Benlik, bireyin fiziksel ve sosyal çevresi ile olan etkileşimleri sonucu kazandığı birtakım kişisel duygu, değer ve kavramlar sistemidir. Benlik kavramı bireyin zihinsel ve fiziksel özelliklerinin toplamı ve sahip olduğu bütün bu özelliklere ilişkin kendini değerlendirmesi olarak tanımlanabilir. Benlik kavramı, bir bireyin kendini algılaması, kim ve ne olduğuna ilişkin düşünce geliştirmesidir. Bu dönemdeki çocuklarda benlik kavramı oluşmaya başlamıştır. Bu dönemdeki bir çocuk ailesi dışındaki çevresine kendini kanıtlayabilmek için -okulda başarılı olmak ya da akrabalarıyla iyi bir şekilde iletişim kurmak gibi- kendisi hakkında olumlu bir duyguya ihtiyaç duyar. Çocuğun bu dönemde kendini doğru bir şekilde algılaması, çocuğun yaşamı boyunca olan başarısını, başkaları ile olan sosyal etkileşimini, ve duygusal durumu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Genelde çocuklar başarısız dahi olsa kendi motivasyonunu yüksekte tutacak güdülenmelere ihtiyaç duyar. Yüksek benlik saygısı gelişmiş olan bir çocuk, kendisine, gerçekçi hedefler koyabilirken, düşük benlik saygısı olan çocuk okulda ve hayatının geri kalan tüm alanlarında kapasitesinin çok daha altında hedefler koyma eğiliminde olacaktır.
Uygun veya tatmin edici olmaktan yoksun olarak değerlendirdiği başarı kıstası ve diğer insanların dikkatlerini çekmedeki ve onların takdirini kazanmasındaki yetersizliği utanç duymasına, bunalıma girmesine ya da yetersizlik hissetmesine neden olabilir. Aynı zamanda, çocuğun sahip olduğu düşük benlik saygısı onun kendisini akran grubuna benzetmeye çalışarak, onların övgüsünü kazanmak isteyen bir tutum içine girmesine, onlardan kabul görmek, ait olma duygusuna sahip olmak, kendini değerli hissetmek için onların davranışlarını ve değerlerini kendisininmiş gibi benimsemesine yol açar. Benimsediği davranışlar ve değerler olumlu veya sağlıklı olabilir ya da olmayabilir. Bazı çocukların yüksek benlik saygısı geliştirmesini daha zorlaştıran özel baskılar ve mücadele gerektiren durumlar vardır. Muhtemelen fiziksel bir engeli, kronik bir hastalığı, öğrenme güçlüğü veya dikkat problemleri vardır. Veya sosyo-kültürel bazı özelliklerinden dolayı dışlanmaktadırlar.
Fakirlik, kayıtsız ebeveyn, alkolizm veya yoğun kardeş rekabeti gibi çevresel ve sosyal baskılar, çocuğun benlik saygısını daha da azaltabilir. Bütün bunlara rağmen, bu çocuklar yüksek benlik saygısı geliştirebilirler, ancak bu durumda, anne-baba ve diğerlerinin kabul ve takdirlerini kazanma ihtiyacı, güçlük yaşamayan çocuklara kıyasla daha ağır basmaktadır. Çocuğun benlik kavramı aynı zamanda çevresinde gelişen ve yaşamdaki insanlarda oluşan değişikliklerden de etkilenir. Örneğin, bir okul değişikliği ile çocuk artık takımdaki en iyi futbol oyuncusu olmadığının farkına varabilir. Ya da sanatsal beceri gibi önceden fark edilmeyen bir yetenek, yeni bir öğretmenin destekleyici yaklaşımının etkisi ile birden filizlenebilir. İlkokul çağındaki bir çocuğun benlik kavramının büyük bir bölümü akranlardan sağlanan geribildirimler ile arasındaki olumlu ilişkiler çocuğun benlik değerini geliştirebilmesinde önem taşımaktadır. Eğer ebeveyn ile çocuğun mizaçları arasındaki "uyum" iyi ise ve anne-baba çocukların ulaşabileceği beklentilerde bulunuyor ise, benlik saygısı bu dönemde çocuklarda daha da artacaktır.