ABD yeni başkanını seçmek için tüm hazırlıklarını tamamladı. Donald Trump ve Joe Biden’ın arasında sert rüzgarların yaşandığı seçim sürecinin son aşamasına gelindi. Yapılan son kamuoyu yoklamaları Demokrat Parti adayı eski başkan yardımcısı Joe Biden’ın yarışı önde götürdüğüne işaret ediyordu. Koronavirüs pandemisini yönetim şekliyle tepkilere neden olan Donald Trump ise açıklanan oylar neticesinde yarışı rakibiyle başa baş götürmeyi başardı.
2016 yılındaki son seçimlerde Demokrat Parti’nin adayı Hilary Clinton rakibinden daha fazla oy almasına rağmen Beyaz Saraya’a geçen isim Cumhuriyet Parti’nin adayı Donald Trump olmuştu. Peki daha az oy alan nasıl seçimi kazanabiliyor? Bu tamamen Amerikan seçim sistemiyle ilişkili bir durum. Amerikan seçim sistemi nasıl işliyor?
ABD başkanlık seçimlerine katılacak olan her siyasi parti kendi içinde adaylarını belirliyor. Anayasada bu durum için herhangi bir madde yer almamasına rağmen geleneksel olarak süreç bu şekilde işliyor. ABD’nin iki büyük partisi olan Demokratik Parti ve Cumhuriyetçi Parti başkan adaylarını ön seçimler yoluyla belirliyor. Bu ön seçimler eyaletlere göre “primary” veya “caucus” yöntemiyle yapılıyor. Primary, partinin ABD taraftarı olan vatandaşları ; caucus ise partinin kayıtlı olan üyelerine açık seçimleri ifade eder. Ön seçimler bütün eyaletlerde aynı gün yapılmaz. Başkanlık seçiminin yapılacağı yılın Ocak ayında tek tek bütün eyaletlerde başlar ve Haziran ayına kadar devam eder. Geleneksel olarak ön seçimlere Lowa ve New Hampshire eyaletlerinden başlanır. Şubat veya Mart ayına rastgelen özel bir salı gününde birçok eyaletin ön seçimleri aynı güne rast gelmektedir. O gün Süper Salı adıyla anılır.
Ön seçimler bittikten sonra Ağustos ayının sonunda ve Eylül ayı başında her parti kendi kurultayını yapar. Bu kurultayda her parti resmen adayını belirler ve kamuoyuna duyurur. Başkan yardımcısı için yeni bir seçim yapılmaz ve başkan adayı yardımcısını seçebilme hakkında sahiptir. Bu işlem genellikle parti kurultayından hemen önce gerçekleşir. Kurultay, son gününde başkan adayının bir konuşma yapmasıyla son bulur. Kurultayın bitmesiyle 2 ay kadar sürecek başkanlık seçimi kampanyası başlamış olur.
ABD’de başkanlık seçimleri 4 yılda bir Kasım ayının ilk pazartesi gününü takip eden Salı günü yapılıyor. Yazılı bir karar olmamasına rağmen ABD seçim tarihi hiçbir zaman 1 Kasım’a denk gelmiyor. Bu yıl 3 Kasım’a denk gelen seçimlerde Demokrat Partili Joe Biden ile Cumhuriyetçi mevcut başkan Donald Trump yarışıyor. Mevcut başkan Donald Trump yardımcısı olarak Mike Pence’yi seçerken; Biden’in başkan yardımcısı ise Kamala Harris oldu.
Amerikan seçmen sandığa gittiğinde doğrudan yeni başkan ve yardımcısını seçmiyor. Aslında bu ikiliyi seçecek olan seçici kurulun delegelerine oy veriyor. Dolayısıyla seçim sonucunda bir başkan adayının aldığı oy değil, kazandığı deleges sayısı belirleyici rol oynuyor.
‘Electoral Collage’ olarak isimlendirilen seçiciler kurulu, Senato ve Temsilciler Meclisi olmak üzere toplam 538 delegeden oluşuyor. Delege sayısı 270’e ulaşan başkan adayı seçiminde kazananı oluyor. 2016 yılındaki son seçimleri kazanan Trump 304 delegeye ulaşarak, kendisinden yaklaşık 3 milyon adet fazla oy olan Hillary Clinton’u geçerek başkanlık koltuğuna oturmayı başardı.
Seçimlerde Senat’nun içte biri ile Temsilciler Meclisi üyelerinin tamamı belirleniyor. Senato için seçilen üyelerin görev süresi 6 yıl sürüyor. Her iki yılda bir üyelerin 3’te biri yenileniyor. Temsilciler Meclisi için ise seçimler 2 yılda bir düzenleniyor. Başkanlık seçimlerinden iki yıl sonra Temsilciler Meclisi seçimleri yapılıyor.
ABD’de oy kullanma şekilleri eyaletten eyalete farklılık gösteriyor. Belirlenen seçim merkezlerinde oy kullanma seçeneği her eyalette varken, posta yolu ile oy kullanmak da mümkün.
Bazı eyaletlerde seçmene doğrudan oy pusulaları gönderilirken, bazı eyaletler seçmenin posta yoluyla oy kullanmak için başvuruda bulunması gibi ek şartlar koşuyor. Bu yıl COVID-19 pandemisi sebebiyle seçmenin, geçmiş yıllara göre daha yüksek bir oranda posta oyu kullanacağı tahmin ediliyor.
3 Kasım'da aslında posta yoluyla oy pusulası göndermeyen seçmenler sandık başına gidecek. Yine sandıkların açılma ve kapanma saatleri de eyaletten eyalete değişiklik gösteriyor. Ancak tüm eyaletlerde oy verme işlemi, 4 Kasım 2020 günü Türkiye saati ile 05.00’da sona erecek.
Delegelerin dağılı eyaletlerin nüfus oranına göre belirleniyor. Kaliforniya, Teksas ve New York delege sayısı en fazla olan eyaletler olarak biliniyor. 3’er delege ile en az temsilcinin seçildiği eyaletler ise Alaska, Delaware, Montana, Kuzry Dakota, Güney Dokata, Vermont ve Wyoming olarak belirleniyor. Eyaletler arasında dengenin gözetilmesi adına Temsilciler Meclisi’ne nüfusları oranında delege gönderen eyaletler, Senota’ya ise tüm diğer eyaletşer ile eşit sayıda senatör veriyor. Amerikan tarihinde ve anayasasında bu durum ‘Büyük Uzlaşı (Great Comprimise) olarak isimlendiriyor.
Son dört seçimde aynı partinin kazandığı eyaletler o partinin kalesi olarak konumlandırıyor. Bu eyaletlerde sürpriz beklenmezken; bazı eyaletlerin sonuçları büyük şaşkınlık yaratabiliyor. İşte sonucu kesin olmayan eyalatler, salıncak eyalet olarak anılıyor. Ohio, Iawa, İndiana, Michigan seçim sonucu direkt olarak etkileyecek salıncak eyaletler arasında yerini alıyor.
Bu eyaletler Demokratların sağlam çoğunluğa sahip olduğu eyaletlerdir. Genellikle ABD'nin kıyı bölgelerindeki eyaletlerin (New England eyaletleri, New York, Maryland, Kaliforniya, Washington, Oregon) yer aldığı bu grup nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu ve şehirleşmiş bölgelerdir.
Cumhuriyetçilerin sağlam birçoğunluğa sahip olduğu eyaletlerdir. Bu eyaletler daha çok ABD'nin güney ve iç batı kısımlarında yer alır. Güney Karolina, Arkansas, Tennessee, Utah, Arizona gibi eyaletleri içeren bu grup genellikle nüfus yoğunluğu düşük olan bölgelerden oluşur.