Kocaeli Müze Müdür vekili Rıdvan Gölcük, dünya tarihine ışık tutacak yeni bir araştırmaya daha imza atarak, “Karamürsel’deki fil kafesi sayesinde Amerika, Rusya’nın Uzay’a insan göndereceğini ilk buradan öğrendi” dedi.Kocaeli Müze Müdürlüğü, Müzeler Haftası öncesi mayıs ayı programı kapsamında düzenlediği konferansta;Amerikalılar tarafından Karamürsel’de kurulan Hava Üssü hakkında yeni bir araştırma gözler önüne serildi. Kocaeli Müzesi Seniha Sami Moralı Konferans Salonunda gerçekleşen konferansa İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Ayhan Zeren Kocaeli Müze Müdür Vekili Rıdvan Gölcük, Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Taner Aksoy, Merkez Bankası Müdürü Halil Yeşilbursa, Kocaeli Turizm Derneği Başkanı Soner Kılıç ve çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.“Her şey kayıtlarda ortaya çıktı”İki oturum halinde gerçekleşen konferansı ilk bölümde Müze Müdür vekili Rıdvan Gölcük “Rus Salatasından Amerikan Salatasına “ başlığı altında Türk- Amerikan ilişkilerinin Kocaeli ’ye yansıması hakkında önemli ve tarihe ışık tutan açıklamalarda bulundu. Rıdvan Gölcük, konuşmasında özetle şunları kaydetti: “2016 müze döküm kayıtlarına bakarken bir şey fark ettik. 6 tane amforumuz var. Bunların gelişlerinde diyor ki; Karamürsel Askeri Hava Üssü. Geliş tarihi ise 1975 ve 10. ay olarak dikkat çekiyor. Bunun Kıbrıs çıkartmasıyla ilgili bir anısı var. Onu biliyoruz, o yüzden bu konuya eğildik. Çok ilginç sonuçlarla karşılaştık. 1974 yılında Kıbrıs’a çıkartma yapılıyor. Çıkarma yaptığımız için Amerika bunu istemiyor ve ambargo koyuyor. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’te ise; ‘Madem ambargo koydun. Türkiye’deki Amerikan üstlerini boşaltın’ diyor. Bunun üzerine Amerikan üstlerini boşalttıktan 15 gün sonra Karamürsel Askeri Üssü’nden yani Amerikalılıkların kullandığı üsten 6 tane amfora geliyor.”“Karamürsel’den sovyetleri dinliyordu”Karamürsel Askeri Havva Üssünün öneminin 1950’li yıllarda ortaya çıktığını ifade eden Gölcük, “Çünkü burada istihbarat için fil kafesi diye bir yapı bulunuyor. Amerika bununla Sovyetleri dinliyor. Ve en önemli konulardan biri ise 1961 yılında Yuri Gagarin’in uzaya gittiğini buradan dinleniyor. Rusya dışında dünyada bunu ilk bilen tek yer Karamürsel oluyor. Bu anlamda bizim için çok önemli. CIA eski başkanı da bununla ilgili bir anısında yazmış. Çünkü bizde konuşulan bir konu değildi. Kısaca uzaya adam gönderilmesini ilk kez Karamürsel Askeri Üssü öğreniyor. Diğer bir konu ise yaptığımız araştırmalar sonucu şu ortaya çıktı. Karamürsel Askeri Üssünde çalışan Amerikalılar çeşitli tarihlerde Karamürsel’de buldukları yâda topladıkları eserleri Amerika’ya götürmüşler. 2014 yılında bu Amerikan askerlerden birinin çocuğu iki tane amforayı büyükelçiliğimize teslim etti. Yine 2010 yılında buradan gitmiş bir yazı teslim edildi. Bizim müzemize 1975 yılında gelen eserlerde öyle anlaşılıyor ki Amerikalılar oradan eserleri çıkartmışlar. Çünkü burası Helenapolis Antik Kenti’nin üstünde kurulmuş bir üs idi. Yani tarihi bir dokunun üzerindeydi” şeklinde konuştu.‘Eserler o dönem belki Amerika’ya gidecekti ama siyasi karar, Kıbrıs çıkarması, Amerika’nın ambargo koyması, üstlerin boşaltılması sebebiyle bu eserler yıllar sonra müzeye geliyor’ ifadelerini kullanan Gölcük, “Bizim yaptığımız araştırmada bu hikâyeyi keşfettik. Siyasi politika diyoruz ama bir amforanın tekrar yurduna dönmesine etki edecek karar ortaya çıkıyor. Şunu düşünelim. Şimdi restoranlarda Amerikan salatası var. Aslında bunun hikâyesinin içinde politika ve siyaset var. O salatının gerçek adı Rus salatasıdır. İstanbul’da böyle biliyordu. II. Dünya Savası sonrasında Sovyetlerle, Amerika’nın arası geriliyor. Amerikan Büyükelçisinin 1946 yılından vefat etmesi ve öldükten tam 2 yıl sonra cenazesi ülkemize Missi Soru Savaş Zırhlısıyla Türkiye’ye gelmesi her şeyi değiştiriyor. O tarihte restoranlardaki Rus salatası, oluyor Amerikan salatası. Yani politika bu kadar etkili oluyor. Bir yiyeceğin bile adını değiştirebiliyor” diye konuştu.Daha sonra program Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji bölümü öğrencileri tarafından hazırlanan Suatı Müzeleri hakkında Nazlı Nilay Özçolakoğlu, Savaş Müzeleri hakkında Ali Aytaç Çomak, Çocuk Müzeler hakkında İbrahim Safa Örün, Kıyafet Müzeleri hakkında Ümran Söylemez, Havacılık Müzeleri hakkında Buse Dane ve Yemek Müzeleri hakkında Zübeyde Çoker’in konuşmalarıyla devam etti. İkinci oturumda ise “Mikele’nin İzinde” belgeseli adı altında Doç. Dr. Şengül-Haldun Aydıngün izlenimlerini paylaştı. Konferans katılımcılara teşekkür belgesi verilmesiyle sona erdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz