YOZGAT(İHA)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yozgat'ın Boğazlıyan İlçesinde halka hitap etti. Kılıçdaroğlu, "13 Haziran'dan itibaren özgürce konuşacağız, özgürlüğü kutlayacağız" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs'ın emekçilerin, çiftçilerin, alın teri dökerek evine helal yoldan ekmek götürenlerin günü olduğunu söyleyerek, "İnşallah 13 Haziran'dan itibaren özgürce konuşacağız, özgürlüğü kutlayacağız. Şimdi önümüzdeki süreçte güçlü bir çıkış yapmamız lazım. Bunun için beraber olmalı, bölünmememiz lazım" diye konuştu.
AK Parti iktidarını eleştiren Kılıçdaroğlu, "9 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Allah aşkına gençlerimiz iş buldu mu? Çiftçimiz hayatından memnun mu? Emekli, çalışan işçiler hayatından memnunun mu? Bu düzenden kim memnun? Bu düzende milletin en temiz inancını manevi duygularını sömürenler, etnik kimliği siyasete alet edenler ve tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatanlar hortumcular memnun. Onlardan hesap soracağız" dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Size şunu söyleyeyim Boğazlıyan çok güzel bir yer insanları da çok güzel. 12 Haziran'da Boğazlıyan'dan başlayan ve Türkiye'ye örnek olacak olan süreci gönül birliği içinde götüreceğiz. Bunları bilirsiniz. Dediler ki 'Biz yoksullukla mücadele edeceğiz. Yolsuzlukla, yasaklarla mücadele edeceğiz' dediler iktidar oldular. Yoksullukla etliler mi? Eğer yoksullukla mücadele etselerdi 2,5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölmezdi. O Kübra'nın günahı AK
Parti'nin boynundadır. Yoksulluğu yeneceğiz yoksulluğu 21 . yüzyılda Türkiye'de tarihe gömeceğiz. Aile sigortasını getireceğiz. Size seçme seçilme hakkını getiren CHP'dir şimdi unutmayın halkın iktidarında 4 ay içerisinde aile sigortasını getireceğiz. Böylece kadınlara ekonomik güvence ve tam özgürlüğü sağlayacağız. Aile sigortasını getireceğiz geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan kadının bankada hesabına para yatacak ve anasının ak sütü gibi kullanacak. Biz yoksulluğu tarihe gömeceğiz
diyoruz. Bunun kaynağı nerde? Cepte kaynak var, yeter ki o kaynağı hortumculardan kurtar, yeter ki o kaynağı millet için harca. Hortumcuya gelince para var yandaşa gelince para var fakire gelince kaynak yok. 600 liradan en çok yararlanacak olan esnaf. Çünkü kadın, çoluk çocuğunu gidip esnaftan alışveriş yapacak. Parayı alacak hiç kimseye muhtaç olmayacak namerde kimseyi muhtaç etmeceğiz. Niye bunu yapıyoruz? Çünkü bizim ahlakımızda siyasi yapımızda ve inanıcımızda bir kural vardır. Sağ elin verdiğini sol el
görmeyecek, sosyal devletin görevi olarak yoksulun yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz. Her insanı baş tacı edeceğiz. 'Yolsuzluğu bitireceğiz' dediler bitirdiler mi? Ankara'da birileri duysun bu memlekette yolsuzluğun olduğunu sağır sultan da biliyor. Ben Kayseri belediyesindeki rüşvet toplayan adamın el defterinden bir fotokopiyi başbakana gönderdim. 'Al sana defter, aldığı rakamlar belli. Soruştur bakalım' dedim. Verdiği cevaba bakın, toplayan adamın altında imzası yok. Hiç endişe etmeyin bu kardeşiniz
siyasete atılırken halk için çalışacağıma üreteceğine söz verdi. Memleket zenginleyecek, halk zenginleşecek, siyasetçi zenginleşirse bilin ki milleti hortumlamıştır. Yasakla mücadele edeceğiz. Öyle bir düzen ki vatandaş telefonu ile konuşamıyor. Herkes vatandaşın telefonunu dinliyor. Bu ülkede temiz siyasetin ve düzgün siyasetin yolu açılacak. Gençler YGS'de şifre istemiyorsunuz. Şifre ararsanız AK Parti'de şifre çok, adamların hayatları şifre üzerine kurulu. Türkiye'nin en güvenli kurumu Öğrenci Seçme
Yerleştirme merkezini bu hale getirenler memleketi yönetebilirler mi? Sen bir sınavı dahi yapamadın eline yüzüne bulaştırdın. 1 milyon 700 bin gencimiz annelerin üzerine titrediği yemeyip yedirdiği çocukların umudunu yok ettiler. Sizin çocuğunuzu şifreli sınava sokanlardan sandıkta hesabını sorun. Sizden bir isteğim daha var. Sizden isteğim sandığa giderken geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz verdiniz, hiç itirazım yok. Eğer ülke bu hale geldiyse kurbanlık koyun bile ithal ediliyorsa, 'Kul hakkı
yiyenlerin hakkı yendi' diyorsanız sırtınızı AK Parti'ye dönüp karşınızdaki 6 oka mührü basacaksınız."
(AÖ-EA-Y)