Diyarbakır Adliyesi Adli Emanet Bürosu’na bulunan 115 kilo eroin ve henüz miktarı tespit edilemeyen esrar ve uyuşturucu hap çalındı. Olayla ilgili 2’si polis 15 şüpheli gözaltına alındı. Çalınan uyuşturucunun piyasa değerinin yaklaşık 8 milyon dolar olduğu belirtildi.
Diyarbakır’da çok sayıda güvenlik kamerası, demir bariyerler ve çok sayıda güvenlik personeli tarafından güvenliği sağlanan ve Türkiye’nin en iyi korunan binalarından biri olan Diyarbakır Adliyesi’nde görülmemiş bir hırsızlık olayı ortaya çıktı. Adliyenin zemin katında bulunan adli emanet odalarına giren hırsızlar, 115 kilo eroin ve miktarı belli olmayan uyuşturucu ile toz esrar çaldı. İddiaya göre tutukluların adliyeye alındığı arka taraftaki kapıdan binaya giren şüpheliler, asma tavanların arasından geçerek adli emanet bürosuna girdi.
**Sayımla anlaşıldı**
Özel yetkili mahkemelerde görülen dosyaların suç delillerinin saklandığı odaya giren şüpheliler çuvallar içinde muhafaza edilen ağzı mühürlü uyuşturucu maddeyi alarak kayıplara kaçtı. Başsavcılığın adli emanet odasında sayım yaptırması üzerine hırsızlık olayı ortaya çıktı.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından adliyenin temizlik işlerini taşeron firma personeli takibe alındı. Başlatılan operasyon sonucunda aralarında 2 polis memurunun da olduğu 15 şüpheli gözaltına alındı.
Polis, bugüne kadar adli emanete defalarca girilerek hırsızlık yapıldığı ile ilgili iddiaları da incelemeye aldı. İddialara göre daha önce de defalarca adli emanet odasından uyuşturucu çuvallarının bu şebeke tarafından çalınmış olabileceği belirtildi. Polis iddialar üzerine Adliye içinde ve dışında bulunan tüm güvenlik kameralarının kayıtlarını incelemeye başladı.
**Kanıtlar değiştirilmişti**
Diyarbakır’da 7’si çocuk 13 kişinin öldüğü “28 Mart olayları” olarak bilinen olaylarda yaşamını yitiren 14 yaşındaki Mahsun Mızrak’ın ölümüne ilişkin davada Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın Mızrak’ın kafatasından çıkartılan ve bombaatar mermisi olduğu düşünülen kanıt mermi de temmuz ayında Diyarbakır Adliyesi Adli Emanetler Bürosu’nda değiştirilmişti. Böylece küçük bir çocuğun ölümüne neden olan ve çocuğun nasıl öldüğünü aydınlatacak en önemli kanıt yok olmuştu.
(DHA)