Şanlıurfa'dan 3 yıl önce Manavgat'a giden Müslüm Işık, önce Karakaya, ardından Örenşehir Mahallesi'ne yerleşti. Burada bahçe kiralayarak çilek yetiştirmeye başlayan Müslüm Işık, kendisiyle birlikte gelen K. ailesini de 'kız kardeşim, eniştem ve yeğenim' diyerek yakınlarına tanıttı. Kiraladıkları arazide çilek yetiştiriciliği yapan Müslüm Işık, 'eniştem' diye tanıttığı A.K.'yi bahçedeki barakada gece bekçisi olarak görevlendirdi. Müslüm Işık birlikte kaldıkları evde çiftin kızları E.K.'yi (11) istismar etmeye başladı. E.K., Örenşehir Mahallesi'ndeki tanıdığına yaşadıklarını anlattı. Örenşehir Mahallesi'nin muhtarı ve okul müdürünün de olaydan haberdar olmasıyla jandarmaya bilgi verildi. İhbarla jandarma ekipleri, 5 Ocak'ta Işık'ı gözaltına aldı.
Antalya Çocuk İzlem Merkezi'nde uzmanlar eşliğinde E.K.'nin ifadesi alındı. Çocuğun, yaşadıklarını ayrıntılı şekilde anlattığı belirtildi. Anne S.K. de jandarmaya verdiği ifadede, Müslüm Işık'ın kendisine de tehditle 4-5 yıldır cinsel saldırıda bulunduğunu ama kimseye söyleyemediğini öne sürerek "Müslüm Işık, sürekli beni, kocamı ve kızımı dövüyordu. Bana bir bankadan kredi çektirdi. Krediyi de ödemedi, banka şimdi beni icraya verdi. Ne yapacağım bilmiyorum" dedi. Gözaltına alınan Müslüm Işık, Manavgat Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı.
Işık hakkında 'sarkıntılık suretiyle cinsel istismar' suçundan iddianame hazırlandı. İddianamenin kabul edilmesinin ardından olayla ilgili ilk duruşma, Manavgat 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya sanık Müslüm Işık tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı, salonda taraf avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu. Mağdur E.K.'nin ailesi, duruşmaya katılmadı. Işık, savunmasında, E.K.'nın annesi S.K.'nin, babasının dayısının kızı olduğunu belirterek, kendisine iftira atıldığını iddia etti.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Işık, "Bu çocukları 3-4 yaşından beri bilirim. Çocuğum gibidirler. Manavgat'a geldiğimizde iki katlı bir ev tuttuk. Aşağı katta onlar, yukarı katta ben oturuyordum. Daha sonra ev sahibi ile aramızda anlaşmazlık çıkınca, yeni eve taşındık. Üst katını da kiraladığımızı sanıyorduk ancak başkasına aitmiş. Bizi ev sahibi kandırmış. Bu nedenle aynı evde yaşamaya başladık. Ev üç odalıdır. Evin bir odasında ben kalırım, diğer odasında çocuklarla anne ve babaları kalır. Hiçbir zaman çocuklarla aynı odada kalmadım. E.'nın annesinin gönül ilişkisini yakaladığım için böyle iftira ediyorlar" diye konuştu.
Hakimin soruşturma safhasında gönül ilişkisinden bahsetmediğini hatırlatmasının ardından sanık Işık, "Soruşturma aşamasında ortaya çıkmasın diye bana neden iftira ettiklerini söylemedim. Şimdi bu aşamaya geldiği için S.'nin ilişkisi olduğunu söylemek istedim. Bana hem zorla kredi çektirdiğim, hem 4 yıl önce kendisine tecavüz ettiğim, hem de çocuğa böyle bir şey yaptığıma dair birçok iftira etti" dedi.
Duruşmada E.K.'nin okuduğu okulda müdür yardımcısı olan Alev Ateş tanık olarak dinlendi. Ateş, mahkemede verdiği ifadede, "E.K. ile yaptığım konuşmada bana, Karakaya Mahallesi’ndeki evlerinde kendisi küçükken sanığın bacaklarına dokunduğunu, küçük olduğu için bunun ne anlama geldiğini anlayamadığını, büyüdükçe bu dokunmaların ne anlama geldiğini anlamaya başladığını, yeni evlerine geldiklerinde de Müslüm Işık'ın artık özel bölgelerine de dokunmaya başladığını anlattı.
Bu durumdan çok rahatsız olduğunu, sanığın aynı evde boş oda olmasına rağmen bazen kendisiyle aynı odada uyuduğunu, ailesine anlatmaya korktuğunu söyledi. Biz çocuğun anlatmış olduğu bu ifadeleri tutanağa geçirerek kolluğa bildirdik" dedi.
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, 'sarkıntılık suretiyle cinsel istismar'dan iddianame hazırlanarak asliye ceza mahkemesine gönderilmiş olmasına rağmen delillere göre davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtti. Savcı, görevsizlik kararı verilerek, dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi. Mahkeme, davada suç tanımının yapılması için dosyanın nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.
(DHA)