Savaşların çıkmasında veya büyümesinde etkili olan faktörleri kullanan Amerikan silah şirketleri, kasalarına yüklü miktarda para girişi sağlıyor. Silah sanayiine giren para, zincirleme olarak diğer sektörleri de olumlu yönde etkiliyor. 2001 yılında ABD, yaklaşık 300 milyar dolarlık savunma harcaması yaptı ve bu paranın tamamına yakını kendi ekonomisinin çarklarını döndürdü.
Siyasi gözlemcilere göre, 11 Eylül saldırılarının üzerinden geçen bir yıllık sürede 'uluslararası terörizm' tehdidini sürekli gündemde tutan ABD, kendisine yapılan bu saldırıyı kullanarak silah satışlarından en karlı çıkan taraf oldu. 2000 yılında dünya genelinde savunma harcamaları 756 milyar dolar iken, 2001 yılında bu rakam 839 milyar dolara firladı. Bu paranın çoğu da Amerikan şirketlerinin kasasına girdi. Çünkü her biri yıllık 5 ila 15 milyar dolar arasında gelir elde eden bu şirketler, hem Amerikan hükümetine, hem de dünyanın pek çok ülkesine silah satışı gerçekleştirdi.
ORTADOĞU'NUN SAVUNMA HARCAMASI ARTTI
ABD'nin, sadece 11 Eylül saldırıları ile değil, dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelen olayları da kullanarak silah satışı gerçekleştirdiğine dikkat çeken gözlemciler, Ortadoğu ülkelerinin silahlanmaya ayırdıkları yıllık toplam tutarın, Körfez Savaşı'nın patlak verdiği 1991 yılında 70,7 milyar dolar iken, bir sonraki yıl 52,2 milyar dolara gerilediğini hatırlatıyor. Sonraki yıllarda da bu düşüşün devam ettiğini ifade eden siyasi gözlemciler, ancak bölgede bulunan Irak ve dolayısıyla Saddam Hüseyin faktörü belirli aralıklarla sahneye konulduğu için, 1996 yılında 49 milyar dolara kadar gerileyen savunma harcamalarının, takip eden yıllarda tekrar yükselmeye başladığını bildiriyor.
Gözlemciler, 2000 yılında 61 milyar dolar olan savunma harcamalarının, 2001 yılında 72 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirterek, bu rakamla bölge ülkelerinin, on sene önceki Körfez Savaşı esnasında yapılan savunma harcamalarını da geçmiş olduğıunu kaydediyor.
11 Eylül olaylarının hemen ardından ABD'de bazı önemli gelişmeler yaşandığına ve Washington yönetiminin ilk olarak savunma bütçesini yeniden düzenlediğine dikkat çeken siyasi gözlemciler, yeni bütçedeki en ağırlıklı payın, Afganistan'a yapılacak askeri harekata ait olduğunu ifade ediyor.
Bu yüksek maliyetin bir kısmının da, Boeing Aircraft şirketinden 100 adet yakıt dolum tankerinin kiralanmasını öngören 'Air Force' planıyla ilgili olduğunu vurgulayan gözlemciler, 10 yıllığına kiralanacak her bir uçak başına ödenecek fiyatı 150 milyon dolar olarak açıklıyor. Siyasi gözlemciler, 10 senenin ardından Amerikan Hava Kuvvetleri'nin, her bir uçağın yeniden eski şekline döndürülmesi ve ticari amaçlı olarak kullanılmaya devam edilebilmesi için de her Boeing 767 için 30 milyon dolar ödeyeceğini bildiriyor. Siyasi gözlemciler, bunun yanı sıra, ABD savunmasını güçlendirmeye yönelik çok geniş kapsamlı ve uzun vadeli projeler için de ödenek ayrıldığını hatırlatıyor.
'SAVAŞ VURGUNU' ELEŞTİRİSİ
Senatoya 245 kalemlik savunma listesi sunulduğunu hatırlatan siyasi gözlemciler, bu listede yer alan bir maddenin maliyetinin 20 milyar dolar tutarında olduğunu kaydediyor. Amerikan Senatosu'nda muhalefet kanadının yoğun eleştirilerine, hatta senatörlerden McCain'in, "Bu açık-seçik bir savaş vurgunudur" nitelemesine rağmen, bu savunma harcamaları listesinin kabul edildiğini, üstelik savunma harcamalarının bu listeden ibaret olmadığını bildiriyor.
SAVUNMAYA 40 MİLYAR DOLAR
Siyasi gözlemciler, Amerikan Kongresi'ne Başkan George Bush tarafindan sunulan 'Terörizmle Savaş Programı' çerçevesinde savunma harcamalarının tamamının 40 milyar doları bulduğunu, üstelik bu tutarın 2001 yılı ortasından 2002 yılı ortalarına kadar harcanmasının öngörüldüğünü kaydediyor. Gözlemciler ayrıca, 11 milyar dolarlık maliyeti olan yeni havan toplarının alınmasının da planlandığını bildiriyor.
ABD'Yİ SİLAH 'KURTARIYOR'
Saddam yüzünden Körfez Savaşı çıktığını hatırlatan siyasi gözlemciler, Ortadoğu bölgesine dünyanın silahının yığılıp kullanıldığını, bölgenin silah deposuna döndüğünü, ama hala Saddam'ın durduğuna dikkat çekiyor. Usame Bin Ladin bahanesiyle ABD'nin, Afganistan'ı günlerce bombaladığını ve binlerce masum sivilin can verdiğini vurgulayan uzmanlar, "Hayatta kalanlar, yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kaldılar. Ama Üsame hala hayatta, yeni eylemlere hazırlanıyor. Fakat ABD için bir savaşın sebebi veya sonucu değil, bizzat kendisi önem taşıyor. ABD, başı sıkışınca silaha sarılıyor, Silah her zaman Amerika'yı kurtarıyor, kazansa da, kazanmasa da..." görüşünü savunuyorlar.
Diğer taraftan, 2001 yılında dünyada 24 büyük silahlı çatışma oldu. 2000 yılında bu rakam 25, 1999 yılında 27 idi. 1990-2000 yılları arasında ise 44 farklı bölgede 56 farklı çatışma veya savaş yaşandı. Biraz daha genel rakamlara göre, 20. yüzyıl boyunca dünya 250 savaşa sahne oldu ve bu savaşlarda toplam 110 milyon kişi can verdi. Son yüzyıl içinde iki büyük dünya savaşı yaşayan insanlık, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 194 savaş gördü. Bu savaşların yarıdan fazlası az gelişmiş ülkeler arasında gerçekleşti.
İHA