Yeni keşfedilen 9.300 kilometrekarelik devasa mercan resif sistemi, berrak tropik denizlere yoğunlaşan bilimcileri şaşkınlığa uğrattı. Yaklaşık 965 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridinde 30 ila 120 metre derinlik aralığında yer alan bu mercan resifinin gözden kaçmasının nedeni Amazon Nehri’nin taşıdığı alüvyonlu sular.
Amazon, saniyede 300 bin metreküpe ulaşabilen bir oranda denizlere su taşıyor. Bu haliyle dünya denizlerine akan suyun yüzde 20’si Amazon ve kollarından geliyor. Amazon Nehri, Atlas Okyanusu’nun içine kadar 1,3 milyon kilometrekarelik alüvyonu beraberinde getiriyor. Şimdiye kadar resifte 73 balık, 60 sünger, ıstakoz ve denizyıldızı gibi çok çeşitli türler tespit edildi. Bu çeşitliliğe rağmen alanın yüzde 80’i şimdiden petrol aramaları için ayrılmış durumda.
Bundan altı yıl önce Meksika Körfezi’nde gerçekleşen BP şirketine ait petrol platformu kazası düşünüldüğünde mercan resiflerinin tehdit altında olduğu çok açık. Yine de bu şaşırtıcı keşif yakın tarihte kayda geçen yıkıcı El Nino Kasırgası nedeniyle karamsarlığa kapılan bilimciler için taze bir umut ışığı.
Geçtiğimiz aylarda, küresel ısınmayla birlikte gelen okyanus asidifikasyonu ve deniz suyundaki sıcaklık anormallikleri, Büyük Bariyer Resif mercanlarının yüzde 93’ünü etkilemişti. Normalde tropik cam gibi deniz sularında yaşayabildiği sanılan mercanların, bu seviyede çamur barındıran acı sularda var olabilmesi umutlandırıcı bir gözlem.
Belki de biyolojik açıdan hassas diye nitelendirilen mercanlar, gezegendeki ekstrem koşullara uyum sağlayabilme yeteneği barındıran marjinal resif ekosistemleri haricinde, iklim değişikliğiyle yinelenen koşullara ayak uydurma yetisine de sahip olabilir.