12 Eylül darbesinin 30’ncu yılı

Türkiye, yarın içinde geçici 15’nci maddenin kaldırılmasının da yer aldığı anayasa değişikliği paketini oylamak üzere sandığa gidecek.

Türkiye, yarın içinde geçici 15’nci maddenin kaldırılmasının da yer aldığı anayasa değişikliği paketini oylamak üzere sandığa gidecek. 30 yıl önceyse sabaha karşı yapılan ve gerek etkileri gerekse sancıları halen devam eden askeri darbeyle uyandı. Askeri darbeyle siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu, TBMM kapatılıp anayasa ortadan kaldırıldı. 650 bin kişi gözaltına alındı. Binlerce kişi işkence gördü. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 230 bin kişi açılan 210 bin davada yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi ve bunlardan 517’si hakkında idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilenlerden ise 50’si asıldı. İşte rakamlarla 30’ncı yılında 12 Eylül...

Reklam
Reklam

-ASKER YÖNETİME EL KOYDU-

12 Eylül 1980 günü sabah saat 3.59’da Türk Silahlı Kuvvetleri, emir-komuta zinciri içinde yönetime el koydu. Darbeyle birlikte Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan 5 kişilik bir Milli Güvenlik Konseyi kuruldu. MGK Başkanı Kenan Evren darbenin gerekçelerini aynı gün öğle saatlerinde yaptığı radyo ve televizyon konuşmasında "MGK devlet yönetimine doğrudan el koymuştur. Her türlü siyasi faaliyet her kademede durdurulmuş, parlamento ve hükümet feshedilmiş, bütün parlamenterlerin yasama dokunulmazlıkları kaldırılmıştır. Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmiş, ikinci bir emre kadar sokağa çıkmak yasaklanmış, yurtdışına çıkışlar durdurulmuştur. Yasama ve yürütme yetkileri MGK tarafından kullanılacak ve kısa zamanda bir bakanlar kurulu oluşturularak yürütme sorumluluğu bu kurula bırakılacaktır" sözleriyle kamuoyuna duyurdu.

Reklam
Reklam

Siyasi parti başkanları MGK kararıyla, “can güvenliklerinin sağlanması amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin koruma ve gözetiminde” belirli yerlerde ‘ikamete’ tabii tutuldular. Gelibolu Hamzakoy'daki askeri dinlenme tesislerinde "güvence altına alınmış" bulunan CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve AP Genel Başkanı Süleyman Demirel 10 Ekim'de Ankara'ya getirildi. Buna karşılık MHP lideri Alpaslan Türkeş ve bazı MHP yöneticileri 11 Ekim'de, MSP lideri Necmettin Erbakan ve bazı MSP yöneticileri 15 Ekim'de tutuklandı.

-BÜLEND ULUSU BAŞBAKAN-

Ülke genelinde saptanan 13 sıkıyönetim bölgesine 13 general sıkıyönetim komutanı olarak atandı. Yine aynı gün Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki bütün derneklerin faaliyetleri durduruldu. Emniyet Müdürlüğü bütün örgütüyle birlikte Jandarma Genel Komutanlığı'nın emrine verildi. MGK Başkanı Evren, 20 Eylül 1980'de aynı yılın Ağustos ayında normal prosedür gereği emekliye sevk edilen Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülend Ulusu'yu Başbakan olarak görevlendirdi. Ulusu hazırladığı bakanlar kurulu listesini 21 Eylül 1980’de MGK'nın onayına sundu ve liste aynı gün onaylandı. Bakanlarını olağanüstü bir hızla belirleyen Ulusu, hükümetin programını da aynı hızla tamamladı.

Reklam
Reklam

Ekonomi yönetimi ise bir önceki dönemde uygulanmaya başlayan 24 Ocak kararlarının mimarı o dönemin Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal'a bırakıldı. Özal hükümette Başbakan Yardımcısı olarak yer aldı. MGK kısa bir süre içinde önceki dönemden kalan sivil yöneticileri de büyük ölçüde tasfiye etti. 25 Eylül 1980'de bütün il genel meclisleriyle, belediye meclisleri feshedildi. Belediye başkanlarının görevlerine son verildi. Yerlerine MGK'ya yakın kamu görevlileri veya ordudan emekli olmuş kişiler atandı. 67 ilden 27'sinin valileri değiştirildi ve yine bu görevlere orduya yakın olanlar getirildi.

-MGK’NIN VARLIĞI 1983’DE SONA ERDİ-

Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 1 Temmuz 1983’te askerlik görevinden ayrıldı. MGK’nın varlığı da TBMM Başkanlık Divanı’nın 7 Aralık 1983’te toplanmasıyla sona erdi. Emekliye ayrılan öteki MGK üyeleri Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celâsun altı yıl süreyle Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeliklerine getirildiler. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ve Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyelerinin görev sürelerinin bitmesiyle 12 Eylül Dönemi fiilen sona ermiş oldu.

Reklam
Reklam

-İDAM CEZALARI ONAYLANDI-

Öte yandan MGK, ekim ayı başında ve daha önceki tarihlerde mahkemelerce verilmiş olup TBMM'nin onayını bekleyen sağ ve sol görüşlü mahkumların idamlarını onaylamaya başladı. 7 Ekim'den başlayarak bu cezalar infaz edildi. 12 Eylül döneminde Sıkıyönetim Askeri Mahkemeleri’nce 7 bin kişi için idam cezası istendi. Bunlardan 517 sanığa idam cezası verildi. Askeri Yargıtay’ın onayladığı idam kararlarının sayısı 124 oldu. İdam cezalarından 50’si infaz edildi. Milli Güvenlik Konseyi’nin onayladığı ve onay sonrası hemen infazı yapılan 50’si dışındakiler için cezalar fiilen müebbet hapse dönüştü. Ölüm cezalarının infazlarına ilişkin onama kararları, 12 Eylül 1980 - 25 Ekim1981 arası Milli Güvenlik Konseyi döneminde, 25 Ekim 1981 - 14 Ekim 1983 arası Danışma Meclisi döneminde,

6 Kasım 1983 sonrası TBMM döneminde verildi.

-RAKAMLARLA 12 EYLÜL-

12 Eylül darbesiyle;

650 bin kişi göz altına alındı

1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

7 bin kişi için idam cezası istendi.

Reklam
Reklam

517 kişiye idam cezası verildi.

Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).

İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.

71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.

388 bin kişiye pasaport verilmedi.

30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.

14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.

300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.

937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.

23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.

400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

31 gazeteci cezaevine girdi.

300 gazeteci saldırıya uğradı.

3 gazeteci silahla öldürüldü.

Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

39 ton gazete ve dergi imha edildi.

Reklam
Reklam

Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

14 kişi açlık grevinde öldü.

16 kişi kaçarken vuruldu.

95 kişi çatışmada öldü.

73 kişiye doğal ölüm raporu verildi.

43 kişinin intihar ettiği bildirildi.

(ANKA)