Amasya Yalıboyu evleri, bölgenin doğal güzelliklerine katkı sağlayan önemli yapılar arasında yer alır. Yeşilırmak’ın kıyısında sıralanmış olan bu evler, çevreleriyle mükemmel bir uyum içinde doğal peyzajla bütünleşir. Geleneksel Osmanlı evlerinin tüm karakteristik unsurlarını taşıyan Yalıboyu Evleri, Amasya'nın tarihi kimliğine sadık kalarak, şehrin kültürel dokusuyla harmanlanmış bir görünüme sahiptir. Bu evler, sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda mimarlık tarihi açısından da büyük bir değere sahiptir. Yapılar, Osmanlı döneminin inşa teknikleri ve süsleme tarzlarını yansıtarak, bölgenin geçmişiyle derin bir bağ kurar.
Amasya, Türklerin bölgeye yerleşmesiyle birlikte kendine özgü konut tipleri geliştirmiştir. Bu evler, özellikle Hımış tekniğiyle inşa edilmiştir; bu teknik, evlere dayanıklılık kazandırırken, uzun ömürlü olmamalarına rağmen güçlü bir yapı sağlamaktadır. Selçuklu ve erken Osmanlı dönemi evlerinin çoğu günümüze ulaşamamış olsa da, son Osmanlı dönemi evleri hala varlığını sürdürmektedir. Bu evler, hem yapısal açıdan hem de sokak düzeni açısından oldukça düzenli, dikkatlice tasarlanmış ve estetik açıdan şık yapılardır.
Amasya evleri, sırt sırta ve yan yana inşa edilen bitişik yapı modelleriyle dikkat çeker. Her evin kendine ait bir avlusu ve bahçesi bulunur, bu avlu genellikle evin tam ortasında yer alır ve bir su kuyusu içerir. Evler, Osmanlı kültürünün izlerini taşır; her ev, haremlik ve selamlık bölümleriyle ayrılmıştır. Ayrıca, mahremiyetin sağlanabilmesi için evlerin pencerelerine giyotin camlar yerleştirilmiştir. Bu yapı unsurları, hem fonksiyonel hem de kültürel anlamlar taşıyan önemli detaylardır.
Amasya, tarihsel süreçte yoğun deprem, yangın ve sel felaketleri gibi doğal afetlere maruz kalmış ve bu felaketler birçok yapının hasar görmesine yol açmıştır. Ancak, günümüzde Amasya'nın tarihi Yalıboyu evleri, otel, bar, kafe ve restoran gibi farklı amaçlarla kullanılmakta ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir. Bu evler, Amasya'nın kültürel kimliğini ve tarihi dokusunu en iyi şekilde yansıtan örnekler arasında sayılmaktadır.
Amasya'nın Yalıboyu evleri arasında günümüze en iyi şekilde ulaşan ve en gösterişli olanlardan biri Hazeranlar Konağı'dır. Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden biri olan bu konak, üç katlı yapısıyla dikkat çeker. Açık avlusu ve haremlik ile selamlık bölümleri, dönemin sosyal yaşamını yansıtan önemli özelliklerindendir. Konağın bodrum katındaki ahır bölümü ise günümüzde Güzel Sanatlar Galerisi olarak kullanılmaktadır. Hazeranlar Konağı, sade ama aynı zamanda zarif bir estetiğe sahip olup, Amasya'nın tarihi dokusunu en iyi şekilde temsil etmektedir ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir.
Bir diğer önemli Yalıboyu evi ise günümüzde Şehzadeler Müzesi olarak hizmet veren binadır. Amasya'nın "Şehzadeler Şehri" olarak anılmasının da etkisiyle, burada birçok padişah ve şehzadenin yaşamına dair eşyalar sergilenmektedir. Yıldırım Bayezid'den Yavuz Sultan Selim'e kadar birçok ünlü Osmanlı padişahının kılık kıyafetleri ve kişisel eşyaları bu müzede yer almaktadır. Şehzadeler Müzesi, Amasya'nın kültürel ve tarihi mirasını derinlemesine keşfetmek isteyenler için önemli bir ziyaret noktasıdır.
Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Amasya, Yalıboyu Evleri ve Kral Kaya Mezarları gibi tarihi miraslara ev sahipliği yapar. Tarihi Amasya Kalesi, Harşena Dağı üzerinde yer alarak şehre büyüleyici bir manzara sunar. Amasya mutfağı da oldukça zengindir. Özellikle Amasya Elması, lezzeti ve kokusuyla ün salmıştır. Cevizli çörek, keşkek ve baklalı dolma gibi yöresel tatlar da mutlaka denenmelidir. Ayrıca Ferhat ile Şirin efsanesinin geçtiği yer olarak bilinen su kanalları, Amasya’nın romantik dokusunu tamamlar.