Sinan Onuş
Ankara, BBC Türkçe
Yüksek Seçim Kurulu, 1 Kasım genel seçim sonuçlarını açıkladı. Kesin sonuçlara göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Adalet ve Kalkınma Partisi 317, Cumhuriyet Halk Partisi 134, Halkların Demokratik Partisi 59, Milliyetçi Hareket Partisi de 40 milletvekiliyle temsil edilecek.
Peki, bundan sonra takvim nasıl işleyecek ve hükümet ne zaman kurulacak?
TBMM, yasa gereği kesin sonuçların açıklanmasından 5 gün sonra yani 17 Kasım Salı günü TSİ 15.00'te 26. Dönem Milletvekillerinin yemin töreni için ilk toplantısını yapacak.
Ardından Meclis Başkanlığı seçimi takvimi işlemeye başlayacak. TBMM Başkanı seçilene kadar 25. Dönemde olduğu gibi CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal "en yaşlı üye" sıfatıyla, Meclis'e başkanlık edecek.
Yemin töreni bitiminde çalışmalara 5 gün ara verilecek. Bu süre içinde Başkan adayları başvurularını yapacak.
Sonraki 5 günde de Meclis Başkanlığı seçimi tamamlanacak. AKP, 7 Haziran seçim sonuçlarının aksine bu kez başkanı tek başına seçtirecek çoğunluğa sahip. Bu nedenle seçimin kısa sürede tamamlanması bekleniyor.
Başkanlık için 3 isim
AKP'den başkanlık için Meclis'in 26. Başkanı, Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz'la devam edilebileceği yönünde haberler gelirken kulislerde iki isim daha konuşuluyor.
Bunlar eski bakan Hayati Yazıcı ve üç döneme takıldığı için geçen dönem aday olamayan Burhan Kuzu. Anayasa Hukukçusu Kuzu, AKP'nin Başkanlık sistemi önerisinin de mimarı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı.
Daha önce teamül gereği, milletvekillerinin yemin etmesiyle birlikte bir milletvekiline hükümeti kurma görevi veriliyordu. 7 Haziran seçimi sonrası ise bu teamülden vazgeçildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 7 Haziran sonrası hükümeti kurma görevini vermek için TBMM Başkanlık Divanı oluşumunu bekledi. Bu nedenle de görevlendirme seçimlerinin üzerinden 32 gün geçtikten sonra yapılabildi.
Ancak bu kez AKP'nin Meclis'te çoğunluğu sağlamış olması ve hükümeti tek başına kurabilmesi nedeniyle bu kadar beklenmeyeceği belirtiliyor.
Yemin törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na hükümeti kurma görevini vermesi bekleniyor. Böyle olursa eğer, Davutoğlu başbakanlığında kurulacak yeni hükümet listesi 18 Kasım Salı günü açıklanacak.
Yeni hükümetin programı, 23 Kasım Pazartesi günü Genel Kurulu'nda okunurken program üzerindeki görüşmeler ise 26 Kasım Perşembe günü yapılacak. Ardından 28 Kasım Cumartesi günü yeni hükümet için güven oylaması gerçekleştirilecek.
Yeni gündem başkanlık
Hükümetin güvenoyu alabilmesi için 276 oy gerekiyor. Muhalefetin bu oya ulaşamaması ve AKP'nin de 1 Kasım seçimlerinde 317 milletvekili çıkarması sayesinde hükümetin güvenoyu almasında herhangi bir sorun çıkmayacak görünüyor.
Başkanlık sistemi içinse en az 330 milletvekilinin oyu gerekiyor. Anayasa değişikliği için AKP'nin Meclis'te muhalefetle ya da birebir milletvekilleriyle anlaşması gerekiyor.
Partilerin özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türk Tipi Başkanlık" öneresine karşı duruşları biliniyor. Bu nedenle AKP'nin önünde iki seçenek bulunuyor. Ya Türk tipi başkanlıktan vazgeçmek ya da bire bir milletvekillerini ikna ederek yeterli oya ulaşmak.
AKP'den sızan bilgilere ve kulislerde konuşulanlara göre, Türk tipi başkanlıktan şu an için geri adım atılmayacak. Ama doğrudan "Başkanlık sistemi" yerine içinde başkanlık sisteminin de yer aldığı bir paket olarak "yeni anayasa" ifadesini öne çıkarılacak.
AKP, öncelikle Meclis'teki diğer siyasi partilerle uzlaşma arayacak. Bu sırada topluma anayasa değişikliğinin önemi ve başkanlık sistemi anlatılacak. AKP'liler, başkanlık sistemi için seçmenler ikna olursa siyasi partilerin de ikna olacağını hesaplıyor.
Anayasa çalışmaları için de sıfırdan başlanılmaması bekleniyor. Çünkü 12 Haziran 2011'de yapılan seçimler sonrası Meclis'te anayasa değişikliği için partiler arasında bir uzlaşma komisyonu kurulmuştu. Bu komisyon, 25 aya yakın çalışmış, 60'a yakın madde üzerinde de anlaşma sağlanmıştı. Ancak başkanlık da dahil başka maddeler üzerinde mutabık kalınamadığı için komisyon dağılmıştı.
Seçmeni ikna etmek kolay mı?
AKP'li vekiller, başkanlık sistemi için seçmenin ikna edilmesi için çalışacaklarını söylüyor ama bu çok da kolay görünmüyor. 1 Kasım'daki yeniden seçime 7 Haziran seçim sonuçları nedeniyle gidilmişti.
7 Haziran'da yapılan seçimlerin en önemli sonuçlarından biri, seçmenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemi projesine destek vermemiş olmasıydı.
Erdoğan seçim çalışmaları boyunca 'Yeni Türkiye'nin inşası için başkanlık sisteminin şart olduğunu vurgulayan bir seçim kampanyasıyla AKP'ye destek istemiş ama bu desteği alamamıştı.
Başkanlık sistemine karşı çıkarak kampanya yürüten CHP, MHP ve HDP, 13 yıl aradan sonra AKP'yi tek başına iktidardan etmişti. Bu da her üç partinin kampanyalarının eksenine yerleştirdikleri "Erdoğan'ı başkan yaptırmayacağız" söyleminin seçmen nezdinde karşılık bulduğunun kanıtıydı.
1 Kasım'da seçimler yenilendiğinde ise AKP farklı bir strateji izledi. Seçim beyannamesinde yer almasına rağmen başkanlık sistemi söylemleri yerine kampanyasında ekonomik ve güvenlik vaatlerini öne çıkardı.
PKK'yla çatışmasızlık ortamının sona ermesi, Ankara'da 102 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı sonrası partiler kampanyalarında başkanlık sistemini tartışamazken AKP, 49.50 oy alarak yeniden tek başına iktidar oldu.