**
Ameliyatsız Bel fıtığı tedavisi nasıl yapılır, boyun fıtığı tedavisi nasıl yapılır soruları ile oldukça sık karşı karşıya kalıyoruz.**
Sıradan bir insanın, hatta birçok doktorun aklına ilk gelen tedavi alternatifleri genellikle ağrı kesici ve kas gevşetici ilaç tedavisi, fizik tedavisi ya da bel fıtığı ameliyatı, boyun fıtığı ameliyatıdır.
İnternet ortamında bu konuda bir arama yaptığımız zaman önümüze mucize olduğu iddia edilen, ne işe yaradığı belirsiz bir çok ürün ve yöntemin reklamları çıkmaktadır.
Oysa modern tıp teknolojisi bel fıtığı ve boyun fıtığı hastalarına bilimsel, güvenilir ve ameliyatsız tedavi yöntemleri sunmakta. Hastalar bu modern yöntemler ile bir ameliyat sonrasında olduğu gibi günlerce, haftalarda yatağa bağlı kalmadan, işlerinden haftalarca ya da aylarca uzak kalmadan iyileşme şansına sahipler.
Sadece bu konuda eğitim almış ve deneyimli uzman doktorların uyguladığı tedavi yöntemleri bu hastalıkların tedavilerinde de yeni bir sayfa açtı.
Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tunç KOÇ, bel ve boyun fıtıklarında uygulanan modern
ameliyatsız tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi;
İlaç tedavisi ve fizik tedavisinden yeterince fayda göremeyen, ağrıları hafiflemeyen, yaşam kaliteleri ağrı nedeni ile bozulmuş fakat bel fıtığı ameliyatı ya da boyun fıtığı ameliyatı önermeye de dilimizin varmadığı, fıtığın çok büyük olmadığı, yaş ya da genel sağlık durumu nedeni ile ameliyat önermekte sakınca gördüğümüz oldukça geniş bir hasta grubu var. İşte bu hasta grubu için modern teknoloji günümüzde sadece basit birkaç ilaç ya da fizik tedavi uygulaması ile yetinmek dışında yeni ve güvenilir tedavi alternatifleri sunmakta. Uygulaması hasta açısından son derece rahat olan bu modern tedavi yöntemleri hastayı gereksiz bir ameliyattan da kurtarabilmektedir.
AMELİYATSIZ BEL VE BOYUN FITIĞI TEDAVİSİ NASIL OLUYOR?
- Ameliyatsız bel fıtığı ve boyun fıtığı tedavileri 10 ile 15 dakika arasında sürmektedir.
- Lokal anestezi altında yapılır, genel anestezi uygulanmaz
- Ağrısız işlemlerdir,
- Ameliyata göre çok az risk taşırlar,
- Kanama ve enfeksiyon riskleri yok denecek kadar azdır,
- Tedavi ertesinde uzun bir nekahat dönemi yoktur,
- Hastanede yatmayı gerektirmezler,
- Hasta ertesi gün işine başlayabilir
- İşlem ertesinde günlerce ağrı kesici ilaç kullanmak gerekmez.
İşlemler mutlaka radyolojik kontrol altında ve steril koşullarda yapılır. Hasta sadece birkaç dakika süren işlemden yarım saat sonra evine döner. Ertesi gün işine başlayabilir.
Ameliyatsız tedavi yöntemlerinde amaç hastaya hiçbir zarar vermeden, cildi kesmeden, sinirlere, kemiklere, damarlara dokunmadan, omurga kemikleri arasında bulunan yıpranmış eklemin içine girerek eklemin bir kısmını yüksek ısı ya da farklı bir yöntem kullanarak buharlaştırmaktır. Eklem içinde yaratılan çok küçük bir hacim azalması dahi, eklem içindeki basıncın önemli derecede azalmasına neden olarak hastanın ağrısının kaybolmasını sağlar.
Bel fıtığı ve boyun fıtığı hastalığında sorun omurga kemikleri arasında bulunan disk eklemi adını verdiğimiz eklemin yıpranmış olması ve bu nedenle ağrı ortaya çıkmasıdır. Özellikle eklemin yerinde durmasını sağlayan eklem kapsülü adını verdiğimiz simit şeklindeki halka zamanla yıpranır, üzerinde çatlaklar gelişir, bel ağrısı ya da boyun ağrısının ortaya çıkmasını sağlayan birçok kimyasal madde açığa çıkar.
Yıpranmış disk eklemi mikroskop altında incelendiği zaman, normal ve sağlıklı bir ekleme göre çok daha fazla sayıda sinir ucunun geliştiği ve ağrının bu nedenle ortaya çıktığı anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla, yıpranmış bir disk eklemi fıtıklaşmamış olsa da, bel ya da boyun ağrısına neden olabilmektedir.
Yıpranmış disk ekleminin bir kısmı eklem kapsülünde gelişen çatlaklardan dışarıya doğru sızıp fıtık adını verdiğimiz bir sarkma oluşturmuş ise, sarkan bu eklem parçası belde siyatik siniri kökü üzerinde baskı yaparak tahriş oluşturur, bel ağrısının yanında siyatik ağrısına da neden olur. Siyatik ağrısı hasta tarafından kalça, bacak ve ayakta hissedilir. Boyun bölgesinde ise aynı şekilde omuz ve kollara doğru giden sinirler üzerinde tahriş oluşarak bu bölgelerin ağrıları ortaya çıkar.
Hastalarda ilk aşamada istirahat, ilaç tedavisi ve fizik tedavi uygulamaları yapılması gerekir. İlaç tedavisinin amacı ağrıyı kesmek, gerilmiş bel ve boyun kaslarını gevşeterek hastanın rahat hareket etmesini sağlamak ve sinir kökü üzerindeki tahrişi azaltmaktır.
Fizik tedavi uygulamalarının ağrının başlangıcında belirli bir süre için denenmesinde fayda vardır. İlaç tedavisi, istirahat ve fizik tedavisinden fayda görmemiş hastalarda ağrı devam ediyorsa, belden ya da boyundan yapılacak bir iğne ile omurga kanalı içerisinde bulunan sinir kökleri çevresine ilaç uygulaması yapılabilir. Bu uygulamada düşük dozda ağrı kesicilerle beraber kortizon içeren ilaçlar da kullanılır. Amaç, tahriş olmuş, ödemli sinir kökü üzerine ilacı direk olarak uygulayarak, ödemin ve ağrının geçmesidir. Çoğu hastada bu uygulama fayda sağlar ve hastanın ağrısı birkaç hafta ile bir yıl arasında seyreden bir süre için hafifler ya da kaybolur. Bu uygulamaya tıp dilinde ‘’Epidural Steroid İnjeksiyonu’’ adını vermekteyiz.
Yukarıda saydığımız uygulamaların tümü en az 6 hafta süreyle hastaya uygulanmış ve ağrı yeterince hafifletilememiş ise, sinir üzerinde baskı yapan disk eklemi içindeki basıncı düşürmek gerekir.
Bu noktada ise, ameliyatsız tedavi yöntemleri dediğimiz modern girişimler devreye girerler. Eskiden bel fıtığı ameliyatı ya da boyun fıtığı ameliyatı yapılarak disk eklemi çıkartılır ve sıkışmış olan sinir üzerindeki baskı kaldırılırdı.
Günümüzde teknoloji, ameliyatsız yöntemlerle disk eklemi içindeki basıncın azaltılmasına olanak vermektedir. Bu yöntemlere genel olarak nükleoliz ya da nükleotomi adını vermekteyiz. Bu terimler eklemin çekirdeğinin bir kısmının eklem içine bir iğne ile girerek özel yöntemlerle eritilmesi ve eklem içi basıncının düşürülmesini amaçlayan tedavilerin ortak ismidir.
Bu amaçla;
Isı etkisi ile çalışan termal yöntemler
Eklem içinde yaratılan ısı etkisiyle, eklemin bir kısmını yakarak uygulanan termal yöntemler arasında radyofrekans, lazer ve IDET ( İNTRADİSKAL ELEKTRO TERMO KOAGÜLASYON ) uygulamaları bulunmaktadır. Bu uygulamalar için tıp dilinde radyofrekans ile nükleotomi ya da laser ile nükleotomi terimleri kullanılmaktadır.
Lazer tedavisi ve radyofrekans tedavisi için yıpranmış disk eklemi içine ısı enerjisini çevredeki önemli sinir dokuları ve diğer dokuları zedelemeden ulaştırmak amacıyla bir yandan işlemi çok ince mikro aletler ile yapmak, diğer yandan da işlem sırasında sürekli olarak, aletlerin yerini tam olarak bilmek amacı ile radyolojik kontroller yapmak zorundayız. Bu yöntemler bir yandan eklemin küçük bir kısmını buharlaştırarak eklemin büzülmesine, küçülmesine ve fıtığıngerilemesine, sinir üzerindeki baskının ve tahrişin ortadan kalkmasına neden olurken, diğer yandan da yıpranmış eklem içinde de ağrıya neden olan mekanizmalara etki ederler.
Eklemi mercimek kadar küçük parçalara ayıran mekanik yöntemler
Eklemden küçük parçalar kopartarak eklem içinde basınç azalmasına neden olan uygulamalara mekanik nükleotomi uygulamaları adını vermekteyiz.
Kimyasal maddelerin kullanıldığı yöntemler
Kimyasal uygulama olarak da günümüzde alkol ve ozon - oksijen uygulaması yapılmaktadır.
Rayofrekans ya da lazer uygulamaları, mekanik uygulamalara göre çok daha iyi sonuçlar vermektedir. Bu üstün sonucun nedeni ise, eklem içinde sadece basınç azalmasına neden olmaları dışında, ağrıya neden olan eklem içindeki sinir uçlarının da yakılarak ağrı duyusunu hafifletmeleridir. Bu uygulamayı, diş hekimlerinin kanal tedavisi uygulamasına kısmen benzetebiliriz.
Bu tedavi yöntemleri her bel ya da boyun fıtığına uygulanamazlar. Halk arasında patlamış fıtık olarak tabir edilen, eklemin bir parçasının eklemi çevreleyen bağları yırtarak dışarıya doğru fırladığı fıtıklarda bu uygulamalar yapılamazlar.
Eklemi çevreleyen bağları delip sinirlere doğru fırlamış serbest bir parçası bulunmayan fıtıklar bu uygulama için idealdir.
Tarif ettiğimiz uygulamaların tamamı gelişmiş batı ülkelerinde yıllardır güvenle kullanılmaktadır. Bu yöntemler sayesinde çok daha az hasta ameliyat aşamasına kadar gelmektedir.
**
Op. Dr. Tunç KOÇ da birkaç yıldır ameliyatsız tedavi yöntemlerini başarı ile uygulamakta ve hem kendisinin hem de hastalarının ameliyatsız tedavi yöntemlerinin sonuçlarından çok memnun kaldığını bildirmektedir. Değişik bilimsel makalelere göre de söz konusu teknikler %75 ile 89 arasında çok başarılı sonuçlar vermektedirler.
SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN:
drtunckoc@mynet.com