115 Yıl Önce Bugün Açılan Paris Metrosu Ve Dünyanın En Eski Metrolarının Hikayeleri

Londra (1863) ve Newyork (1868) Metrolarından sonra dünyanın en eski üçüncü metrosunun nerede olduğuna çok şaşıracaksınız!

1863 yılında kullanıma başlanan Londra Metrosu dünyanın en eski yeraltı ulaşım sistemi olarak bilinmektedir. Londra metrosu ayrıca dünyada elektrikli trenin kullanıldığı ilk hattır.

Londra Metrosu'nun ilk hatları çeşitli özel şirketler tarafından açılmıştı. Ana demiryolu hatlarının yanı sıra, 1933 yılında toplu ulaşımın bir parçası olarak kullanılmaya başlandı. Metronun genelinde toplam 270 istasyon vardır. Tüm hatların toplam uzunluğu 400 kilometredir. Bu uzunlukla Şangay metrosu'ndan sonra dünyanın en uzun ikinci metrosudur.

Reklam
Reklam

New York Metrosu, 468 istasyonuyla dünyanın en geniş metro ağıdır. New York Metrosu ayrıca dünyanın en eski toplu taşıma sistemlerinden ikincisidir.

Dünyanın en eski 3. metrosu İstanbul'da Tünel'dedir.

Tünel’in oluşum hikayesi Fransız mühendis Eugene Henri Gavand’ın girişimiyle başlar. Gavand, dönemin ticaret ve bankacılık merkezi olan Galata ile sosyal hayatın kalbinin attığı Pera arasında sürekli mekik dokuyan insanları gözlemler ve Yüksekkaldırım Yokuşu ile Galip Dede Caddesine alternatif bir yol düşünür. Bu iki merkezi birbirine bağlayacak asansör tipinde bir demiryolu projesi için Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han'ın huzuruna çıkar, 10 Haziran 1869’da Tünel yapım imtiyazını alır. İşletme süresi 42 yıl olarak belirlenen Tünel yap-işlet-devret modeliyle inşa edilir.

Paris metrosu Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan dünyanın en eski ve büyük metrolarından biridir.

Paris metrosu'nun ilk hattı 1900 yılında inşa edilen Paris metrosunda bugün 16 hat mevcuttur ve toplam 214 km hat uzunluğuna sahiptir[1]. Paris şehrin sembolü olarak gösterilen Paris metrosunun mimari şekli Art Nouveau'dan etkilenmiştir.

Reklam
Reklam

İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden önce tamamlanan istasyon Elektrozavodskaya İstasyonu / Moskova, Rusya

Moskova'da bulunan bu metro istasyonu ilk bakışta pahalı bir sanat galerisini andırıyor. Alışılmış metro istasyonlarının çok ötesinde bir düzene, temizliğe ve görünüme sahip bu istasyon, turistler için de bir uğrak noktası haline gelmiş.