Konya'da 10 yıl önce 12 yaşındaki bir yakınlarına tecavüz ettiği iddia edilen Ömer Gürarslan'ı, evinden alarak minibüste dövüp, bıçakladıktan sonra ıssız bir yere atarak ölümüne neden oldukları iddia edilen 4 lise arkadaşı ile olayda yardım ve yataklık yaptığı iddia edilen 1 kişinin yargılanmasına başlandı.
Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 10 yıl önceki bir tecavüz iddiasıyla adam öldürme davasına tutuklu sanıklar Mehmet K, Muhammed K, Mehmet K, Mustafa E. ve tutuksuz sanık Refik E, her iki taraf yakınları ve avukatları katıldı. Mahkeme heyeti ilk önce tutuklu sanıklar Mehmet K, Muhammed K. ve Mehmet K'yi dinledi.
Olayı anlatan 3 sanık da, Mustafa E. ile Zafer Meydanı'nda buluştuklarını ve yürümeye başladıklarını belirterek, "Şakayla karışık araba almaya gidiyoruz, birini döveceğiz, dedikten sonra babasına ait aracın yanına geldik ve Mustafa kulübeden bir telefon görüşmesi yaptı. Aracın durduğu yerin karşısındaki apartmandan inen bir şahısla Mustafa konuşarak gelmeye başladı.
Konuşurken arabanın arkasını açtı ve birden adamı içeri yandan iteleyerek soktu. Arabayı sürmemizi isteyerek bağırmaya başladı. Arabanın içinde adama bir kaç defa vurdu. Tabanca ile arabanın içinde boşa ateş etti. Kum ocaklarının oraya kadar adresi tarif eden Mustafa'nın elinde bıçak ve tabanca da vardı. Biz Mustafa'ya müdahele edemedik, çok güçlüydü.
Kum ocaklarına geldiğimizde Mustafa kapıyı açtı, maktül arabadan telaşla atladı. Mustafa da peşinden indi ve adamı tutarak vurmaya başladı. Ne ile vurduğunu tam olarak göremedik. Sonra da Mustafa'nın evinin oraya gittik. Mustafa, babasına, "Baba arkadaşların yol parası yokmuş, onları merkeze bırakalım" dedi. Babası Refik E. de bizi şehir merkezine bıraktı. Arabadan inince Mustafa maktülün düşen telefonunu vererek, bir yere atmamızı istedi" dediler.
Olayda yardım ve yataklıkla suçlanan baba Refik E. ise ifadesinde, "Oğlumun ehliyeti yok sadece arabayı su doldurması için veririm. O gün de su doldurması için arabayı vermiştim ama oğlum 45 dakika sonra geldi, su da doldurmamıştı. Arkadaşlarıyla geldi, ben de onları merkeze götürdüm. Ben arabada ve oğlumun üzerinde kan görmedim. Oğlum arabayı yıkatmış, ben yıkatmadım. Poliste verilen ifadedeki doğru değildir, okumadan imzaladım. Aynı zamanda 10 yıl önce tecavüze uğradığı iddia edilen A.Ö. benim halamın torunudur" şeklinde konuştu.
Arkadaşları tarafından cinayeti kendi başına işlediği iddia edilen Mustafa E, "Ben maktülü önceden tanımıyordum. 10 yıl önce tecavüz ettiği söylenen A.Ö'nün amcası Mehmet Ö, 5-6 ay önce bana seyyar galericilik yapan Ömer G'yi döv demişti. Mehmet Ö. bir süre önce yaşamını yitirdi. Bir de bu adam sapıktı diye söylemişti bana. Ben de birkaç defa maktül Ömer Gürarslan'ı görmüştüm. Son olarak dedemin evine gittiğimde, kiracı olarak alt daireye taşındıklarını gördüm. Arabasında da satılık otomobil yazıyordu, buradan telefon numarasını aldım.
Aradan bir süre geçtikten sonra babama ait arabayı dedemin evinin önüne park ettim ve arkadaşlarımı çağırdım. Onlara bir sapığı dövmeye gidiyoruz dedim, ardından şaka şaka diyerek konuyu kapattım. Arabanın anahtarını araç kullanan bir arkadaşa verdikten sonra, ben şahsı arayarak arabasına alıcı gibi aşağı çağırdım. Aşağı gelen Ömer Gürarslan'ı niyetim orada dövüp kaçmaktı ama çevreden 3-4 kişi gelince arabaya doğru yürüdük.
Arabanın arkasını açarak şahsı araca zorla bindirdim ve aracı sür diye arkadaşıma bağırdım. Araç seyir halindeyken de şahsa birkaç defa vurdum ve tecavüz olayını anlattırdım. Sinirlendim bir kaç tekme attım, arkadaşlarım bana hakim olamadı. Elimde silah ve bıçak da vardı. Kum ocaklarına geldiğimiz de kapıyı açınca şahıs korkudan atladı. Ben de indim, krize girmişim. Daha sonrasını hatırlamıyorum" dedi.
Savunmalarını yapan sanık avukatlarından Mustafa ve Refik E'nin avukatı Hasip Şenalp, "Müvekkilim ciddi anlamda epilepsi hastasıdır. Raporlarını mahkemenize sunuyoruz, bu yüzden askerlik görevini de yapamamıştır. Yaptığımız araştırmada epilepsi çeşidinin fazla olduğunu öğrendim. Müvekkilimde epilepsi hastası olduğu için krize giriyor. Ne yaptığını hatırlamıyor.
Maktülün sapıklığı konusunda halk arasında ciddi dedikodular olduğu, bir yakının bu sapıktır demesinden sonra, dedesiyle aynı binada oturması müvekkilimi tahrik ettiği için olayı arkadaşlarındanda saklayarak dövme arzusuyla minübüse almıştır. Fakat sonradan gelişen psikolojik şok nedeniyle bu olay işlenmiştir. Müvekkilimin ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde epilepsi krizinde rapor tutulmasını istiyorum. Bu nedenle müvekkilimin suç ehliyeti olmadığını düşünüyorum" dedi.
Müşteki Avukatı Adem Uğur ise, sanıkların suçlarının sabit olduğunu belirterek, tutukluluk halllerinin devamını isterken, öldürülen Ömer Gürarslan'ın 10 yıl önceki A.Ö.'ye tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanıp beraat ettiği dosyayı mahkeme heyetine sundu. Savcı, tutuklu sanıklardan Muhammet K. ile Mehmet K'nin üzerlerine atılan suçun değişmesi ihtimaline karşı tutuksuz yargılanmasını, diğer sanıkların tutuklu yargılanmasını istedi.
Mahkeme heyeti ise, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, müdahil Fatma Gürarslan ile kızı Nebahat Gürarslan'ın Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifadelerinin alınmasına, şahitlerin dinlenilmesi ve sanık avukatlarının delillerini arz etmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Olay, 14 Ocak 2007 tarihinde MSN'den anlaşarak buluşan Mehmet K, Muhammed K, Mehmet K. ve Mustafa E'nin, Ömer Gürarslan'ı evinin önünden kaçırarak 10 yıl önce bir kız çocuğuna tecavüz ettiği gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilmişti. Olaydan sonra Mustafa E'nin babası Refik E'nin ise oğlu ile arkadaşlarını birgün sakladığı iddia edilmişti.
İHA