Bu dönemdeki çocuklar genellikle problemler üzerinde fazla durmaz ve bir uyum içerisindedirler. Ancak bu dönemdeki çocukların bazı korkuları hala devam etmektedir. Yine de belirtmek gerekir ki çocuklar bu dönemde, 9 yaşında olduğundan daha az sorunlu ve huzursuzdur. Çocuk bu dönemde ender olarak mızmızlanır ve sık sık da mutlu olduğunu dile getirir. Duygusal anlamda bir boşalma pek sık görülmez gerçekleştiğinde ise habersiz ve şiddetli olur, fakat bu boşalım çabuk söner. Bu dönemdeki çocukların kendileri ve hayatları hakkında endişeleri yoktur, benliklerini ve hayatı olduğu gibi kabul etme eğilimindedirler. Olay ve durumların üzerinde fazla durmazlar, kesin yargı gibi genellemeler yapmazlar. Bu yaş, çocukta öfkenin az görüldüğü bir dönemdir.
10 yaşındaki çocukların çoğu bazı huylarını düzeltmek için çaba gösterir. Bu dönemdeki çocukların çevresi ile kurduğu ilişkiler dikkat çeker. Annesi, öğretmeni ve arkadaşları ile olan sosyal ilişkileri diğer insanlarla olan ilişkilerini de etkiler, artık çocuk ben merkezci değildir. Evde anne babasının yanında iken, kendini güçlü ve güvende hisseder. 10 yaşındaki çocuk 9 yaşındaki bir çocuğa göre daha fazla ailesine bağlıdır. Ailesini sever, benimser ve genellikle bu yaşta, aile ile birlikte yapılan her etkinliğe katılmaya hazırdır. Bu dönemdeki çocuk ile annesi arasında direkt, sorunsuz, dürüst ve güven dolu bir ilişki vardır. Çocuk tüm kalbi ve içtenliğiyle bu ilişkiye kendini kaptırır ve kabullenir. Bu dönemdeki çocukların dünyada en çok anne babasını sevdiğini söyledikleri gözlemlenir. Özellikle anne özel takdir görür, "benim annem kusursuzdur" şeklinde tanımlanır, çocuğun gözünde annesi dünyadaki en mükemmel insandır. Annenin davranışlarının eleştirildiği ve onun toplumdaki hareketlerinden utanıldığı bu dönemde görülmez. En son sözü söyleyen hep annedir ve onun fikirleri oldukça fazla önemlidir. Bu dönemdeki çocukların her iki cinsinde de babayla iyi geçinildiği ve onunla birlikte olmaktan, birlikte vakit geçirmekten zevk alındığı gözlemlenir. Kızlar babalarını sever, sayar ve yüceltirler, ondan ''İyi bir arkadaş" diye söz ederler. Baba onlar için birer yol gösterici, birer ışıktır.
Erkek çocukları da babayı sever, ona adeta tapar ve her konuda otorite olduğuna inanarak onu kendilerine özdeşim modeli olarak alırlar. Babalarının "dünyanın en iyi, en doğru babası" olduğunu söyleyerek onunla olmaktan, iki arkadaş gibi birlikte yolculuk yapmaktan hoşlandıklarını belirtirler. Bu sebeple aileye büyük görev düşmektedir. Çocukları rol model olarak anne ve babayı alırlar. Onların istendik birtakım davranışlar kazanmasını istiyorsanız önce o davranışları kendiniz yapmalısınız. Çocuk yalnızca sizin davranışlarınızı kabul edecek ve sizi rol model alacaktır. Bu dönemde çocuğunuza sorumluluk duygusunu hissettirin. Çocuğunuza neler yapabildiğini göstermesi için fırsat tanıyın. Sürekli olarak kontrol edilmediği görevler almasına ve tek başına karar vermesine izin verin. Bu hem özgüvenini yerine getirecek hem de katılımcılık duygusunu güçlendirecektir. Eğer çocuğun bir etkinliğe anlamlı bir şekilde katılması ve yardımda bulunması için fırsat verirseniz, çocuğunuz kendisine önem verildiğini görerek sorumluluk duygusunu geliştirecektir. Bu da çocuğa kendini kontrol etme ve disiplin duygularını aşılar.