Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen NATO Parlamenterler Asamblesi 48. Genel Kurul toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri Lord Robertson, toplantıda bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'nin toplantıya ev sahipliği yapmasından dolayı teşekkür eden Robertson, bu toplantının Türkiye'nin Avrupa Atlantik güvenliğinin ne kadar önemli olduğunun göstergesi olduğunu kaydetti.
NATO toplantısının 6 gün sonra düzenleneceğini hatırlatan NATO Genel Sekreteri Robertson, "Bu 16. toplantı olacak. İlginç olan şey; bu zirve toplantılarının zamanlaması. Soğuk savaş sonrasında 5 tane toplantı düzenlendi. Soğuk savaş dönemindeki mevcut sistem aslında üst düzey bir rehberliğe ihtiyaç gerek duyulmuyordu. Ancak soğuk savaş sonrasında durum değişti. Bütün zirve toplantılarında ittifakın bir adım ileriye gittiğini görüyoruz. Prag Zirvesi'nde de bu durum bir kez daha ortaya çıkacaktır" dedi.
11 EYLÜL'ÜN ARDINDAN NATO'DA YENİ ADIMLAR
Burada farklı bir unsur olacağına dikkat çeken Robertson, "Prag Zirvesi'nde NATO'nun bir transformasyonu söz konusu olacak. 11 Eylül'e kadar terörizmin yurt içini ilgilendiren bir sorun olduğunu düşünüyorduk. Ancak 11 Eylül'den sonra bunun ulusal bir sorun olduğunu anladık. Teröristlerin bazılarının kitle imha silahlarına ulaşması, bir başka tehlikeyi daha ortaya çıkarttı. Kısacası 11 Eylül bizim güvenlik konumumuzu değiştirdi ve yeni adımlar atmamızı sağladı" diye konuştu.
Roberson, bu yeni tehditlerle baş etmenin mümkün olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"İttifaka ihtiyaç duyulan bir ortamda işbirliği sağlanmıştır. Aynı zamanda bu ülkelerimizin El Kaide ve Taliban'a karşı adımlar atmamızı sağlamıştır. İttifak açısından terörizme karşı savaş vermek yeni bir boyut içermektedir. 11 Eylül sonrasında NATO'nun başardığı bir başka şeyde ittifakın bir başka sembolü aşmasıdır. AB'ye yerinden destek ve Afganistan'da Avrupalı güçlerin soru sorulmadan gönderilmesi çok açık bir sinyal göndermiştir. NATO ve Rusya, bir anda kendi kendini aynı düşmanla karşı karşıya buldu. Hem NATO, hem de Rusya, bu yeni stratejik bağlamda ortaya çıkan fırsatın üzerine atladı ve yeni bir işbirliği ortaya çıktı."
PRAG ZİRVESİ'NE İLİŞKİN MESAJLAR
Sezer'in de aynı konudan bahsettiğini dile getiren NATO Genel Sekreteri Robertson, "Çünkü her ikimizde ordaydık. NATO, 11 Eylül sonrasında değişiklikler yaşamaya başladı. Ancak eksik noktalarımız da oldu. Prag'da NATO'nun dönüşüm sürecinin farklı parçaları bir araya getirilerek, bir dönüşüm olacak. Zirvede güçlü bir mesaj vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Prag kararlarının gelecekte stratejik açıdan önemine de değinen Robertson, "Terörizme karşı savaş vermenin NATO önemini ortaya çıkaracaktır. Teröristlere ve teröristlere destek veren kişilere de bir mesaj verilecektir. Biz teröristlere boyun eğmeyiz. Burada ittifakın ve söz konusu tehditlere karşı açık bir yaklaşım ortaya çıkmaktadır. Yumuşak veya sert bir yaklaşım ortaya çıkmayacaktır. Öncelikle NATO önündeki engelleri aşacak doğru güçlere sahip olmalıyız. Harekatlara destek verilmesi gibi beklenmeyen olaylara karşılık verecek güçte olmalıyız. Avrupa ve ABD'nin askeri yaklaşım içinde aynı dalga gücünde olduğu ortaya konulacaktır" dedi.
NATO-RUSYA İLİŞKİSİ
NATO Parlamenterler Asamblesi'nin özellikle NATO'ya yeni üyelerin davet edilmesinde etkin rol oynadığına dikkat çeken Rorbertson, Avrupa'nın geçmişin aşırı yüklerinden kurtulduğunu kaydetti.
Artık endişeli biçimde arkalarına bakmak durumunda olmadıklarını, güvenilir biçimde geleceğe bakabilmenin mümkün olduğunu ifade eden Robertson, "Ortaklığın gelişmesinde atacağımız adımlar son derece önemli. Hepinizin bildiği gibi bu bir NATO Rusya vitrini haline gelmeyecektir. NATO ve Rusya arasındaki ilişkilerin sağlam temellere oturtulması çok barizdi. Rusya, Avrupa Atlantik toplumunun güven veren bir oyuncusu haline gelmektedir. Hem günümüzde, hem de ilerde ortaya çıkacak tehditlere karşı ortak hareket edebiliriz. Bu Avrupa ve dünya güvenliği açısından dev adımlar anlamına gelir" diye konuştu.
NATO'nun balkanlardaki faaliyetlerinin her zaman insani ve stratejik konumunun olduğunu savunan Robertson, "NATO Parlamenterler Asamblesi'nin özel temasları sayesinde bu süreçte müthiş rolü olmuştur. Prag'da da gerçek başarıları da görmemiz mümkün olacak. Teknik açıdan düşünürsek, bu konu gündem maddelerinden bir değildir. Hepimizin iyi bildiği gibi bu ilişkide stratejik bir önem yatmaktadır. Prag'da veya Prag sonrasında bu ilişkinin bütün potansiyelini ortaya çıkarmamız mümkün olacak" dedi.
Robertson, Parlamenter Asamblesi'nin önemli görevler üstlendiğini hatırlatarak, NATO Parlamenterleri'ne bu sorunları aşmakta katkıda bulunma ve söz konusu dönüşümün aynı zamanda kendi ülkelerimizdeki halklar tarafından da anlaşılmasına katkı bulunma çağrısında bulundu.
İHA