1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, birçok ülkede işçi ve emekçilerin sesinin duyurulması, emeğin öneminin vurgulanması amacıyla kutlanıyor. 1 Mayıs, ülkemizde 2009'da resmi tatil ilan edildi. Peki 1 Mayıs'ta ne oldu? İşte 1 Mayıs'ın anlam ve önemi...
1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesinden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenledi. 1 Mayıs 1886 tarihinde Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago'da gerçekleştirilen bu gösterilere yarım milyon işçi katılım sağladı.
Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, beraber yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde de ile sürdü. Sonrasında 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na neden oldu. Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin yeniden yapılmasının önüne geçildi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü" olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890'de yapıldı.
Zamanla 8 saatlik iş günü birçok ülke tarafından kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin, Nepal, Kuzey Kore, Vietnam, Küba, Venezuela, Laos, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar.
22 Nisan 2009'da TBMM'de kabul edilen 5892 sayılı yasanın, 27 Nisan 2009'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edildi.