Benedict Cumberbatch 19 Temmuz 1976 tarihinde İngiltere'nin Londra şehrinde doğdu. Cumberbatch için aktörlük bir nevi kaderdi, zira hem annesi Wanda, hem de babası Timothy profesyonel oyunculuk yapıyorlardı.
Cumberbatch'e asil derken şaka etmiyoruz. Kendisi Plantagenet hanedanlığının son kralı III. Richard'ın 16. dereceden kuzeni. Dedesi Henry Carlton Cumberbatch, iki Dünya Savaşı'nda denizaltı subaylığı yapmış, büyük dedesi Henry Arnold Cumberbatch ise Kraliçe Viktorya'nın Türkiye ve Lübnan ateşesiymiş.
Cumberbatch oyunculuğa çok küçük bir yaşta başlamış. 12 yaşında Shakespeare'in A Midsummer Night's Dream oyununda Titania rolünü oynayan aktör, sonraları öğretmeni tarafından "çalıştığım en iyi çocuk aktördü" olarak anlatıldı. Cumberbatch liseyi bitirdikten sonra Darjeeling, Hindistan'da bir Tibet manastırında bir yıl boyunca İngilizce öğretmeni olarak çalıştı, ondan sonra da gelerek efsanevi LAMDA okulunda Drama okudu.
Cumberbatch kariyerinin başlarında Heartbeat, Tipping the Velvet, Cambridge Spies ve Fortysomething gibi dizilerde ufak roller aldı, fakat asıl odak noktası tiyatroydu. 2001 ve 2005 yılları arasında pek çok önemli oyunda sahne alan İngiliz aktör, Hedda Gabler oyunundaki rolüyle prestijli Olivier Ödülü'ne aday gösterildi.
Cumberbatch'in ilk büyük rolü, pek çok İngiliz aktör gibi bir TV filminde geldi. BBC'nin çektiği 90 dakikalık Hawking filminde aynı adlı fizik profesörünü canlandıran Cumberbatch, bu rolüyle BAFTA ödülüne aday gösterildi.
Bu sırada Cumberbatch inceden sinemada da boy göstermeye başladı. Atonement ve The Other Boleyn Girl filmlerindeki performansları, ona London Film Critics Circle tarafından bir "En İyi Çıkış Yapan İngiiz Oyuncu" ödülü getirdi. 2009 senesinde Charles Darwin'in hayatını anlatan Creation filminde Darwin'in arkadaşı Joseph Hooker'ı canlandırdı.
2010 yılında onu uluslararası bir yıldıza çeviren rolle karşılaştı. Steven Moffat ve Mark Gatiss'in modern uyarlaması Sherlock'ta aynı adlı karakteri canlandıran Cumberbatch'in performansı hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından çılgınlarcasına beğenildi. Cumberbatch bu başarısını bir sene sonra ikisi de Oscar'a aday gösterilen Tinker, Tailor, Soldier, Spy ve War Horse filmlerinde ufak rollerle pekiştirdi.
Bir sonraki yıl Cumberbatch'in büyük Hollywood filmleriyle flörtü başladı. The Hobbit serisinin ikinci filmi The Desolation of Smaug'da hareket yakalama teknolojisi yardımıyla ejderha Smaug'u canlandıran Cumberbatch, bir sene sonra da Star Trek Into Darkness filminde filmin kötü adamı Khan'ı oynadı.
Cumberbatch geçtiğimiz sene başarılı ve uzun kariyerinde eksik olan tek halkayı tamamladı ve The Imitation Game filmindeki Alan Turing performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi. Kendisi bununla yetinmedi, aynı zamanda DreamWorks'ün Penguins of Madagascar filminde seslendirme de yaptı.
Kendisi bu sene karşımıza animasyon film Magik'te Lewis, biyografik film Black Mass'de ise Billy Bulger olarak çıkacak. 2016 senesinde Marvel evrenine Doctor Strange olarak dahil olacak Cumberbatch, 2017 yılında ise Andy Serkis'in çektiği Jungle Book: Origins filminde de kaplan Shere Khan'ı canlandıracak. Yani anlayacağınız, asalet timsali bu adam, hiçbir yere gitmiyor. Gitmesin de zaten!