1- Demirtaş Kapısına Polisin Gelmesini Anlattı, Erdoğan'a Cevap Verdi

Özgür ALTUNCU-İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL, (DHA) HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İkitelli'de bir tekstil atölyesini ziyaret etti. İşçilerle tek tek

Özgür ALTUNCU-İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL, (DHA) HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İkitelli'de bir tekstil atölyesini ziyaret etti. İşçilerle tek tek tokalaşan, hatırlarını soran Demirtaş, işçilerle yakından ilgilendi. ERKEK ESPRİSİ GÜLDÜRDÜ Bir kadın tekstil işçisine erkek giyime yönelik üretim yapıp yapmadıkların soran Demirtaş, "Erkek giyim pek yapmıyoruz" yanıtını alınca, "Yapmayın zaten" karşılığını verdi. Demirtaş'ın bu yanıtı çalışanları güldürdü. Aynı kadın işçi, "Önemli olan bayanlar. Zaten sizi o yüzden çok destekliyoruz" dedi. Demirtaş buna karşılık , "Görüyorsunuz değil mi HDP kadın partisi" diye konuştu. KARADENİZ'E LAYIK OLACAĞIZ Karadenizli olduğu söyleyen bir kadın tekstil işçisi, "Bir Karadenizli olarak sizi destekliyorum" dedi. Demirtaş bunun üzerine "Biz de Karadeniz'e layık olacağız. Karadeniz'in emeğine, temizliğine, dürüstlüğüne layık olacağız" diye konuştu. KADIN İŞÇİLERLE YEMEK YEDİ İşçilerle bol bol hatıra fotoğrafı çektiren zaman zaman esprileriyle çalışanları güldüren Demirtaş, ardından işçi yemekhanesine geçti. İşçilerle birlikte kuyruğa giren Demirtaş tabldotta yemek aldı. Kadın işçilerin masasına oturan Demirtaş, onlarla sohbet etti. KAPISINA POLİS DAYANMASI Tekstil Atölyesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına da yanıt veren Selahattin Demirtaş, evine yönelik polis baskınıyla ilgili ayrıntıları habercilerle paylaştı. Konutunda böylesine bir olayın yaşanmasının nahoş olduğunu söyleyen Demirtaş, "Diyarbakır Valisi sağolsun aynı gece olayla ilgilendi. Konuyla ilgili bir görevlinin açığa alındığını ve soruşturmanın devam ettiğini ifade etti" dedi. Demirtaş, "Akşam 08.00 sularında kapı çaldığında, eşim ve çocuğum kapıda kim olduğunu sorduğunda, 'Polis, emniyetten geliyoruz. Kapıyı açın' demişler. Onlar kapıyı açmak istemeyince, ısrar etmişler. Daha sonra ben kapı önüne geldiğimde, gelenlerin kimin kapısını çaldıklarını bilmediklerini anladım. Polis olup olmadıklarına emin olamadık. Korumalarım gelince bir itiş- kakış da yaşandı. Sonra anlaşıldı ki, evet gelenler polismiş, sivil polisler ama yanlış yönlendirilmişler. Benim adresim bilerek o polislere verilmiş ve 'Orada bir firari var. Onu yakalamak üzere bu adrese acilen gidin' diye bir ihbar yapılmış. İhbarda isim başka ama adres doğrudan benim adresim" diye konuştu. POLİSLER ŞOK OLDULAR Kapıya gelen polis ekibinin gelmeden önce küçük bir araştırma yapması gerektiğini söyleyen Demirtaş, "O evin bana ait olduğunu öğrenmeleri için bu yeterliydi. Bir emniyet ekibi bir eve baskın yapmaya giderken o evde kim oturuyor diye bakmıyorsa bu özensizlik, tedbirsizliktir. Hadi bunu yapmadınız diyelim. Ben kapıda ısrarla 'polis olduğunuzu ıspatlamanız lazım, yoksa kapıyı açmam' diyorum. 'Siz bir açarsanız, kim olduğumuzu görürsünüz' diyorlar. Ben de 'gerçekten polisseniz, benim kim olduğumu biliyor olmanız lazım' diyorum. Koruma arkadaşlarım kapının önüne geldiler, ben daha sonra kapıyı açtım. Gelen polisler şok oldular, şaşırdılar" diye konuştu. KIZLARIM KORKTU O ortamda iki kızının korktuğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, "Arka odaya saklanıp ağlamışlar. Bu tip olaylar bilinçli bir şekilde mi tertipleniyor, bunların hepsinin iyi soruşturulması gerekiyor. Ben bir genel başkan, milletvekili olmasam da polislerin yurttaşın kapısına bu şekilde özensiz, lakayt bir şekilde gitmemesi lazım. Soruşturmanın sonucunu merakla bekliyorum" dedi. ASGARİ ÜCRET VAATLERİ Asgari ücret vaatlerinin 1800 tl olduğunun hatırlatılması üzerine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "949 değil de 1100 TL alsalar ne olacak? İstanbul gibi bir yerde, en köhne konutta 1000-1500 TL kira ödemeden oturamazsınız. Sadece bir kira bile bu emekçilerin bir aylık kazancından bile daha fazla. Bu insanlar kirayı ödedikten sonra ne yiyecekler, ne giyecekler? Çocuklarına ne harcayacaklar? Eğitim masrafları, sağlık masrafları? Bütün bunları düşündüğünüzde, ailede en az iki kişi çalışacak, her biri en az 1800 TL kazanacak ki, 3600 TL her eve girsin. Bu yoksulluk sınırıdır. Onun altına düştü mü, artık açlık sınırıdır" diye konuştu. EKONOMİYİ TIKAMAZ... Ziyaret ettiği atölyenin bir işletme olduğunu hatırlatan Demirtaş," Buranın işletmecisinin de kazanması lazım. Nasıl telafi edeceğiz bunu, enerji ücretlerini düşüreceğiz. Vergi yükünü düşüreceğiz. Biz asgari ücreti artırırken buradaki işverene de yük oluşmasın. Maliyetler artmasın diye işverenin üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. Asgari ücretin artması ekonomiyi tıkamaz, tam tersine canlandırır" diye konuştu. BU İNSANLAR HAK ETMİYOR DA SEN Mİ EDİYORSUN... Asgari ücret vaatlerinin eleştirilmesine de tepki gösteren Demirtaş, "Sen sarayında 1000 TL'lik altın kaplama bardağından su içeceksin, Biz '1800 TL asgari ücret olsun' dediğimizde bizimle alay edeceksin. 'Bunlar bilmem ihaleye çıkardılar' gibi alay edeceksin. Bu milletle alay etmektir. Bu çalışanla alay etmektir. Bu insanlar hak etmiyor da sen mi hak ediyorsun? Bu insanlar hak etmiyor da siz trilyonluk lüks Mercedeslere binmeyi mi hak ediyorsunuz? Ayıptır, bu yükü çekenler bu insanlardır. Bütün ülkeyi kalkındıran bu atölyelerdir. Türkiye'ye ayakta tutan buralardır" dedi. HER AY SOMA KADAR İŞÇİ ÖLÜYOR Soma faciasının üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen Soma'nın acısının halen çok taze olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bir kez daha o işçi katliamını lanetlediğimi belirtmek istiyorum. Sorumlulara hala hesap sorulmamış olmasından üzüntü duyuyorum. İş cinayetine yol açan nedenlerle ilgili tedbirler halen alınmadı. 301 işçi orada katledildi. Cumhurbaşkanının danışmanı insanları tekmeledi. Ödüllendirildi sonra görevden de alınmadı. Bakan istifa etmeyi aklına bile getirmedi. 301 insan aynı anda katledildi. Bu ülkenin tek bir bürokratı. siyasetçisi istifa etmeyi aklına bile getirmedi. Çünkü 'bu fıtrattır' dediler. 'Bu işçiler bu işi yaparken, burada ölmeyi göze aldılar' dediler. Oysa bu iş fıtratla ilgili değil. Bu işçiye kıymet vermemekle ilgilidir. Yargılamadan olumlu bir sonuç çıkar mı bundan da emin değilim. Her gün tek tek o kadar işçi hayatını kaybetmeye devam ediyor. Toplu ölüm olduğunda gündeme geliyor. Ama tek tek baktığınız zaman o kadar insan ölüyor" diye konuştu. ÇİPRAS'A DAVET Çipras'ın İzmir mitingine davet edilip edilmediğiyle ilgili bir soruya da yanıt veren Demirtaş, " Oradaki arkadaşlarımız Syriza'ya bir davet göndermişler. Fakat biliyorsunuz Çipras, Yunanistan'ın başbakanı. Bir başbakanın herhalde mitingimize katılmasını beklemek doğru olmaz. Zannederim öyle bir gelişme de olmaz. Sonuçta davet edilen Syriza'dır. Partinin kendisidir. Hükümete bir davet yoktur. Syriza'dan bir katılım olursa, memnuniyet duyarız" dedi. ŞEHİRE NEREDEN GİRİYORLAR ? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HDP'li belediyelerle ilgili eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Demirtaş , "Çok büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum. 'HDP'li belediyelerin tamamı yetersiz çalışıyor, HDP'li belediyelerin olduğu yerde kokudan, çöplükten geçilmiyor' demek bir Cumhurbaşkanına da yakışmaz. Bu tümüyle yalandır. 99 belediyeyi yönetiyoruz. Giderek oylarımız, belediye sayımız nasıl artıyor? Oradaki insanlara, haksızlık ve hakarettir. Şehre nereden giriyorlar bilmiyorum ama caddeden girseler şehire, mis gibi koktuğunu görürler. Alttan mı giriyorlar şehire, başka yollardan mı?...Pis kokuyormuş ama biz caddeden girerken şehirde çöp ve koku görmüyoruz" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: