13 Eylül Dünya Sepsis Günü

“13 Eylül 2017 Dünya Sepsis Günü” münasebetiyle Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde...

“13 Eylül 2017 Dünya Sepsis Günü” münasebetiyle Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde düzenlenen toplantıda, Sepsis’in ülkemizde pek bilinmediği belirtilirken, görülme sıklığı bakımından ölümlerin azaltılabilmesi için halkın farkındalığının büyük önem taşıdığı belirtildi.Oturum başkanlığını Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal ve Prof. Dr. Nesrin Erciyes’in yaptığı oturumda ilk söz alan Anezteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Prof. Dr. Hülya Ulusoy, ülkemizin değişik şehirlerindeki 100’den fazla hastanede konuyla ilgili eğitim verildiğine dikkat çekti.“Sepsis, vücuttaki herhangi bir enfeksiyona karşı vücudun aşırı derecede ve hayatı tehdit eden reaksiyonundan kaynaklanan, doku hasarına, organ yetmezliğine ve ölümüne yol açabilecek komplikasyondur” diyen Ulusoy, “Sepsis’e karşı savaşta sağlık personelinin ve halkın farkındalığı büyük önem taşımaktadır. Sepsis tanımlaması ve tedavi prensipleri 2016 yılı Aralık ayında yeni bilimsel bulgular nedeni ile değiştirilmiştir. Bununla ilgili olarak tüm sağlık personelinin acil olarak eğitim alması gerekmektedir. Tanı ve tedavinin gecikmeden yapılabilmesi ve böylelikle sepsis görülme sıklığı ile sepsis nedeniyle ölümlerin azaltılabilmesi için halkın farkındalığı büyük önem taşımaktadır. Mayıs 2017’de Cenevre’de gerçekleşen Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulunda (Dünya Sağlık Asamblesi) sepsis ile ilgili oturum yapılarak aşağıdaki kararlar alınmıştır. Sepsis önemli hastalıklar listesine alınmıştır. 13 Eylül Dünya Sepsis Günü aktivitelerine tüm üye ülkelerde daha fazla ve sürekli destek olunmalıdır. Sağlık çalışanları Sepsis konusunda eğitilmelidir. Halkın farkındalığı arttırılmalıdır. Sepsis’in önlenmesi, tanısı ve tedavisi üye ülkelerin sağlık sistemlerinin önemli bir parçası haline getirilmelidir.Tüm ülkelerde enfeksiyonları önleme ve kontrol programları oluşturulmalıdır.Antibiyotik direnci artışı önlenmeli ve hatta azaltılmalıdır” dedi.“Sepsis biz hekimlerin yaşamında ayrılmaz bir parçamız”Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal da Sepsis’in hekimlerin yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “KTÜ Tıp Fakültesi olarak Türkiye’de yoğun bakımlar konusunda bir çok ilki yaptık ve örnek olduk. Sepsis denildiği zaman sadece enfeksiyonmuş gibi algılanır ve Sepsis’in tedavisinde de antibiyotikler de altın standart olarak görülürdü. Zaman içerisinde bunun böyle olmadığı birazda biz enfeksiyoncuların zorlamasıyla bunun multi disiplinel bir yaklaşım oldu. Bugün artık bu hastaların bir sahibi var. Eskiden bu hastalara yüzde yüz öldü gözüyle bakılırdı ancak zaman içerisinde sepsi multu disiplinel bir yaklaşım oldu. Sepsis biz hekimlerini yaşamında ayrılmaz bir parçamız. Her yerde karşımıza gelebilir. Hastaya gerçek tanıyı koymak ve yönetmek en önemli şey" ifadelerini kullandı.Yrd.Doç. Dr. Ali Akdoğan ise konuşmasında hastalıkla ilgili ülkemizde neler yapılabileceği bilgi verdi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: