100. yılında 19 Mayıs ve Milli Mücadele Uluslararası Sempozyumu

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan: - "Milli Mücadele baştan sona bütün Türk İslam dünyasının üzerine titrediği, kazandığı, kıymet verdiği bir mücadeleydi. 1918'in sonu ile 1919'un tamamı tam anlamıyla kara bir gün, kara bir kıştır" - "İstanbul'a gelen İngiliz ve Fransız işgalcileri ayakta alkışlayarak zevkle karşılayan Rum ve Ermeni ahali olmuştur. Karadeniz'deki azınlık ahali de hiç iyi sınav vermemiştir"

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, "Milli Mücadele baştan sona bütün Türk İslam dünyasının üzerine titrediği, kazandığı, kıymet verdiği bir mücadeleydi. 1918'in sonu ile 1919'un tamamı tam anlamıyla kara bir gün, kara bir kıştır." dedi.

Türk Tarih Kurumu, Samsun Valiliği ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) iş birliğiyle, Mili Mücadele'nin 100. yılı dolayısıyla düzenlenen "100. yılında 19 Mayıs ve Milli Mücadele Uluslararası Sempozyumu", OMÜ'nün ev sahipliğinde Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı.

Reklam
Reklam

Turan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Milli Mücadele'nin bir karşı duruş hareketi, vatandaşların olaya katılma hadisesi olduğunu söyledi.

Milli Mücadele'nin bir savaş, bir ümit olduğuna işaret eden Turan, "Milli Mücadele baştan sona bütün Türk İslam dünyasının üzerine titrediği, kazandığı, kıymet verdiği bir mücadeleydi. 1918'in sonu ile 1919'un tamamı tam anlamıyla kara bir gün, kara bir kıştır. Bir milleti mahkum eden, derinden yaralayan hadiselerden birisidir. İçinde yıllarca yaşamış olan vatandaşlık duygusuyla bağlı inananların bir karşı duruş hareketidir." ifadesini kullandı.

O dönemde yüzyıllardır beraber yaşanılan Ermeni ve Rum halkların iyi sınav veremediklerini vurgulayan Turan, şunları kaydetti:

"Bunları bütün yalınlığıyla ortaya koymak mecburiyeti söz konusudur. İstanbul'a gelen İngiliz ve Fransız işgalcileri ayakta alkışlayarak zevkle karşılayan Rum ve Ermeni ahali olmuştur. Karadeniz'deki azınlık ahali de hiç iyi sınav vermemiştir. Onlara karşı da bir mücadele hareketi verilmiştir. İftihar edilecek bir mücadele hareketidir. İstiklal, bir milletin şerefiyle, izzetiyle, nefsiyle, haysiyetiyle düşmeden yükselerek yaşamasıdır. Türk İstiklal Savaşı da bunun numunelerinden biridir. Dünya çapında yükselen bir değerdir. Zümrüdü Anka efsanesidir. Zümrüdü Anka'nın doğuş yeri Samsun'dur."

Reklam
Reklam

- "Gençlerle bir olmamız, onlarla hemhal olmamız gerekir"

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Haluk Dursun da tarihin bir ilim olduğunu, temelinin de arşivlere dayandığını anlattı.

Tarih ilminin iyi bilinmesi ve öğrenilmesi gerektiğini vurgulayan Dursun, "Ancak tarihçinin sahada olması, tarihin yaşanıldığı mekanları görmesi, o ruhu yaşaması önemlidir. Bizim hedef kitlemiz gençlerimizdir. Eğer 100. yılında ve Samsun'da gençlere hitap edemeyeceksek, bunu bir daha değerlendirmemiz gerekir. Gençlerle bir olmamız, onlarla hemhal olmamız gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Samsun Valisi Osman Kaymak da Türk milletinin kurtuluş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş vizesi olan 19 Mayıs'ın millet için iftihar, gençler için de bilinçlenme meselesi anlamına geldiğini belirtti.

Sempozyumda OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ve OMÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulamaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan da sunum yaptı.

10 ülkeden bilim insanlarının katıldığı sempozyumda 140 bildiri ve sunum gerçekleştirilecek.

Reklam
Reklam

Sempozyum, 14 Haziran'da sona erecek.

Anahtar Kelimeler: