CHP'nin dört eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu üyesi İzmir Milletvekilleri Aksünger ve Rıza Türmen, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
"HUKUKİ GİRİŞİMDE BULUNACAĞIZ"
Bir soru üzerine Rıza Sarraf'ın İstanbul'da tanıklığa çağrılmasının ve tanıklık yapmamasının Meclis'in saygınlığına gölge düşürdüğünü belirten Aksünger, bununla ilgili gerekli hukuki girişimde bulunacaklarını söyledi.
"BUNUN GİBİ 200 İNSAN DİNLERDİK"
Komisyonun çalışmalarında zaman kaybettiğini de ileri süren Aksünger, "Biz günleri heba etmeseydik bunun gibi 200'e yakın insanı dinlerdik, tüm dosyaları da incelerdik. Ortaya çok objektif bir iş çıkardı. Kamuoyu bu konuda belki vicdanen rahat olabilirdi. Ama kamuoyunun bu konuda vicdanen rahat olmaması gerekir şu anda. Soruşturma Komisyonu suni gündemlerin üzerine yaptığı baskıyla yerin altına indirilmek isteniyor" şeklinde konuştu.
Türmen komisyonun mutlaka Rıza Sarraf'ı çağırması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Rüşvet veren yokken ortada, rüşvet alanla ilgili soruşturma doğru dürüst götürülemez. Bir takım usulsüzlüklere başvurarak, oy çoğunluğu ile bu işin üzerini kapatırsanız bunun bumerang etkisi vardır. böyle bir şekilde üstü kapatılan soruşturmada dört bakan beraat etmezler, kamuoyu vicdanında mahkum olurlar. O yüzden bu yola gitmek akıllıca bir şey değildir."
"BEN AMELİYAT OLACAĞIM, BELKİ ÖLEBİLİRİM"
Aksünger, "Rıza Sarraf'ı Meclis'in karşısına getirmeye Meclis'in gücü yetmiyor mu?" sorusuna da İstanbul'un gidilmesinin gerekçesinin aslında oradaki dosyaların incelenmesi olduğuna işaret etti.
Aksünger, kimlerin dinlenmesinin üzerinde mutabakat yokken böyle bir yaklaşım sergilendiğini, bunu kabul etmediklerini kimsenin ayağına gidilmesinden yana olmadıklarını kaydetti. Aksünger, "Bir adam diyor ki 'ben ameliyat olacağım, ölebilirim belki'. 'Adam ölebilir, insani bir durum var burada dinleyelim' çok teatral bir durum bence" ifadelerini kullandı.
İstanbul Adliyesi'nde tanık ifadelerine başvuran heyette CHP'li üyenin de olduğunun hatırlatılması üzerine de Aksünger, "Sarraf konusunda Hakkı Köylü'nün 'burada da dinleriz, orada da dinleriz' şeklinde bir yaklaşımı olmuş. Çağrı yapıldıktan sonra gelmeyince kadük oluyor. O sıkıntı yaşandı" değerlendirmesinde bulundu.