatlar sunan alanlara da sahip. Bu kamp alanları şehre fazla uzak olmayan ve aynı zamanda kafa dinleyebileceğiniz lokasyonlar. Çötlük Plajı, Akkonak Plajı, Gökçük ve Yalı Kapısı kamp alanlarında ücretsiz bir şekilde kamp yapabilirsiniz. Eğer ücretli kamp alanlarını tercih ediyorsanız Akarsu Kamping ve Çeşmi Çakraz Yörük Kamping sizler için daha uygun olacaktır.
Amasra'da gezilip görünmesi gereken birçok etkileyici yer bulunuyor.
Roma döneminin ilk yol anıtı olma özelliğine sahip Kuş Kayası Yol Anıtı, ismini üzerinde bulunan kartaldan alır. Bu anıtı görmek için merdivenlerden çıkarken sizi eşsiz bir Amasra manzarası karşılar.
Roma döneminde inşa edilen köprü Amasra'nın en eski yapılarından biridir. Bu köprü aynı zamanda ana kara ile ada Boztepe'yi birbirine bağlar.
Kemere Köprüsü'nü geçtikten sonra sizi karşılayan bu ağaç yaklaşık 350 yaşındadır. Bugünlerde kurumuş olsa da adının "Ağlayan Ağaç" olmasının bir sebebi var. Amasra'nın nemli havasının ağaçlarda birikmesi sonucu oluşan su damlacıkları bölge halkının ağaca "Ağlayan Ağaç" demesine yol açmış.
Antik dönemlerden günümüze birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Amasra, bu zaman zarfında birçok tarihi mirasa sahip oldu. Eski çağlardan kalan bu kalıntıların yoğunluğu bir müze açma fikrini ortaya çıkardı. 1982 yılında hizmete açılan bu müze kesinlikle ziyaret edilmesi gereken noktalardan biri. İçerisinde Helenistik, Cenevizli ve Roma dönemlerine ait eserler de bulunur.