HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Amerika’da bir Osmanlı efsanesi

Amerika’da bir Osmanlı efsanesi

İşte Osmanlı imparatorluğu tarafından ABD’ye deve çobanı olarak gönderilen ve burada bir efsane haline gelen, adına şarkılar yazılan, festivaller düzenlenen, Abd devleti tarafından onurlandırılıp türbesi yapılan

“Hacı Ali” isimli bu Osmanlı vatandaşının ilginç hikayesi…


Hacı Ali isimli bir Osmanlı vatandaşının Amerika’ya gelip burada efsane haline geldiğini duymak insanı gerçekten hem şaşırtıyor hem de gururlandırıyor.


20 bin kişinin bir Osmanlı vatandaşının adına düzenlenen festivale gelmesi çadırlar, pazarlar kurulması çölün ortasındaki bu küçük şehrin adeta ana baba gününe dönmesi tarifi mümkün olmayan bir haz yaratıyor.


Festival, Hacı Ali’nin mezarı başında belediye başkanı ve devlet yetkililerinin anma töreniyle başladı . Hacı Ali ismi verilen mezarlığın hemen yanında kocaman bir festival alanı kurulmuştu. Deve yarışları, geçit töreni, anma konuşmaları ve konserler takip etti festivali…


1850′ler, Birleşik Amerika batıdaki topraklara yeni yeni açılmakta, bir taraftan Kızılderililer ile uğraşırken, bir taraftan da California’da yaşanan “altına hücum”u intizama sokmaya çalışmaktadır, topraklarını genişletmek için savaş veren Amerikalılar, Teksası kontrol altına almak için Meksika ile giriştiği savaşta, atların çöle dayanamaması sonucu bir türlü özellikle haberleşmede sorun yaşamaktadır; çözümü o sıralar devam eden Osmanlı – Kırım savaşında Osmanlı İmparatorluğu’nun silah ve mühimmat taşımada ve haberleşmede develer kullandığını bilen ABD Savaş Bakanı Jefferson Davis bulur. Davis bu iş için Amerikan senotosunu 30 bin dolar bütçe ayırmaya ikna eder ve çalışmalara başlar. Hatta Ordu’da “Camel Military Corps” isimli bir “deve kuvvetleri” bölümü oluşturmayı başarır.


Davis özel bir izin çıkarttırarak “US Supply” isimli gemiyi, 1855′in 4 Haziran’ında develeri temin etmesi için İstanbula gönderir. İstanbul’daki Amerikan Büyükelçiliği, Osmanlı Hariciye Nazırlığı’na müracaat eder ve kendilerinin deve alımına izin verilmesi ricasında bulunur.


Tahtta o yıllarda Sultan II. Abdülmecid oturmaktadır. Zamanın Sadrazamı Fuad Paşa Padişahı bir yazıyla konudan haberdar eder ve talebin yerine getirilmesinin uygun olduğunu söyler. İsteği kabul eden Sultan Abdülmecid, 12 Ekim günü Amerikalılar’a en iyi cinsten iki deve hediye edilmesini buyurur. Develer satın alınır ve 34 deveyi taşıyan gemi, 14 Mayıs’ta Teksas’ın Indianola limanına ulaşır.


Amerikalılar develeri temin etmişlerdir ama devecilik hakkında hiçbir bilgileri yoktur ve dolayısıyla beraberlerinde işin uzmanlarını götürmeleri de gerekmektedir. Yine Osmanlı padişahı’nın izniyle deve bakıcısı sekiz Osmanlı vatandaşı ile anlaşırlar. “US Supply” gemisi yola bu sekiz kişiyi de alarak çıkar. Bunlardan üçünün ismi resmi kayıtlara göre Hacı Ali, Yorgo ,ve İlyas Bey’dir. Devecilerin Amerika’daki hayatları maceralarla dolu geçer, ancak en renkli hayat ise Hacı Ali’ye aittir.


Amerika’ya gelen Hacı Ali devecilerin lideri konumundadır.Kendisinin Suriye civarlarında doğduğu, sonrası İzmir’e yerleştiği, çok genç yaşta hacca gidip Hacı olduğu için ona Hacı Ali dendiği bilinir. Hatta bir kısım tarafından aslında müslüman değilken çok genç yaşta müslüman olup hacca gittiği de söylenir.


Hacı Ali, Amerika’nın California eyaletindeki askeri birliklerde ABD askerlerine deve etiğimi verir. Bu ilk getirilen 34 deveye daha sonra yine Osmanlı topraklarından alınan 1000 civarında deve de eklenir.


ABD – Meksika savaşı bitse dahi ABD ordusundan ayrılmayan ve orduya uzun seneler devecilik eğitimi veren Hacı Ali yaşı ilerleyince ordudan ayrılır. Hacı Ali sonrası ABD ordusu, develerin artık işlevini tamamladığını düşünür ve birçoğunu satar.


Hacı Ali ise Arizona eyaletine yerleşir ve evlenip iş hayatına atılır. Sahip olduğu birkaç deveyle taşımacılık yapmaya başlar, Arizona ile Kaliforniya eyaleti arasına halkın birbiriyle haberleşmesini sağlar.


Adeta küçük bir posta teşkilatı kurmuştur bizim Hacı Ali. Öyle ki bir zaman gelir halk artık Hacı Ali’nin (dillerine kolay geldiği için kendisine “Hi Jolly”lakabını takmışlardır.) Yolunu bekler olur. Bir halk kahramanı olur çıkar Hacı Ali.


Amerikan posta teşkilatının kendisiyle başladığı kabul edilen Hacı Ali’nin işleri bir süre sonra ters gitmeye başlar. Artık yaşı da iyice ilerlemiştir ve günün birinde develerini Arizona çölüne salar ve eşi Serna ve islami usullere göre yetiştirdiği sanılan iki kızıyla (Amelia and Herminia) birlikte Quartzsite şehrine yerleşir.


Şehir halkının çok sevdiği Hacı Ali, onların söyleyişiyle Hi Jolly, çok sevdiği develerini bulmak için yıllar sonra çöle gider, günlerce kendisinden haber alınmaz, kasabalı Hacı Ali’yi çölde arar, uzun aramalardan sonra onu bir deveye sarılmış halde bulurlar, ancak Hacı Ali’de, deve de ölmüşlerdir. 1902 yılında öldüğünde 73 yaşındaydı Hacı Ali.


Ölümünden 33 yıl sonra 1935 yılında kendisine gıyabi devlet nişanı verilir ve Arizona’nın Quartsite şehrinin önemli isimlerinin yattığı mezarlığa “Hi Jolly Mezarlığı” ismi verilerek kendisine üzerinde bir deve rölyefinin bulunduğu pyramid görüntüsünde bir türbe inşa edilir.


Arizona’da bir efsane olarak dilden dile dolaşan Hacı Ali için her yıl 10 ocakta Quartzsite’da Hi Jolly festivali yapılmakta, Amerika’nın en ünlü devecisi için deve yarışları yapılmaktadır.


Yapılan bir araştırmada tüm zamanların en iyi kovboy filmi olarak kabul edilen Fred Zinnemann imzalı 1952 yapımı 'Kahraman Şerif' filminin adaşı bir Türk kovboy filmi için düğmeye basıldı. Osmanlı Devleti ile ABD hükümeti arasında 19. yy'ın ortalarında yapılan ilk anlaşma metinin izini süren yapımcılar Cengiz Keten ve Şahin Alparslan, eğlenceli bir komedi filmi çekmek için kolları sıvadı. Şahin Alparslan, Cola Turka reklâm filminin ABD çekimlerinde de bulunmuş bir isim.


Yapılan bir araştırmada tüm zamanların en iyi kovboy filmi olarak kabul edilen Fred Zinnemann imzalı 1952 yapımı 'Kahraman Şerif' filminin adaşı bir Türk kovboy filmi için düğmeye basıldı. Osmanlı Devleti ile ABD hükümeti arasında 19. yy'ın ortalarında yapılan ilk anlaşma metinin izini süren yapımcılar Cengiz Keten ve Şahin Alparslan, eğlenceli bir komedi filmi çekmek için kolları sıvadı. Şahin Alparslan, Cola Turka reklâm filminin ABD çekimlerinde de bulunmuş bir isim.


2008 yılında gösterime girmesi planlanan 'Kahraman Şerif'in gerçek olaylara dayanan öyküsü, Osmanlı Devleti ile ABD arasında imzalanan ilk askeri anlaşmanın ardından Texas'a giden üç Osmanlı devecisinin yaşadıkları üzerine kurulu. 1850'lerde ABD Hükümeti, ordunun eksiklerini gidermek üzere Osmanlı Devleti'nden 30 kadar deve talep eder. 2'si Osmanlı Sultanı Abdülmecid'in ABD Başkanı'na hediyesi olan 30 deveyi teslim etmek için Texas'a giden Hacı Ali, Yorgo ve İlyas Bey adlı üç Osmanlı devecisi, sattıkları develerin paralarını dönüş yolunda 'kötü kovboylar'a kaptırır. Eli boş dönüp kelleyi kaybetmeyi göze alamayan üç yiğit, en yakındaki vahşi kasabanın yolunu tutar. Kasabanın iyi niyetli şerifi haydutlarca öldürülünce, Osmanlı eri Hacı Ali, western kasabasına şerif olur.

'Kahraman Türk', bu kez de Amerikan kasabasının kötü adamlarını yola getirecektir...

MYNET HABER - ALPER DUMAN

En Çok Aranan Haberler