'10 Yıldır Sigara Içiyorum, Birşey Olmadı' Demeyin, Etkisi Yıllar Sonra Çıkar

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkkan Evrensel, toplumdaki '10 yıldır sigara içiyorum, bir şey olmadı' şeklindeki algının yanlış olduğunu söyledi. Prof. Evrensel, "Böyle bir durumun söz konusu bile olmadığını ve sigarının etkilerinin belki de 2 yıl belki de 5 yıl sonra gösterebileceğini unutmamak gerekir." dedi.

Kanser Haftası nedeniyle Uludağ Onkoloji Dayanışma Derneği (ONKO-DAY), tarafından düzenlenen “GDO nedir, Ne Değildir?” panelinde kanser ve GDO’lu ürünler konusunda toplumda yanlış bilinen hususlar hakkında katılımcılara bilgi verildi. ONKO-DAY tarafından Ördekli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele, konuşmacı olarak Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Lütfi Özkan ve Prof. Dr. Türkkan Evrensel ile Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet İpek katıldı.

Katılımcılara GDO’lu ürünlerle ilgili bilgi veren Doç. Dr. Ahmet İpek, GDO'nun, modern biyoteknolojik yöntemler kullanılarak genetik yapıları iyileştirilip, geliştirilen ürünler için kullanılan bir terim olduğunu söyledi. İpek, "Modern biyoteknolojiden yararlanılarak elde edilen biyotek ürünler; sağlıkta, tarımda, endüstride ve deniz ürünlerinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.” dedi. 2012 yılı itibariyle dünyada 17 milyon çiftçinin, 29 ülkede 170 milyon hektarda biyotek ürünleri yetiştirdiğini söyleyen İpek, “Dünyadaki soyanın ve pamuğun yüzde 81’i, mısırın yüzde 35’i biyotek ürünüdür. Yine dünyadaki 11 ülke 1 milyon hektardan daha fazla alanda biyotek ürünü yetiştirmektedir. Bunlar arasında ABD, Brezilya, Arjantin, Kanada ve Hindistan gibi ülkeler 10 milyon hektardan daha fazla alanda biyotek ürünü yetiştirmekte ve uluslararası ticaretini yapmaktadırlar.” şeklinde konuştu.

İpek, 2010 yılında kabul edilen biyogüvenlik kanununa göre, biyotek ürünlerin Türkiye’de üretiminin yasaklandğını belirtti. İpek, ithalatının ise biyogüvenlik kanununa göre oluşturulan Biyogüvenlik Kurulu’ndan izin alınmasından sonra yapılabildiğinin altını çizdi. İpek, “Biyogüvenlik Kurulu, günümüze kadar hiçbir biyotek ürünün ithalatına izin vermemektedir. Ancak 13 adet biyotek mısır ve 3 adet biyotek soya çeşidinin yem amaçlı ithalatının yapılabilmesine izin verilmiştir. Dolayısıyla ülkemizde yem amaçlı mısır ve soya dışında hiçbir tarımsal üründe biyotek ürün bulunmamaktadır.” ifadelerini kullandı.

"SİGARANIN ZARARLARI YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAR"

“10 yıldır sigara içiyorum, bir şey olmadı” diye bir durumun söz konusu bile olmadığını ve sigaranın etkilerinin belki de 2 yıl, belki de 5 yıl sonra gösterebileceğini dile getiren Prof. Dr. Türkkan Evrensel ise Türkiye'de sigaranın en fazla bilinen kanserojen olduğunu ve zararlarıyla ilgili bilinçlenmenin arttığına dikkat çekti. Egzersiz yaparak kanser riskinin mümkün olduğunca azaltılabileceğini dile getiren Evrensel, “Düzenli egzersiz yapmanın kanser riskini yüzde 20-25 oranında düşürdüğü tespit edilmiştir. Bu yüzden küçük yaşlardan itibaren egzersiz yapma alışkanlığı kazanılması gereklidir. Yoğun iş temposunda çalışan ve egzersiz yapmak için vakti olmadığını söyleyenler de en azından günde 30 dakika tempolu yürüyüş yapmalıdır.” diye konuştu.

Kanserle mücadelede doktorların öngördüğü tedavi uygulamalarına uymayıp, kulaktan dolma haberlere itibar etmenin yanlışlığına dikkat çeken Evrensel, bu konuda ortaya atılan her iddiaya uyulmaması gerektiğini belirtti. Evrensel, “Doğruluğu laboratuvar ve bilim dünyasında kanıtlanmayan hiçbir tedavi yönetimine başvurmayın.” diye uyardı.