Bilim insanları Spektr-RG’nin araştırmaları sonucunda tüm gözlemlenebilir evrenin haritasını oluşturmaya çalışıyor. Bu yüzden teleskobun eRosita adlı cihazı, uzaya gönderildiği Temmuz 2019’dan beri tüm gökyüzünü tarıyor.
Şimdi ise bu cihazın X-ışını dalga boylarında elde ettiği verilerden oluşturulan harita, tüm gözlemlenebilir evrenin haritası için yapılan 8 basamaklı çalışmanın ilk adımı oldu.
Çoğu astronomik nesne X-ışınları yayıyor. Epey kısa dalga boylarındaki bu ışınlar; karadelikler, nötron yıldızları, kuasarlar ve süpernova kalıntıları gibi sıcak ve yüksek enerjili nesneler tarafından yayılıyor.
ScienceAlert’e göre eRosita verilerinden oluşturulan harita, k X-ışını yayan 1 milyondan fazla parlak nesneyi içeriyor. Bu da X-ışını çalışmalarında 60 yılda keşfedilen nesnelerin sayısının iki katına denk geliyor.
Max Planck Dünya Dışı Fizik Enstitüsü'nde (MPE) eROSITA’dan sorumlu Peter Predehl, “Bu bütünlüklü gökyüzü görüntüsü enerjik evrene bakış açımızı tamamen değiştiriyor” dedi ve ekledi:
Böyle bir ayrıntı zenginliği artık görebiliyoruz. Görüntülerin güzelliği gerçekten çarpıcı.
Haritadaki ışın kaynaklarının yaklaşık yüzde 77’si, galaksilerin çekirdeklerinde aktif olarak malzeme biriktiren süper kütleli kara deliklerden oluşuyor. Bu nesneler son derece enerjik ve haritada geniş yer kaplıyor.
Yer çekiminin çevresinde tuttuğu sıcak gaz nedeniyle X-ışını yayan galaksi kümeleri de haritada yer alıyor. Bunlar nesnelerin yaklaşık yüzde 2'sini oluşturuyor.
Diğer nesnelerse evimize çok yakın. Samanyolu içindeki sıcak ve manyetik olarak aktif haleler bulunduran yıldızlar nesnelerin yüzde 20'sine denk geliyor.
Kalan yüzde biri ise geniş bir yelpazeden oluşuyor. Bu yelpazede ise süpernova kalıntıları ve kara delikler tarafından parçalanan yıldızlardan yayılan parlamalar bulunuyor.
Webtekno’nun haberine göre Spektr-RG Uzay Teleskobu ve eRosita cihazı, 3, 5 yıl boyunca 7 harita daha oluşturacak. Her biri 6 ayda oluşacak haritalar, sonunda tüm gözlemlenebilir evreni gözler önüne serecek. Bilim insanları bu nihai haritanın 2025 yılında tamamlanacağını düşünüyor.