Uşak Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Erkal Özkan, aşırı sıcaklar ve yaz aylarında ortaya çıkan kene ısırmalarına yönelik açıklamada bulundu.Uşak Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Erkal Özkan, yaptığı açıklamada; "Türkiye’de ilk defa 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında başta Tokat, Çorum, Sivas, Amasya, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan ve çevresi olmak üzere geniş bir coğrafi alanda ortaya çıkmıştır. Kastamonu, Bartın, Ankara, Balıkesir gibi illerde de vakaların ortaya çıkması ile hastalığın görüldüğü alan daha da genişlemiştir. Hastalık her yıl Mayıs-Eylül ayları arasında görülmekte ve Temmuz ayında pik yapmaktadır. 2002 yılında başlayan salgın halen devam etmektedir. Etken Bunyaviridae ailesinden bir virüstür. KKKA virüsünün temel rezervuarı yabani hayvanlar ve kenelerdir.. Sığır, koyun, tavşanlar, bazı kuşlar ve kemiriciler gibi hayvanlar enfekte olabilirler. Virüs keneler ve hayvanlarda hastalık oluşturmaz. Virus insana temel olarak enfekte kenenin ısırması ile alır. Bunun dışında; viremik dönemdeki enfekte hayvanın kan ve dokuları ile temasla da bulaş olabilir. Bu açıdan veteriner hekimler, kasaplar ve hayvanlarla uğraşanlar bulaş açısından riskli grubu oluştururlar. Ayrıca kenelerin bulunduğu alanlarda çalışanlar, piknik yapanlar, avcılar vb bulaş açısından risk altındadırlar. Bu hastalara bakım veren sağlık çalışanlarına da hastanın kanı, enfekte doku ve sekresyonları ile temas ederek bulaş olabilir. Sağlık çalışanlarına bu tip bulaş bildirilmiştir" dedi.Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün nasıl hastalık oluşturduğu hakkında da bilgiler veren Özkan, "Hastalığın kuluçka süresi etkenin giriş yoluna göre değişir. Kene ısırması ile alındığında hastalığın seyrinin görülmesi süresi 1-3 gün, virüs bulaşmış kan ve dokularla temasla alındığında ise 3-13 gün arasında değişmektedir. Hastaların yaklaşık yüzde 90’ı hafif bir klinik seyir gösterir. Ateş, halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı, kusma bazen ishal gibi belirtiler olur. Dişeti kanaması, burun kanaması, GIS kanama, genitoüriner sistem kanamaları, beyin ve batın içi kanamalar görülebilir. Daha ağır seyirli olan yüzde 10 kadarında yukarıdaki bulgular daha şiddetli olur; kanamalar daha ön planda, özellikle sindirim sistemi kanama ciddi boyutlarda olabilir. Şuur değişiklikleri, sinirlilik, konvulsion, ciddi solunum bozukluğu, ciddi organ kanamaları, böbrek yetmezliği ve koma ile ölüm gelişebilir.Öykü, uygun klinik tablo ve laboratuar bulgularının incelenmesi eğer gerek duyulursa üst merkezlerle koordineli çalışılarak tanısı konulur. Türkiye’de de KKKA’lı hastaların tedavisinde ağızdan alınan virüslere karşı geliştirilmiş ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Tedavinin esasını destek ve kaliteli tedavi oluşturmaktadır. KKKA hastalığının ölüm oranı yaklaşık virüs bulaşanların yüzde 10 civarındadır. Genellikle hava yolu ile bulaşmadan bahsedilmemektedir. Ancak hasta ve hastanın sekresyonları ile temas sırasında mutlaka koruyucu önlemler alınmalıdır. Bu şekilde bir temasın söz konusu olması halinde, temaslının en az 14 gün kadar ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. Hastalıklı hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalıdır. Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli; vücuda yapışmamış keneler dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan alınmalıdır. Piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar döndüklerinde, mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalıdır. Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir. Mümkünse riskli bölgelerde piknik yapılmamalıdır. Orman işçileri gibi bölgede bulunmaları zorunlu olanlar lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları koruyucu olabilmektedir. Hayvan sahipleri yerel veterinerlik teşkilatı ile ilişkiye geçerek hayvanlarını kenelere karşı uygun akarisitlerle ilâçlamalı, hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalıdır. Gerek insanları gerekse hayvanları kene enfeksiyondan korumak için böcek kovucular dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Böcek kovucular sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilir. Aynı maddeler hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca, bu maddelerin emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir. KKKA hastalığına karşı bu gün için insanlarda kullanılan bir aşı yoktur. Kene varsa bir cımbızla kenenin deriye yapıştığı yerden tutulup sağa sola oynatılarak çivi çıkarır gibi çıkarılmalıdır. Bu konuda risk mevcutsa hemen en yakın sağlık merkezine ulaşmalıdır. Vücut üzerindeki keneler öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır. Kene vücuttan çıkartıldıktan sonra, ısırık yeri su ve sabunla temizlenmeli ve daha sonra antiseptik ile silinmelidir. Kene vücuttan ne kadar kısa sürede çıkarılırsa hastalık riski de o kadar azalmaktadır" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz