Kamuoyunda '3. Yargı Paketi' olarak bilinen kanunla, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden önce işlenmiş suçlarla ilgili yaklaşık 28 yıldır cezaevinde olanlar tahliye edilmeye başlandı. 'Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İlişkin Deva Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesiyle birlikte Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Bünyamin Adanalı ve Ünal Osmanağaoğlu hakkındaki cezanın infazının durdurulmasına karar verdi.
12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirenler hakim karşısına çıkarken, darbe sürecinde gözaltına alınan, yargılanan ve hüküm giyenlerin bir kısmı hala cezaevindeydi. Kamuoyunda '3. Yargı Paketi' olarak bilinen kanunla, 12 Eylül 1980 öncesinde örgüt dışında tutularak cezaları ayrı ayrı uygulanan kişiler ile örgüt kapsamında değerlendirilerek haklarında tek bir ceza uygulanan kişiler arasındaki eşitsizlik giderildi.
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın teklifiyle 104'üncü maddenin Geçici 3'üncü maddesinde, "12 Eylül 1980 tarihinden önce işlenmiş olan suçlardan dolayı lehe Kanun, 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun cezaların içtimaına ilişkin hükümleri uygulandıktan sonra ortaya çıkan sonuç ceza göz önünde bulundurularak belirlenir. Belirlenen bu ceza infaz bakımından lehe hükümler içeren kanuna göre infaz edilir." ifadeleri yer aldı.
"REFERANDUMDA 'EVET' DEMENİN EN BÜYÜK GEREKÇESİ"
1980 tarihinden önce işlenen suçlardan dolayı lehe kanun, TCK'nın cezaların içtimaına ilişkin hükümleri uygulandıktan sonra ortaya çıkan ceza gözönünde bulundurularak belirlenecek. Belirlenen bu ceza infaz bakımından lehe hükümler içeren kanuna göre infaz yapılmaya başlandı. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, yürürlüğe girmesiyle birlikte kanun kapsamında ilk kararını verdi. Mahkeme, Çanakkale'de cezaevinde yatan Bünyamin Adanalı ile Bandırma'da yatan Ünal Osmanağaoğlu hakkındaki cezanın infazının durdurulmasını kararlaştırdı.
Muhsin Kahya için ise avukatı Hasan İlter tarafından Elbistan savcılığına başvuru yapıldı. Yarın mahkemenin bir karar vermesi bekleniyor. Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan avukat Hasan İlter, referandumda 'evet' demenin en büyük gerekçesinin geçici 15. maddenin kaldırılması ve darbecilere yargılama yolunun açılması olduğunu ifade etti. Referandumda evet çıkmasının ardından darbecilerin yargılanmaya başlandığını, mağduriyetlerin giderilmeye başlandığını anlatan İlter, 12 Eylül referandumunda ülkücü arkadaşlarının da mağduriyetlerinin giderilmesini beklediklerini söyledi.
Konuya ilişkin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a da bir rapor sunduklarını hatırlatan İlter, 3. Yargı Paketiyle birlikte sağ ve sol gözetilmeden mağduriyetlerin giderilmesine yönelik bir düzenleme yapıldığını belirtti. İlter, arkadaşlarının cezaevinden çıkmasından, özgürlüklerine kavuşmalarından memnun olduklarının altını çizdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz