1 Aralık Dünya Aıds Günü

Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, HIV virusünü henüz hastalık belirtileri göstermeden taşıyanlar ve...

Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, HIV virusünü henüz hastalık belirtileri göstermeden taşıyanlar ve hastalık belirtileri ortaya çıkanların tüm dünyada ve Türkiye’de giderek arttığı bildirildi.AIDS’in Kazanılmış İmmün Yetmezlik sözcüklerinin baş harflerinden oluşan İngilizce bir kısaltma olduğu ve HIV adı verilen (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) bir virüs ile oluştuğu belirtilen Antalya Halk Sağlığı tarafından yapılan açıklamada, “HIV, kişinin bağışıklık sistemini bozarak, normalde dirençli olunan birçok hastalığa karşı savunmasız bırakır. HIV ile enfekte kişilerin hepsinde aynı bulgular görülmeyeceği gibi, virüsü aldıktan sonra ne kadar süre içinde AIDS klinik bulgularının ortaya çıkacağı da kişiden kişiye değişmektedir. Bu virusü henüz hastalık belirtileri göstermeden taşıyanlar ve hastalık belirtileri ortaya çıkanlar tüm dünyada ve ülkemizde de giderek artmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de HIV/AIDS ile mücadelede, hastalığın yayılımının sınırlandırılması, öncelikle hastalığın bulaşma yolları ile hastalıktan korunma yolları konusunda toplum farkındalığının artırılması ile mümkün olabilecektir. Bu bağlamda uluslararası sağlık kuruluşları 1988 yılından beri HIV/AIDS konusunda toplum farkındalığını arttırmak için, 1 Aralık gününü Dünya AIDS Günü olarak belirlemiştir” denildi.ARTIŞ NEDENLERİAçıklamada, Türkiye'de HIV/AIDS sayılarının artma nedenleri ise şöyle sıralanadı:“Ülke nüfusunun genç olması, cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilgilerin kısıtlı olması, turizm sektörünün ülkemizde ve tüm dünyada giderek gelişmesi: Ülkemize her geçen gün daha fazla sayıda turist gelmesi ve ülkemizden de yurtdışına çıkışların giderek artması, damar içi madde kullanımının giderek artması. Hastalık 1980'li yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, cins, ülke ayırımı yapmadan hızla yayılmaya devam etmektedir. En sık bulaşma, korunmasız yapılan cinsel temas ile olmaktadır. HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç, yaşlı herkesi tehdit edebilen, henüz kesin tedavisi ve aşısı bulunamayan bir hastalıktır. Kullanılan ilaç tedavisi ile, HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmış, yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüşmüştür.”HIV NASIL BULAŞIR?Açıklamada HIV’in 3 tane bulaşma yolu olduğu belirtilirek, “Kondom kullanılmadan gerçekleşen her türlü cinsel ilişki, HIV bulaşması açısından risklidir. Kkontrolsüz kan ve kan ürünleri, sterilize edilmeden kullanılan cerrahi aletler, ortak kullanılan enjektörlerle HIV bulaşabilir.. HIV(+) anneden bebeğe gebelik sırasında,doğumda ya da emzirmeyle bulaşabilir” denildi.HIV’in, vücut dışında yaşayamayan, dayanıksız bir virüs olduğu, aynı tabaktan yemek, bardak, çatal, kaşık, giysiler, havlular, tuvalet, banyo ve yüzme havuzları HIV geçişinin olamayacağı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:”Bir kişinin HIV taşıyıp taşımadığı, kanında anti-HIV testi yapılarak anlaşılabilir. Bu test, virüs bulaştıktan 3 ay sonra yapılırsa kesin sonuç vermektedir. Virüsün bulaşmasından anti-HIV testi ile tespit edilebilmesine kadar geçen zaman ’pencere dönemi’dir. Bu dönemde test negatif çıksa bile HIV taşıyan kişi virüsü başkalarına bulaştırabilir. HIV ile enfekte kişi ve AIDS bulguları gelişmiş kişi arasında önemli bir fark vardır. HIV pozitif kişide henüz hastalık belirtileri ortaya çıkmamıştır. Fakat hastalık etkenini taşıyıp, bulaştırırlar. Aynı zamanda sağlıklı görünmeye devam ederler. Klinik belirtilerin ortaya çıkması kişinin vücut direncine de bağlı olarak 1-10 yıl sonra olur.”HIV ENFEKSİYONUNUN KLİNİK EVRESİNDE (AIDS) BELİRTİLERAçıklamada HIV enfeksiyonun klinik evresindeki belirtiler ise, “Belirli bir nedene bağlı olmaksızın haftalarca süren derin bitkinlik, 2 ay içerisinde beklenmedik yüzde 10’dan fazla kilo kaybı, birkaç haftadan uzun süren sebebi açıklanamayan ateş, titreme ve gece terlemeleri, ilk bakışta çürüğe benzeyen, ancak kaybolmayan, ağrısız,vücutta düzgün, sert ve gittikçe büyüyen pembe-kızıl renkli lekeler, belirgin bir sebebi olmayan ve 2 haftadan uzun süren koltuk altı ve boyun lenf bezlerinde şişli, solunum güçlüğü ve kuru öksürük, ağızda devamlı beyaz lekeler bulunması, uçuklar, kronik ishal” şeklinde sıralandı.AİDS’DEN KORUNMA YOLLARIHIV her türlü cinsel ilişki ile bulaşabildiğine dikkat çekilen açıklamada, cinsel ilişki esnasında mutlaka koruyucu kılıf (kondom, prezervatif) kullanılması gerektiği, kan yoluyla bulaşmadan korunmak içinse, kan naklinde AIDS testi sonucu negatif olan kanlar kullanılması gerektiği, kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş enjektör, iğne ve cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, dövme, piercing, manikür, pedikür aletleri, akupunktur iğneleri, jilet ve makas kesinlikle kullanılmamalı ve kullanılmasına izin verilmemesi gerektiği ifade edildi. HIV'li sperm sıvısının genital sıvı ve kan bulaşmış alet ve eşyanın yaralı dokuya teması ile de HIV'in bulaşabileceği vurgulanan açıklamada, açık yaraların bantla kapatılması gerektiğini, anneden bebeğine bulaşmadan korunmak içinse, evlilik öncesi ve hamilelik öncesi AİDS testi yaptırılması gerektiği hatırlatıldı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: