"Amatör Balıkçılar Balık Neslini Tehdit Ediyor"

Yasa dışı trol ve gırgır avcılığının yanı sıra bilinçsiz amatör balıkçılar tarafından yapılan avlanmanın denizlerdeki canlı çeşitliliğini tehdit ettiği ileri sürüldü.

Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) verilerine göre, yılda en az bir defa av yapmak kaydıyla 200 bine yakını sualtı olmak üzere 4 milyon civarında deniz amatör balıkçısının bulunduğu tahmin edilen Türkiye'de, "Yasadışı Av ve Ticareti" yüzünden denizlerdeki balık stokları ve çeşitliliğinin hızla azaldığı kaydedildi.

Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Çevre Bilimleri Uzmanı Sorumlu Amatör Balıkçılık Proje Yürütücüsü Nesimi Ozan Veryeri, gazetecilere yaptığı açıklamada, deniz ekosistemindeki olumsuz etkisi her geçen gün biraz daha artan bilinçsiz amatör avcılığa karşı "Sorumlu Amatör Balıkçılık Projesi" çalışması yürüttüklerini söyledi.

Veryeri, çalışma ile amatör balık avcılığının ekosisteme olan etkilerini yumuşatmayı ve ekonomiye olan katkılarını bilinçli balıkçılık prensipleri ve uygulamalarıyla desteklemeyi hedeflediklerini ifade etti.

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de bilinçsiz amatör deniz avcılığının kontrolsüz ve korkutucu bir hale geldiğini vurgulayan Nesimi Ozan Veryeri, "8 bin 500 kilometreden uzun kıyıları ile Türkiye'de, 4 milyon civarındaki amatör balıkçıyla av malzemesi, tekne imalatı ve satışı, lojistik hizmetler, amatör balıkçının tuttuğu balığı tüketen kesim de düşünüldüğünde amatör balıkçılıkla ilişkili bireylerin sayısı 10 milyonu buluyor. Öyle ki balıkçılık malzemesi satan tek bir mağazadan yılda 5 tona kadar olta kurşunu alınıp denize bırakılırken, bin-bin 500 civarında sualtı tüfeği satılabiliyor" dedi.

"Sorumlu Amatör Balıkçılık Projesi"nin temel hedeflerinden birinin bireylerin bu konudaki sorumluluğuna dikkat çekmek olduğunu dile getiren Veryeri, "Trol ve gırgırlardan kaçarak üremek için kıyılara yaklaşan balıkların bilinçsiz amatör avcılık nedeniyle değil üremek, hayatta kalmak için bile şansı kalmıyor. Adeta yağmurdan kaçan balık doluya tutuluyor. Türkiye'nin de artık bu gerçekle yüzleşmesinin vakti geldi. Eğer böyle giderse denizlerimizdeki çeşitliği ve dengeyi bir daha geri kazanamamak üzere kaybedebiliriz" diye konuştu.

Veryeri, projenin, Akdeniz Deniz Koruma Alanları Yönetimi Ağı (MedPAN) ve Küresel Çevre Fonu Küçük Ölçekli Hibeler Programı (GEF-SGP) tarafından desteklendiğini dile getirdi.

Muhabir: Durmuş Genç