11:00'de YEP Açıklanacak!

Bugün 11:00'de 2021-2023 dönemi için planlanan Yeni Ekonomi Programı bakan Berat Albayrak tarafından açıklanacak. Programın enflasyon, faiz, cari açık, işsizlik, eğitim, katma değerli ve gıda dahil her türlü üretim, büyüme, bütçe dengesi, yatırımlar kalemleri piyasalar açısından önemli olacaktır.

Yıllardır iktidarın OVP(orta vadeli program) hedefleri olarak yukarıda saydıklarım ile ilgili çok kez hedefler verildi. Ama görüyorsunuz ki, aynı konular ve hedefler yine ve yeniden en önemli hala çözemediğimiz sorunlar olarak karşımızda duruyorlar. Sadece programın ismi artık OVP değil de, YEP olarak anılmaya başlandı.

Ülke olarak tüm dünyada bu kadar para bolluğuna rağmen enflasyon olmamasına rağmen, bizde hala enflasyon, yüksek faiz, süren devalüasyon sorunu bir türlü çözülemedi. Çünkü esas olanın üretmek olduğunu hala anlayamadık. Biz üretimi fason üretim ya da inşaat sektöründe konut üretmek olarak anlıyor olmalıyız ki, katma değerli üretim oranı, üretimimizde hala % 3.5'lar düzeyinde duruyor.

Reklam
Reklam

Halen artan kur için rekabetçi kur diye teselli söylemleri duyuyorum. Peki o zaman katlayan döviz kurlarına, bir kaç yılda yarı yarıyadan fazla değer kaybeden TL'ye rağmen neden ihracatımız patlamadı? Neyse, bunlara çok değindik. Ama şunu ifade etmek istiyorum; güven içeride kaybolursa halk kendisini devalüasyondan korumak için dövize yönelir. Bu nedenle DTH'lar 220 Milyar Dolar'a dayanmış durumda. Diğer taraftan üretmekten ziyade rant ekonomisine sarılır. İnşaat ve otomotivdeki fiyat artışlarına rağmen talepteki patlamadan, ne demek istediklerimi anlarsınız. Yani bir kişi tüm yaşamında orta üstünde bir maaşla sizce bu fiyatlardaki araba ve evleri gerçekten alabilir mi? Ortanın altındaki maaşlar için ise zaten bir beklenti çok zor.

Yabancı yatırımcıda güven kaybolursa, o zaman ülke piyasalarınızdan çıkarlar. Uzun zamandır tahviller, borsa dahil tüm piyasalarda devamlı çıkan bir yabancı portföyü görüyoruz. TCMB brüt Dolar rezervi alınan munzam karşılık artışları tedbirlerinden gelen ek likiditelere rağmen devamlı düşüyor. Ama bu durum uzun zamandır olmasına rağmen, tüm alt yapı işlerimiz döviz bazında verilmeye de devam ediliyor. Yollar, köprüler, havaalanları döviz bazında geçiş garantili olarak Yap İşlet Devret şeklinde veriliyor. Yani bu bile tuhaf değil mi? Madem yapım maliyeti karşılığı işletme süreleri var, o zaman döviz bazında geçiş garantileri neden verilir? Bunun yerine devlet rahmetli Özal'ın ikinci köptüde yaptığı gibi, Katılım Ortaklığı Senetleri çıkartıp, doğrudan halkı TL cinci bu projelere ortak yapıp kaynak bulamaz mıydı? Tabi bir de bu projeler döviz bazında ücretlendirilince, mesela kur karşılığı geçiş ücretleri astronomik seviyelere çıktığı için hem tam döviz karşılığını yansıtamıyorsunuz, hem de zaten yansıttığınız karşılıkların yüksekliği yüzünden halkın kullanımını arttıramıyorsunuz. Böyle olunca da, altı ayda bir fark ödemelerini devletin cebinden yapmaya devam ediyoruz.

Reklam
Reklam

Neyse, bunlar için de çok şey söylendi, fazla uzatmayayım. Kısacası bugün açıklanacak YEP detayları tabiki önemli. Ama verilen hedefler gerçekten tutarsa insan açıklanacak programlar için heyecan duyuyor. Ben sitemizin on yıllık hayatı boyunca adı farklı da olsa kimbilir kaçtane ekonomi programı detayı yazdım. Ama halen aynı sorunlar için yeni programlar açıklıyor olunca heyecanım ve inancım pek kaldı diyemem. Dünyada artık faiz ve enflasyon sorunu kalmadı. Bizde halen sürüyor olması gerçekten de çok üzücü. Ülkemizin kaynaklarını yabancılara yok değerlere kullandırıyoruz. Şöyle düşünün 1 TL 8 Dolar, 10 Euro yaptığını varsaysak, turizm ve üretilen tüm hizmet ve ürünleri almak ne kadar kolay olurdu değil mi? Şöyle gözünüzde bir canlandırın lütfen. Cebinize 3-5 Bin TL koymuş gelişmiş batıyı geziyorsunuz. Ama paranız bu ülkelerde şimdi olduğu gibi 7-8'e bölünmüyor. 7-8 ile çarpılıyor olsa, kendinizi daha güvende hissetmeydiniz?

Durum böyle iken, çok ciddi bir yıllık çevrilmesi gereken dış borç ödememiz olmasına rağmen, sadece swap sorunu ile TCMB döviz ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Onu da Katar dışında pek yaptığımız bir ülke söyleyemem. Ama unutmayın ki, swap geçici süre ile alınan yabancı para emanetidir. Bir süre sonra geri gidecektir. İşte bu nedenle swap kaynaklarını çıkartınca TCMB döviz rezervinde sorun olduğu için kurlar yükselmeye devam ediyor. En başında yapılması gereken faiz artışı ya da kamu tasarrufları yapılmadığı için, sonra yapılan faiz artışının beklenen etkiyi vermediğini son yapılan 200 baz puanlık politika faiz artışında gördük. Zaten böyle olacağını da yazmıştım. Yani sürpriz bir durum değil yaşananlar.

Reklam
Reklam

Hatalı ve geç kalmış faiz kararları öncesi ve sonrası artışana devam eden döviz kurları, her alanda enflasyon artışı etkisi yaratırken faizleri nasıl düşürebilirsiniz? Her alanda piyasalara güven vererek bu yapılabilir. Güven ise, söylediklenenlerin yapıldığı görülürse verilir. Bugün açıklanacak YEP konularında ve sorunlarına bir bakın neden hala güven sorunu yaşıyoruz anlarsınız.

İşte ekonomi-finans-pandemi- Doğu Akdeniz, Azerbaycan-Ermenistan, Suriye'de YPG'ye kurdurulma aşamasında olan bir kürt devleti, ABD seçimlerinden çıkacak başkanın ülkemize karşı tutumu, ABD-AB yaptırım riskleri konu ve sorunlarımız sürerken, döviz bazında inanılmaz düşük fiyatlanan borsamız bir türlü yükselişe geçemiyor. Anlattığım sorunlar nedeniyle bankalar baskılanmaya devam ediyor. Ama endeksi etkilemeyen diğer birçok hissede ise manipülasyona ulaşmış boyutta yüksek fiyatlamalar yaşanıyor. Anlayacağınız çok zor bir süreçteyiz. Bu nedenle tüm bu sorunların özellikle savaş ve yaptırım riski içerenlerinde belirsizlikler kalkana kadar hisse bazlı takipte kalmak ve kredilerden uzak durmak önemli ve doğru bir tedbir olabilir.

Reklam
Reklam

Eğer Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki enerji kaynaklarını sorunsuz çıkartabilirsek, işte yukarıda saydığım yılların kangren olmuş sorunlarını belki o zaman çözeriz diye düşünüyorum. Enerji keşifleri en heyecan duyduğum gelişmeler. Ama onun da başka riskleri olduğunu hep birlikte yaşıyoruz. Türkiye enerjide, bölgesel tüm haklarını savunma konusunda tartışmasız sonuna kadar haklıdır. Geri adım atmadan haklarını sonuna kadar savunmalıdır.

Ama tekrar ediyorum; BIST ve bankalar döviz bazında hakikaten çok düşük fiyatlanıyorlar. Bu nedenle belki yükselişler içinde bulunduğumuz riskler nedeniyle yeterince olamıyor sınırlı kalıyor ama düşüşler de sınırlı kalıyor. Özellikle Doğu Akdeniz konulu AB ülkeleri ve Yunanistan ile ilişkilerde yumuşamalar olursa, BIST'in önü açılabilir. Teknik direnç seviyelerini Destek-Direnç Tablomuzdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz.

**Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @Stratejist**

Reklam
Reklam