Erzurum'un Tortum’un Şenyurt Beldesi’ne bağlı Cihanlı Köyü’nde oturan N.A., 28 Ağustos 2010 tarihinde öğle saatlerinde ortadan kayboldu. 7 kardeşten 4’üncüsü N.A.'yı bulmak için Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği, jandarma ve köylülerden olaşan 100 kişi seferber oldu. Köpeklerin de katıldığı aramalardan sonuç çıkmaması üzerine N.A.’nın ayı tarafından kaçırdığı öne sürüldü. 1 Eylül günü Şenyurt Yaylası’ndaki ormanlık alanda ihbar üzerine yapılan aramada kayıp kızın cesedi toprağa gömülü olarak bulundu. Yapılan otopside N.A.’nın 27 yerden kesici ve delici aletle yaralandığı ve iple boğularak öldürüldüğü anlaşıldı.
Gözaltına alınan o tarihte 15 yaşında olan A.D., 13 yaşındaki S.K. tutuklandı, yine 13 yaşındaki M.F.D. ve Y.E.B. ise, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. N.A. ile kendi rızasıyla birlikte olduklarını iddia eden A.D., 28 Ağustos 2010 tarihinde S.K. ile birlikte köyün karşısındaki tepeye giderken N.A.’nın da peşlerinden geldiğini ve "Bana para vermezseniz bana tecavüz ettiğinizi söylerim" dediğini öne sürdü. A.D., şöyle devam etti:
"S.K. ile birlikte N.A.’yı öldürmeyi düşündük. S.K.’nın elinde odun sıyırmak için bıçak vardı. Bana ’Gel bunu şurada öldürelim. Yoksa bu bizi köylülere söyler. N.A.’nın ağzını tut’ dedi. Bunun üzerine ben N.A.’nın ağzını tuttum. S.K. ise, göğsünün altına doğru ve karnına 3-4 kez bıçağı sapladı. Ardından S.K. tuttu ve ben aynı bıçakla karın boşluğuna vurdum. Hastaneye götürürsek olayın duyulacağını düşünerek vazgeçtik. Sonra otların arasında bulduğumuz ipi iki yandan tutarak N.A.’nın boynuna geçirdik. S.K. ile beraber iki yandan ipi çekerek boğduk. Cesedi ortadan kaldırmak için de toprağa gömdük."
N.A.’nın Y.E.B. ile cinsel ilişkiye girdiğini duyduğunu söyleyen S.K. ise, savcılıkta verdiği ifadede, şöyle konuştu:
"Olay günü N.A. yanıma geldi. Beni öpmeye başladı. Tahrik oldum pantolonumu çıkardım. Aynı şekilde N.A. da çıkardı. Çıplak yattık ancak ilişkiye girmedik. N.A. da ayrıldı. 2 saat sonra A.D. ile bize ait araziye giderken N.A. da arkamızdan gelmeye başladı. Odun kesmek için yanıma bıçak almıştım. N.A. ’Bana para verin yoksa ilişkiye girdiğimizi herkese söylerim’ dedi. A.D.. ’Sen dün bunu öldürelim demiştin, işte fırsat ’ dedi. Ellerini A.D.’nin kemeri ile bağladık, o ağzını kapattı, ben de bıçağı 4 kez sapladım. Bıçağı A.D. aldı ve bu kez ben tuttum, o vurdu. Daha sonra ölmediğini düşünerek balyalar üzerindeki ipi kesip tekrar N.A.’nın yanına geldik. A.D. ipi boğazına geçirip ayağı ile yüzüne bastırarak boğdu. Bıçakladıktan sonra ’Hastaneye götürelim’ dedim. A.D., kabul etmedi. Olanlardan pişmanım."
Erzurum 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde bugün yapılan son duruşmada, çocuğu öldürmek, cinsel istismar, suçu gizlemek ve delilleri ortadan kaldırmak suçlarından A.D.’ye 25.5 yıl, aynı suçlardan S.K.’ya ise 12.5 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, M.F.D.’ye ’Çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 4 yıl 2 ay, Y.E.B.’ye ise, ’Basit cinsel istismar’ suçundan 1.5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, Y.E.B.’nin 1.5 yıllık hapis cezasından sonra hükmün açıklanmasını erteledi. A.D. ve S.K.’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.