İşçi Partisi lideri Ed Miliband'in Perşembe günü Londra Üniversitesi'nde yapacağı konuşma bugünkü İngiliz gazetelerinde önemli yer tutuyor.
Guardian konuşmayı okurlarına ana sayfa manşetinden duyuruyor.
Miliband'in bu konuşmasında, hem liderliğini eleştiren parti içindeki kesimlere hem de Cameron hükümetine eleştiriler getirmesi bekleniyor.
Guardian, Miliband'in, kamuoyu yoklamalarında İşçi Partisi'nin oylarında düşüş görünmesi ve liderliğine karşı parti içindeki seslerin yükselmesi sonrası tüm eleştirilere karşı saldırıya geçeceğini belirtiyor.
Guardian haberinde, Evening Standart gazetesinin yaptırdığı ankette, katılımcıların sadece yüzde 13'ünün Miliband'in başbakan olmaya hazır olduğuna inandığının çıktığını hatırlıyor.
Evening Standart'ın anketinde İşçi Partisi yüzde 29'luk destekle Muhafazakâr Parti'nin üç puan gerisine düştüğü çıkmış durumda.
Guardian, Miliband'in konuşmasında hem seçimleri kazanmayı hedefleyen bir parti lideri konumunda ısrarcı olacağını göstereceğini hem de Cameron hükümetine sert eleştiriler yönelteceğini, eleştirilerinin ana ekseninin ise hükümetin ekonomi politikaları olacağını yazıyor.
Daily Telegraph da söz konusu konuşmayı ana sayfasına taşımış.
Gazete haberinde Miliband'in bugün yapacağı konuşmada mücadle etmeye hazır olduğu mesajını vereceğini belirtiyor.
Daily Telegraph'a göre Miliband konuşmasında İşçi Partisi hükümeti döneminde göçmenlik konusunda yanlışlar yapıldığını da kabul edecek.
Gazete ayrıca konuşmasında Miliband'in İşçi Partisi'nin iktidara gelmesi durumunda kamu harcamalarını kontrol altına alma ve bütçe açığını düşürme sözü vereceğini de aktarıyor.
Miliband'in konuşması Independent'ın da anaya sayfa manşetinde.
Independent ise sosyal demokrat liderin konuşmasında liderliğini istikrarsızlaştırmakla suçladığı medyayı eleştireceğini yazıyor.
Guardian: Şii milisler sivilleri öldürüyorGuardian'da Irak'taki krizle ilgili olarak Irak mahreciyle yazılmış tam sayfalık bir haber de dikkat çekiyor.
Haberde "Irak'taki Şii militanların IŞİD'in katliamlarına karşı gerçekleştirdiği intikam saldırılarında birçok sivilin öldürüldüğü" belirtiliyor.
Guardian sivil ölümlerini gerçekleştiren bu milis güçlerinin İran destekli olduğunu yazıyor.
Haberde Uluslararası Af Örgütü'nün bu milislerin sayısının on binlerce olduğunu belirttiği aktarılıyor.
Kamışlı'daki Hıristiyanların IŞİD kaygısıIndependent'ın deneyimli Orta Doğu muhabir Robert Fisk, sahadan yaptığı Suriye haberlerine devam ediyor.
Fisk'in bugünkü yazısındaki rotası ülkenin kuzeyindeki Kamışlı kenti.
Yazısında Kamışlı'da bir kilisede izlediği düğün töreni üzerinden Suriyeli Hıristiyanların kriz içindeki ülkedeki durumunu ele alıyor Fisk.
Fisk Kamışlı'da 8000 kişilik bir Hıristiyan nüfus bulunduğunu ancak bunların üç bininin son dönemde kentten ayrıldığını söylüyor.
Bunun en büyük nedenininse IŞİD'in yakın bir bölgede bulunması ve yaz aylarındaki Musul saldırısı olduğunu belirtiyor.
Fisk'in konuştuğu Rahip Saliba şunları söylemiş:
"Hıristiyanlar Musul ve Ninevah Vadisi'nden kaçarken buradaki Hıristiyanlar Irak'ta yaşananların Kamışlı'da da olacağını düşündü."
"IŞİD bu dönemde bizi korkutmak için birçok şey yaptı, bu yüzden insanlar kentten göç ediyor. Tabii ki kilise olarak kimsenin göç etmesini istemiyoruz ama ne yapabiliriz ki?"
Peder Saliba, Süryanilerin Suriye'de derin kökleri olduğunu, onların Avrupa'ya göç etmeleri durumunda birkaç kuşak içinde yok olacaklarını söylüyor.
Peder Saliba bu yüzden gitmek yerine kalmayı tercih ettiğini belirtiyor.
Adı aktarılmayan bir başka din adamıysa Batı'yı eleştirmiş: "Doğu, farklı halkların mozaiğidir ve Batı bunu sevmiyor. Eğer Batı bize gerçekten yardım etmek istiyorsa bizim burada kalmamız için yardımcı olmalı."
Mimarlar Odası'nın Papa'ya çağrısı Independent'taIndependent'ın iç sayfalarında Papa Francis'in Türkiye ziyareti planıyla ilgili bir haber var.
Roma'dan yazılmış haberde Türk mimarların Papa'ya 1000 odalı yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı boykot etme çağrısı yaptığı aktarılıyor.
Independent bu nedenle Papa'nın bir diplomatik ikilemle karşı karşıya olduğunu yazıyor.
Haberde özetle şu ifadelere yer veriliyor:
"Papa İstanbul ve Ankara'ya üç günlük bir ziyaret gerçekleştirecek. Papa'nın bu ziyarette İslamcı aşırıcılık ve Suriye ile Irak'ta Hıristiyanlara zulmü dile getirmesi bekleniyor."
"Papa 28 Kasım'da Ankara'ya varacak ve Vatikan'ın resmi seyahat programına göre, karşılama töreni ve Erdoğan'la buluşmak üzere doğrudan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na geçecek."
"Türkiye'deki Mimarlar Odası Papa'dan planlarını değiştirmesini istedi. Mimarlar Odası, Papa'nın Versailles Sarayı'ndan üç kat büyük bu sarayı ziyaret ederse yasadışı bir yapıyı meşrulaştıracağını söyledi. Mimarlar Vatikan'a bir mektup göndererek Papa'ya davete katılmama çağrısı yaptı."
"Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş konuyu, konuyu tartışmak üzere Vatikan yetkilileriyle bir toplantı talebinde bulundu."
Haberde yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın 348 milyon dolara mal olduğu aktarılıyor.
Independent, "Cumhurbaşkanlığı Sarayı birçok Türk tarafından tarafından israf ve Erdoğan'ın artan otokrat yönetiminin sembolü olarak görülerek kınandı" diye yazıyor.
Bankalara ceza FT'nin manşetindeFinancial Times'ın manşetinde ABD ve İngiltere'deki regülatörlerin (düzenleyici) altı büyük bankaya 'hileli döviz işlemi' nedeniyle büyük ceza vermesi var.
Habere göre UBS, Citigroup, JPMorgan Chabse, HSBC, RBS ve Bank of America'ya toplam 4.3 milyar dolarlık ceza ödemeye mahkum edildi.
FT, 13 aylık soruşturma sonunda satın alıcıların diğer firmalardaki aynı mevkide bulunanlarla gizlice anlaşarak göstergeler üzerinde hile yaptıklarının ortaya çıktığını yazıyor.
Fon yöneticileri bu göstergeleri döviz ödemelerine karar vermek için kullanıyor.
Gazete cezaların, finansal krizin ardından bankaların ne kadar kapsamlı bir şekilde reform edildiğine dair soruları ortaya çıkardığını yazıyor.
Bulgaristan ve Romanya'dan İngiltere'ye göç artıyor Times'ta İngiltere'ye göçle ilgili bir haber dikkat çekiyor.
Habere göre İngiltere'ye Romanya ve Bulgaristan'dan göç edenlerin sayısı tüm zamanlara göre rekor seviyede artmış durumda.
Buna göre İngiltere'de çalışan Romanya ve Bulgaristan vatandaşlarının sayısı Temmuz ve Eylül arasındaki dönemde 189 bine ulaştı.
Bu geçen yılın aynı dönemindeki rakamlara göre 49 bin daha fazla.
Gazete, bu iki ülkeden gelenlerin, İngiltere'deki AB vatandaşı göçmenlerin sayısının 1.8 milyona çıkmasını sağladığını yazıyor.
Times, bu rakamların İngiltere Başbakanı David Cameron'ın gelecek seçimlere kadar İngiltere'ye net göç rakamını 100 binden aşağı çekme hedefine ulaşamayacağını ortaya koyduğunu belirtiyor.
Haberde Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Litvanya, Estonya ve Letonya vatandaşı olup İngiltere'de çalışanların sayısının da yaklaşık dört bir otanında artarak 635 binden 850 bine çıktığı aktarılıyor.