Ameliyat olan şeker hastası: Umut ışığı olmak istiyorum

Beyoğlu’nda özel bir hastanede 7 yıllık şeker hastalığından kurtulmak için ameliyat masasına yatan Sevgi Çakır, ameliyat öncesi düşüncelerini Cihan'a anlattı. Tüm şeker hastalarına umut ışığı olmak istediğini kaydeden şehit annesi Çakır, "Yapabilirsem köyüme gitmek istiyorum. Şehit çocuğumu burada bırakacağım ama köye gitmek de istiyorum. Gülemem oynayamam. İçimde acım var ama gezmeyi istiyorum." dedi.
Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen ameliyat öncesi şeker hastası Sevgi Çakır ve ameliyatı gerçekleştirecek ekibin başındaki Doç. Dr. Alper Çelik, Cihan Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. Cihan ekibi şeker hastalarına umut olan ameliyata katılarak yapılan işlemi de başından sonuna kadar görüntüledi.
Ameliyattan yaklaşık 15 dakika önce Cihan mikrofonlarına konuşan 7 yıllık şeker hastası Sevgi Çakır, ameliyatla tedavi yöntemini duyduktan sonra hastaneye geldiğini ve yaklaşık 3 aydır hastanede kontrol edildiğini aktardı. Şeker hastalığının 7 sene içinde hayatında büyük olumsuz etkiler bıraktığını anlatan Çakır ,”Kafanı kaldıramıyorsun, her istediğini yiyemiyorsun.” şeklinde konuştu.
Ameliyat sonrası hayatının değişeceğini aktaran Çakır, “Tabii ki daha güzel olacak. Sağlık kadar güzel bir şey var mı?” ifadesini kullandı.
Hastalığından kurtulması halinde memleketine dönerek tarımla uğraşmak istediğini aktaran Çakır, “Yapabilirsem köyüme gitmek istiyorum. Şehit çocuğumu burada bırakacağım ama köye gitmek de istiyorum. Gülemem oynayamam. İçimde acım var ama gezmeyi istiyorum. Artık yeni bir sayfa açmak istiyorum. Rahatsızlığımdan dolayı her yere gidemiyordum, otobüs yasaktı binemiyordum. Psikolojim de bozuktu. Bu ameliyattan sonra biraz daha herkesle iletişim kurabilirim, gezebilirim.” dedi.
Ameliyatın ardından şeker hastalığından kurtulmayı umduğunu söyleyn Çakır, “Allah’ın izniyle kurtulacağım. Herkese öneriyorum. Kendilerini iyileştirmelerini öneriyorum.” şeklinde konuştu. Çakır, amacının yıllarca şeker hastalığının derdini çekmiş tüm hastalara umut olmak olduğunu vurguladı.

DOÇ. DR. ÇELİK: HASTALIĞA YENİ YAKALANANLARDA BAŞARI ORANI YÜKSEK
Ameliyatı gerçekleştiren ekibini başında bulanan Genel Cerrah Doç. Dr. Alper Çelik de, iyileşme oranının hastanın durumuna göre yükseldiğini ya da azaldığını aktardı. Şeker hastalığı yeni başlamış hastalarda uygulanması halinde ameliyatın başarı oranının yüzde 100 olacağını belirten Çelik, organ hasarı başlamış, tedavide geç kalmış hastalarda bu oranını yüzde 40-50’lere kadar düştüğünü söyledi.
Ameliyatla erişkin tipi şeker hastalarının kendi vücudunda bulunan ama kullanamadığı insülini kullanmasını sağladıklarını ifade eden Çelik, “Bundan sorumlu olan birkaç mekanizma var. Sindirim sisteminde trafiğin yönlerini değiştirseniz ince bağırsak kaynaklı hormonların hem seviyesi, hem de gidişatı yönü değişir. İnce bağırsak sadece sindirimden sorumlu bir organ değil hormon üreten bir organdır. Biz ince bağırsak kaynaklı hormonları tersine çeviriyoruz. Neticede hasta kendi vücudundaki insülini kullanarak kan şekerini dengelemeyi başarabiliyor.” diye konuştu.
Tedavinin farklı yöntemlerle yapılabileceğini aktaran Çelik, “Ameliyatla bu hastalığı tedavi etmek mümkün. Bana gelen hastaların büyük bir kısmı şeker hastalığıyla ilgili ciddi sıkıntı yaşayan insanlar. İşler yolunda giderken kimse ameliyat olmak istemiyor zaten. Ne zaman şeker hastalığıyla ilgili bir sorun yaşanmışsa o zaman ameliyat olmak istiyorlar. Fakat daha önce gelmiş olsalardı bu işten çok daha büyük fayda görürlerdi, organ kaybı yaşamazlardı ve gereksiz yere daha önce olmuş olduğu ameliyatları olmazlardı.” ifadelerini kullandı.

TEDAVİYE HASTA İLE BİRLİKTE KARAR VERİLİYOR
Tedavi öncesi hastayla uzun görüşmeler yapıldığını ve yönteme hasta ile birlikte karar verildiğini belirten Alper Çelik, “Her tip şeker hastası için farklı ameliyat var. Önemli olan karşınızdaki hasta nasıl bir insandır, ne iş yapar, günde kaç defa yemek yer, bütün bunlar tedavi yöntemini değiştiriyor. Yanında her an meyve bulundurabiliyor mu? Bunların hepsini birlikte konuşmamız gerekiyor. Ameliyat öncesi uzun uzun konuşmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Her hastanın maalesef ameliyat olamadığını bir takım testlerden sonra ameliyata karar verildiğini kaydeden Çelik, “ Öncelikle ameliyattan elde edilecek kar ve risk oranına bakılıyor. Eğer ki ameliyattan doğacak risk, elde edilecek kardan yüksekse ameliyat etmeme yönünde karar veriyoruz. Kar riskten fazlaysa ameliyat ediyoruz.” diye konuştu.
Bütün erişkin tip diyabet hastalarına kapılarının açık olduğunu aktaran Çelik, “25-26 yıllık hastaları biz ameliyat ettik. Çünkü bu insanların kan değerleri çok iyiydi. Ama 4-5 yıllık insanlar geldiler ve geç kalmışlardı. O yüzden zaman da çok ciddi bir kriter olamayabiliyor.” ifadesini kullandı.
Her hastanın 1 yıl süreyle ilaç tedavisi görmesi gerektiğini belirten Çelik, ilaç tedavisiyle sonuç alınamıyorsa bu durumda metabolik cerrahiye başvurulduğunu aktardı.
Çelik kapalı ameliyat şeklinde bu tedavi yönteminin Türkiye’de şimdiye kadar ilk kez kendileri tarafından yapıldığını aktardı.