10 Adımda Sıcaktan Koruyun

Çocuklarınızı güneşin ve, sıcağın zararlı etkilerinden korumanız için öneriler...

Aşırı sıcaklarda sıkça karşılaşılan sıcak çarpmasından çocuklar daha sık ve daha ciddi boyutlarda etkileniyor. Çocukları bu ölümcül olabilen tablodan korunmanın ilk adımı ise güneş ışınlarının en dik geldiği saatlerde ‘gölgede ve serin bir yerde’ kalmasını sağlamak Güneş ışınlarının yeryüzüne dik geldiğini gösteren en tipik işareti ise gölgenizin sizden küçük olması!

Sıcak çarpması yaz mevsiminde sıkça görülen önemli sorunlardan biri. Üstelik vücut sıvı oranları erişkinlerden yüksek olduğu için çocuklar sıcak çarpmalarından daha sık ve daha ciddi boyutlarda etkileniyor. Acıbadem Bodrum Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuna Gül Han, bu nedenle çocuklarda sıcak çarpmasına karşı önlem alınmasının yaşamsal önem taşıdığına dikkat çekerek, “Çocukları bu ciddi tablodan korumanın en etkili yolu ise öncelikle zararlı ultraviyole ışınlarının yeryüzüne en dik ulaştığı 10:00-15:00 saatleri arasında güneşe çıkarmamak. Güneş ışınlarının yeryüzüne zararlı açıda geldiğini gösteren en tipik işareti ise gölgenizin sizden küçük
olması.” diyor.

Reklam
Reklam

En sık güneş altında spor yaparken ortaya çıkıyor
Yapılan çalışmalara göre güneş çarpması yüzde 90 oranında 6 yaş ve üzeri çocuklarda görülüyor. Bu çocukların yaklaşık 70’inde ise güneş çarpması spor yaparken ortaya çıkıyor. Çünkü bu yaş grubu çocuklar kendi vücutlarının sınırlarını henüz bilemiyor ve dış ortamın olumsuz etkilerini tahmin edemiyorlar. Genellikle vücudun aktif şekilde enerji harcaması dış ortamın yüksek sıcaklığı ile birleşince ortaya istenmeyen tablolar çıkıyor. Ayrıca yenidoğan dönemindeki bebekler de beyindeki ısı kontrol sistemlerinin ve terleme mekanizmalarının tam gelişmemiş olması nedeniyle yüksek risk altında oluyor. Sıcak havada arabada kapalı kalmak, buhar çadırları, bir radyatör yanında beşik içinde olmak ya da klimasız ortamda ev içerisinde kapalı kalmak gibi etkenlerde sıcak çarpmasına neden olabiliyor.

Yüksek ateş ve kuru cilt tipik belirtileri
Sıcak çarpmasından önce genellikle vücuttaki terleme kesiliyor. Vücut sıcaklığının 41 derece üzerine çıkması ve sıcak ile kuru cilt ise klasik belirtilerini oluşturuyor. Merkezi sinir sistemindeki çalışma problemine göre ciltte pembelik ya da solukluk olabiliyor. Tablo ilerlediğinde ölüm korkusu, ajitasyon, baş dönmesi, halsizlik, zihin karmaşası, anlamsız mutlu duygu durumu, baş ağrısı, bulantı ve dengesizlik gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Tedaviye hemen başlanmazsa idrar-dışkı kaçırma, kasılmalar, havale, şuur bulanıklığı, göz bebeği değişiklikleri, felç ve koma gelişebiliyor.

Reklam
Reklam

HANGİ MEVSİMSİNİZ. TESTİ ÇÖZMEK İÇİN TIKLAYINIZ !



Zamanında müdahale hayat kurtarıyor

Hastalığın ciddiyetini kalp-dolaşım sisteminin etkilenme oranı belirliyor. Pembe bir cilt, normal kalp atışı ve tansiyon değerlerinde, kalp hızının izlenerek soğutma işlemi yapılması yeterli olabiliyor. Tedavide vücut sıcaklığının mümkün olan en hızlı şekilde 38.5 derece civarına düşürülmesi amaçlanıyor. Ancak ateş düşürücü ilaçların faydası olmuyor. Suyla doldurulmuş küvete koymak ya da klima/vantilatör esintisi altında duş aldırmak ya da su püskürtmek en etkili yöntemler. Boyun, koltuk altı ve kasıklara buz torbaları da konabiliyor. Bu yaklaşımlar vücut sıcaklığı 38.5 derece civarına düşürüldüğünde sonlandırılıyor. İhtiyaç duyulursa sıvı elektrolit takviyesi yapılıyor.

Kalp veya böbrek yetmezliğini tetikleyebiliyor
Soluk cilt, çarpıntı ve düşük tansiyonu olan çocuklar ise kalp yetmezliğine girmiş oluyor. Bu da koma ve ölüm gibi çok ciddi sonuçlarla karşılaşma riskleri var anlamına geliyor. Sıcak çarpması ayrıca özellikle tansiyonu düşük olan çocuklarda böbrek yetmezliği riskini de beraberinde getiriyor. Bu tür durumlarda çocukta kalıcı hasar oluşmaması için vücut sıvı-elektrolit dengesinin sağlanmasına çalışılması ve nadiren diyaliz gibi tedavi yöntemlerine başvuruluyor.

Reklam
Reklam

**HANGİ MEVSİMSİNİZ. TESTİ ÇÖZMEK İÇİN TIKLAYINIZ !

**



10 ADIMDA GÜNEŞ ÇARPMASINDAN KORUYUN•Sıcak hava vücut sıvı dengesi bozulduğunda çok daha tehlikeli olabiliyor. Bu nedenle çocuğunuza bol sıvı içirin.
•Koyu idrar, yetersiz sıvı alımının belirtisidir. Bu durumda susamış olmasa bile hemen su içirin.
•Çocuğunuzun ara ara gölge ve su molaları vermesini sağlayın. Net bir zamanlama olmasa da bu süre her yarım saatte bir 10 dakika olabilir.
•İncecik-pamuklu bir yaz giysisi giydirin. Kıyafeti terleme nedeniyle ıslanırsa değiştirin.
•Camı açmış da olsanız arabanın içinde yalnız bırakmayın.
•Aşırı tuz takviyesinden / tuz tabletlerinden kaçının. Bu tür ürenler mide boşalmasını yavaşlatarak sıvı emilimini geciktirirler.
•Henüz bebeklik döneminde ise battaniyeye sarmak ya da fazladan giydirmekten kaçının.
•Hava sıcaklığı 28 derece üzerindeyse buna ek olarak bir de nem oranı yüksekse uzun süren ya da ciddi efor gerektiren spor aktiviteleri yapmasına izin vermeyin.
•Herhangi bir nedenle ateşlendiyse sıcak havalarda dışarı çıkartmayın.

Reklam
Reklam

Bunları yapın
•Çocuğunuzu hemen serin ve gölge bir alana taşıyın.
•Vücudunu soğutmaya başlarken ambulans çağrıldığından emin olun.
•İç ortama ya da gölgeye taşıdıktan sonra düz bir zemine yatırıp ayaklarını başından yüksek bir yere koyun.
•Hemen kıyafetlerini çıkartın.
•Soğuk suyla vücudunu yıkayın: Hortumla su tutabilir, soğuk suyla dolu küvete yatırabilir, süngerle silebilir veya duşun altına sokabilirsiniz.
•Düşük nemli bir ortamda ıslak-soğuk bir çarşafa sarın.
•Klima, bulamazsanız vantilatör çalıştırın.
•Bilinci açık ise soğuk içecekler ( 15 dakikada bir 250 ml kadar) ve tuzlu yiyecekler verin. Domates suyu gibi bir miktar tuz içeren içecekler sıvı kaybının yerine konması için ideal. Çünkü vücuttaki tuz kaybı yerine konana kadar sadece su gibi tuzdan fakir sıvıların verilmesi, vücut tuz oranının daha da düşüp bilincin kapanmasına neden olabilir.

Bunları yapmayın
•Bilincinden emin değilseniz içmesi için bir şeyler vermeyin. İçtiği sıvının ciğerlerine kaçışına neden olabilirsiniz.
•Vücut ısısını düşürmek için kesinlikle soğuk sıvı vermeyin. Çünkü soğuk sıvıların kullanılması, ısıyı düşürmeyi hızlandırmasına rağmen, zaten strese girmiş olan kalp kası üzerinde aritmi riskini arttırabiliyor.
•Havale geçirme durumunda kilitlenmiş ağzını açmak ya da dilini çıkartmak için ağzına kaşık ya da başka bir cisim sokmayın. Başını yana çevirmeniz hava yolunu açık tutmak için yeterlidir.

Reklam
Reklam

**HANGİ MEVSİMSİNİZ. TESTİ ÇÖZMEK İÇİN TIKLAYINIZ !

**