12-18 yaş çocuklarda gelişim basamakları

Çocuğunuz artık, ergenlikle birlikte yetişkinliğe doğru adım atıyor.

Ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçişi simgeleyen, fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal alanlarda pek çok değişimin ve gelişimin yaşandığı, zaman zaman hem ebeveyn hem de ergen için zorlayıcı olabilen bir dönemdir.

SOSYAL DUYGUSAL BİLİŞSEL GELİŞİM

• Çocukluk dönemindeki anlık ve spontane düşünmenin, somut durumlara odaklanmanın yerini soyut düşünebilme, geleceği ve farklı perspektifleri kurgulayabilme, empati yapabilme, mantıklı düşünebilme alır. Bu sayede matematik, felsefe, insan hakları gibi daha ileri seviye düşünme becerisi gerektiren alanları kavrayabilirler.
• Ancak bu bilişsel gelişimlere rağmen ergenler sıklıkla benmerkezci davranışlar ve tutumlar sergilerler. Ergenlik döneminin en büyük ikilemlerinden birisi budur.
• Ergenlikteki en önemli sosyal-duygusal konulardan birisi “kimlik gelişimi”dir. Ergenler hayatlarının pek çok alanında “ben kimim, benim özelliklerim nedir, kuvvetli yanlarım nedir” sorularına yanıt ararlar. Bu sorulara yanıt almalarını sağlayacak aktivitelere katılmaları, ebeveynlerinden ve öğretmenlerinden destek almaları önemlidir.
• Ergenler bağımsızlaşma ve kendi dünyalarını yönetme arzusu ve ihtiyacı içindedirler. Kendi dünyalarının başkası tarafından yönetilmesi fikrinden rahatsız olurlar. İtaat etmelerinin beklendiği pek çok durumu sabote edebilir, bu beklentide olan kişilere tepki gösterebilirler.
• Anlamlı, yakın ve derin dostluklar ve ilişkiler kurmaya başlarlar ve arkadaş ilişkilerine çok önem verirler. Sosyal kimlikleri onlar için büyük önem taşır.

Reklam
Reklam

FİZİKSEL GELİŞİM:

KIZLAR

• 8 yaşında başlayan göğüslerin büyümesi 12 ve 18 yaşları arasında hızlanır.
• 9-10 yaşlarında başlayan koltukaltında, bacaklarda ve özel bölgelerde kıllanmalar 13-14 yaşlarında yetişkin seviyesine ulaşır.
• Göğüslerin büyümeye ve özel bölgede kıllanmanın başladığı dönemden yaklaşık 2 yıl kadar sonra adet görmeye başlarlar. Ortalama 12 yaşlarında adet görmeye başlasalar da bu yaş 9 ve 16 arasında değişiklik gösterebilmektedir.
• 11 yaşlarında sivilceler artmaya başlar ve genellikle 16 yaşlarında durulur.
• Bu dönemde mastürbasyon yapmaya başlayabilirler. Bu duruma nasıl yaklaşacağınızı bilmiyorsanız uzman desteği almanızı öneririz.

ERKEKLER:

• 9 yaş civarında büyümeye başlayan cinsel organları, 17-18 yaşlarında yetişkin seviyesine ve şekline ulaşır.
• 12 yaşlarında başlayan koltukaltında, bacaklarda ve özel bölgelerde kıllanmalar 13-14 yaşlarında yetişkin seviyesine ulaşır.
• Erkekler kızlar gibi belirgin bir olayla (adet görmek) ergenliğe giriş yapmazlar. 13-14 yaşlarında mastürbasyon yapmaya başlamaları erkeklerde ergenliğe giriş olarak düşünülebilir. Bu duruma nasıl yaklaşacağınızı bilmiyorsanız uzman desteği almanızı öneririz.
• Cinsel organlarının büyümesiyle birlikte sesleri kalınlaşmaya ve sivilceleri artmaya başlayabilir.

Reklam
Reklam

NELER YAPABİLİRSİNİZ


• Çocuğunuzun yaşadığı hormonel ve fiziksel değişikliklerin zorluklarının farkında olun, bu değişikliklerin altından kalkmak kolay değildir. Kafalarındaki sorularının yanıtlanmasına ihtiyaç duyarlar. Gelebilecek sorulara hazırlıklı olursanız ergen çocuğunuza ihtiyacı olan desteği gösterebilirsiniz. Mutlaka bu değişikliklerle ilgili iyi bir kaynak edinin ve çocuğunuz size sorularla gelmeden önce okuyun.
• Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde tüm ilginizi ona verin. Başka bir şey okumayın, telefonunuza bakmayın, sadece ona konsantre olun. Her zaman konuşmak istemeyebilir, onun hazır olduğu zamanları bekleyin ve bu anlarda siz de hazır olmaya çalışın.
• Çocuğunuz kendisini arkadaşlarıyla kıyaslayabilir. Çocuğunuzun davranışlarını arkadaşlarının davranışlarıyla kıyaslayıp başa çıkması zor duyguları tetiklemeyin. Eğer kendisi hakkında beğenmediği, yetersiz gördüğü noktalar olduğunu ifade ederse bu alanlarda gelişmesi için ona destek olun. Fakat bunu arkadaşlarından daha iyi olması için değil, kendi başarmak istediklerini gerçekleştirebilmesi için yapın. Önemli olan çocuğunuzun kendisini sevmesidir, bunu ona hissettirmeye ve ifade etmeye çalışın.
• Onun sizden farklı bir bakış açısı olabileceğinin hem farkında olun, hem de bunu ona ifade edin. Sohbetleriniz sırasında kendi düşüncelerinizi ve onun düşüncelerini birbirinden ayırın. “Sen bu konuda böyle düşünüyorsun. Ben de şöyle düşünüyorum.” Ses tonunuz ve yüz ifadeniz yapıcı ve kabul edici olmalıdır.
• Niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun, “niye böyle düşünüyorsun anlamıyorum, bunda ağlanacak bir şey yok, sen de arkadaşına şunu söyle…” gibi cümleler çocuğunuzun duygu, düşünce ve ihtiyaçlarına önem vermediğiniz, yaşadığı duyguyu kabul etmediğiniz, onu yönlendirmeye ve düzeltmeye çalıştığınız mesajını iletir.
• Çocuğunuzun ihtiyacı sizin desteğinizi ve sevginizi yanında hissetmektir. Bunu ona iletebilmek için sizinle paylaşımda bulunduğu anlarda yargısız, yorumsuz, nötr bir yansıtma yanıtı vermeniz çok önemlidir. “Bu durum seni üzmüş. Arkadaşının böyle yapması hiç hoşuna gitmemiş. Kırgın olduğunu anlıyorum.”Anlaşıldığını, duygu ve düşüncelerinin değer gördüğünü ve kabul edildiğini hisseden çocuğunuz kendi sorununu kendisi nasıl çözeceğini bulabilir. Doğruyu bulabilmesi için sizin onu yönlendirmeniz gerekiyormuş gibi davranırsanız tepki verecektir.
• Siz nötr yansıtmalar yaptıkça, çocuğunuzun duygu ve düşüncelerine karşı anlayışlı ve saygılı olduğunuzu hissettirdikçe, çocuğunuz sizi yanında hissedecektir ve zorlandığı durumları sizinle paylaşmakta daha rahat olacaktır. Duygularını reddettiğiniz, sizinle paylaşmasına izin vermediğiniz zamanlarda çocuğunuz sizden duygusal olarak uzaklaşır ve yaşadığı zorlukları sizinle paylaşmamaya başlar.
• Ergenlik dönemindeki çocuklar çok hassastırlar; kolaylıkla alınabilir, kırılabilir, aşağılanmış ve utandırılmış hissedebilirler. Bunun olmaması için davranışlarını doğru bulmadığınız zamanlarda ya da sınır koymanız gereken zamanlarda bile önce anlayış cümlesi kurmalısınız. Sınırları hiçbir zaman arkadaşlarının duyabileceği şekilde koymadığınızdan ve çocuğunuzun kimliğine değil, davranışlarına yönelik koyduğunuzdan emin olun.
• Kendi seçtiği ve kendi ilgilendiği alanlarda aktivitelere katılmasını destekleyin, sizin seçtiğiniz ya da sizin ilgilendiğiniz alanlarda değil. Artık çocuğunuzun sizden tamamen bağımsız bir yetişkin olma yolculuğundadır. Onun kimliğini önce siz kabul edeceksiniz ki o da kendisini kabul edebilsin ve sevebilsin.
• Sorgulamak, farklı perspektiflerden bakabilmek, akıllarındaki soruları sorabilecek özgüvene sahip olmak çoğu ebeveynin çocuğunda gelişmesini istediği özelliklerdir. Ama çoğu ebeveyn farkında olmadan bu özellikleri köreltecek mesajlar iletir. Unutmayın, sorgulayan ve ifade becerisi kuvvetli çocukların ilk sorguları kendi evlerinde, ailelerinde gerçekleşir. Siz bu özelliklere saygı duymak yerine tepki gösterirseniz gelişmekte olan bu özelliklerini köreltebilirsiniz.
• 14 yaşından itibaren romantik duygular ve ilişkiler yaşamaya başlayabilir, buna hazırlıklı olun. Konuyu sizinle paylaşmak istediği zamanlarda onu reddederseniz, bunun yanlış olduğunu sert bir dille ifade ederseniz, sizden uzaklaşacak ve bunları sizinle paylaşmadan yaşayacaktır. Bu yüzden nasıl hissederseniz hissedin, dinlemeye açık olun. Eğer baş edemiyorsanız mutlaka uzman desteği alın. Çocuğunuzun nereye gittiğini, kiminle olduğunu, ne yaptığını elinizden geldiğince takip etmeniz gerekir; ancak sizi yanınızda hissetmezse size doğruyu söylememeye başlayabilir.
• Sınırlar gerekli olana kadar gerekli değildir! Çocuğunuzun sırf daha önce doğru bulmadığınız bir davranışta bulundu diye tekrar bunu yapabileceğini düşündüğünüzü ona belli etmeniz, çocuğunuza ona güvenmediğiniz, bu davranıştan vazgeçebileceğine inanmadığınız mesajını iletir. Çocuğunuz doğru bulmadığınız bir davranışı yapmadan, sanki yapmış ya da yapacakmış gibi imalarda bulunmadığınızdan emin olun.

Reklam
Reklam

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR

• Çocukluk döneminde ebeveyn ve çocuk arasında yaşamış olabilecek ilişki problemleri ergenlik döneminde tekrarlanabilir. Eğer çocukluk döneminde çatışmalar yaşadıysanız bunları çözümlemek ve tekrar yoluna sokmak için uzman desteği almanız faydalı olur.
• Cinsel gelişim ile ilgili merak ettiklerini, endişelerini normal karşılamanız, çocuğunuzla yaşına uygun bilgiler paylaşmanız önemlidir. Sizden destek alamadığı durumlarda farklı yollarla keşfetmeye çalışabilir ve hatalar yapabilir. Cinsellik ile ilgili konular açıldığında buna nötr yanıtlar veremeyeceğinizden endişe ediyorsanız uzman desteği almanızda fayda vardır.
• Ergenlik döneminde özellikle sınavlar ve okul başarısı gibi konular çocuklarda kaygı sorunları ve duygusal sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. Bu sorunlar yetişkinliğe doğru devam edebilir ve daha komplike bir hal alabilir. Gençlere yönelik çok başarılı bireysel terapi yaklaşımları ve grupça rahatlama ve farkındalığı arttırma çalışmaları yapılmaktadır. Bunlardan faydalanırsanız, yaşadığı sorunların hayatına kalıcı etkilerde bulunmasını engellersiniz.
• Çocuğunuza ne kadar yakıştırmasanız da uyuşturucu, sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar maalesef ulaşılamaz değildir. Ne sebeple olursa olsun evinizde tartışma, çatışma, uzaklaşma, küsme gibi durumların yaşanmaması için çaba gösterin. Çocuğunuzun bu gibi kötü alışkanlıklara yönelmemesi için en önemli etken aile ilişkilerinde huzurlu hissetmesidir.
• Her zaman her şeyi çözüme kavuşturamayabilirsiniz, bazen sadece alttan alın. Sizden uzaklaşan, sizi yanında hissetmeyen çocuğunuz, duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için anlık yanlış kararlar verebilir ve ailesi tarafından kabul edilmediğin hissettiği yönlerini kabul edecek farklı ortamlara yönelebilir. Evinizi mutsuz ve negatif enerjiden uzak tutmak, duygulara ve düşüncelere karşı açık ve anlayışlı olmak, sınır koyarken kırıcı, utandırıcı olmamak, çocuğunuzun kimlerle neler yaptığını etkili bir şekilde takip edebilecek iletişimde olmak sizin elinizdedir. Çatışmak demenin uzaklaşmak demek olduğunu hiç unutmayın.

Reklam
Reklam

Pelin Kılıç
Uzman Psikolog, Oyun Terapisti

Yeni Terapi
Cemil Topuzlu Cad No:20/6 Çiftehavuzlar, İstanbul

0216 407 1222 · info@yeniterapi.com

www.yeniterapi.com · facebook.com/yeniterapi