'12 Haziran 1997'de darbe bekliyordum'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 28 Şubat’ın yıldönümünde o günlere ilişkin ilginç bir anısını anlattı.

SETA’nın düzenlediği toplantıda konuşan Bülent Arınç 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 28 Şubat sürecinde yaşananların baş aktörü olduğunu söyledi.
BaşbakanYardımcısı Bülent Arınç, ’Bin Yıllık Darbe!: 28 Şubat’ konulu panele katıldı. Gelinen noktanın 28 Şubat’ın faillerinden yargı önünde hesap sorulma günü olduğunu ifade eden Arınç, "Bunun konuşuluyor olması bile beni memnun ediyor. Yargının vereceği karar ne olursa olsun. Bugün 28 Şubat lanetli bir hale gelmişse artık bu Türkiye’nin önünün açıldığını gösteren zannediyorum en önemli olay" dedi.
Bülent Arınç, "Bugün 28 Şubat’ın yıldönümü ve üzerinden 16 yıl geçti. Birileri ’Bin yıl sürecek’ demişti. Bin yıl sürmedi. Belki iddialı olacak ama Türkiye’de yaşanan son 10 yıl içerisindeki gelişmeler sadece 28 Şubat’ı değil, 12 Eylül 1980’ini de onun anayasasını da onun getirdiği sistemi de sorgulamaya başladı. Bugün 12 Eylül 1980 darbesini yapanlardan hayatta olan ve yaşları 90’nı geçen iki kişi sanık olarak yargılanıyor. Her ne kadar mahkeme önüne çıkarılamasalarda bulundukları yerden telekonferans sistemiyle ananın adı ve babanın adından başlayarak, o süreçte ne sebeple darbe yaptıklarını ve niçin böyle bir suça katıldıklarının sorgulamasını hep beraber izliyoruz" diye konuştu.
28 Şubat soruşturması ile ilgili olarak Arınç, "Bugüne kadar 85 şüphelinin ifadesi alınmış bunlardan 60’a yakını tutuklanmış ve henüz bir iddianame tanzim edilmiş değil. Ama yargı sürecini hepimizin zaman zaman izlediğimiz gibi takip edeceğiz. Bu sürecin en güzel bir sonuçla ’en güzel bir sonuç’derken şüphesiz bunun içinde beraat olabilir, mahkumiyet olabilir, başka kararlar da olabilir. Ama adaletin tecelli ettiğine yönelik bir Türkiye’nin memnun olacağı bir kararın çıkmasıdır" dedi.
Bülent Arınç, "Süleyman Demirel de o günlerin baş aktörüydü. O günleri yaşayan bir canlı tanığı olarak çok üzüldüğümüzü, sıkıldığımızı ve kendi içerimizde çok kara günler geçirdiğimizi söylemeliyim. ’Bu bir darbe miydi değil miydi’ sözleri... O zamanlar lojmanlardayız. Bütün milletvekilleri lojmanlarda kalıyor. Siz emin olun 1997 yılının Haziran ayında bir darbe olacağı herkes tarafından o kadar güçlü söyleniyordu ki benim aklımdaki tarih ise 12 Haziran’dır. Pek çok milletveli Refah Partisi’nden bir tane bile değil ama DYP’lilerin yüzede 60’ı yurt dışına gitmişti. O tarihte Ankara’da bulunmamak, evlerinden alınmamak o kadar kafalarına yerleşmişti ki belki ANAP’lı milletvekilleri de vardı şüphesiz. Sadece parti değiştirenleri saymıyorum. Biz yerimizden kıpırdamadık. Bize haber getirenlere ’Lojmanımız bu. Evimizdeyiz kim gelecekse bekliyoruz. Biz milletin emaneti ile geldik bu emaneti de başka hiç kimseye teslim etmeyiz’ demiştik. Allah bizi mahcup etmedi. 12 Haziran’da darbe bekleniyordu sanıyorum 18 Haziran’da da Erbakan istifasını verdi. O dönem bu şekilde sonlandırılmış oldu" diye konuştu.
Bugün gelinen noktanın 28 Şubat’ın faillerinden yargı önünde hesap sorulma günü olduğunu ifade eden Arınç, "Bunun konuşuluyor olması bile beni memnun ediyor. Yargını vereceği karar ne olursa olsun. Bugün 28 Şubat lanetli bir hale gelmişse artık bu Türkiye’nin önünün açıldığını gösteren zannediyorum en önemli olay" dedi. (DHA)
[Tüm haberler](https://www.mynet.com/haber)
Anahtar Kelimeler: