Kadının beden algısındaki bu değişim hemen hemen her zaman erkeğin bakış açısından tanımlayan ve nesneleştiren bir durum olarak kabul edilmektedir. Şimdi bu değişime bir bakalım...
1900’lü yıllarda balıketli, kıvrımları belirgin, kum saati görünümü ideal kadın vücudu olarak tanımlanıyor. Hatta bu görünümün daha belirgin hale gelmesi için çok sıkı korseler kullanılıyor. Nefes almayı bile zorlaştıran bu korseler 1920'lerden sonra rafa kalkıyor. Daha ince görünümlü, özgür giyim tarzı ile kadınlar boy gösteriyor.
1930 yıllarında sonra yine balıketli, kıvrımları belirgin, kum saati görünümlü kadınlar ideal kadın bedeni olarak tanımlanıyor. 1970 yıllarına kadar bu görünüm devam ediyor. Marilyn Monroe bu dönemim efsane ismi olarak bilinmektedir.
1970’lerden sonra çok ince uzun boylu kadın bedenleri moda oluyor. Twiggy de bu dönemim simgesi olarak bilinir.
1990'lardan sonra iki ekol ortaya çıkıyor. Bu ekol günümüzde de devam eden ekollerdir. İnce fit görünümlü iri göğüslü uzun boylu Victoria Secret mankenleri görünümünde bedenler ile boyu kaç olursa olsun “sıfır” beden olarak tanımlanan kadın bedenleri moda oluyor.
Kadının beden algısı kapitalizmin dayattığı bir algı olup, sağlıklı olmayı hedef almaz. Dayatılan bu beden algısının toplum tarafından kabul edilmemesi doğal olarak bu dayatmalara son verecektir. Beden algısına bu amaçlarla müdahale edilmeyeceği yıllar olması dileği ile.