14. Divan-ı Hikmet Sohbetleri

Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, "Hoca Ahmet Yesevi maddi makamların peşine hiç düşmedi. Manevi makamlarda yükselip Hoca Ahmet Yesevi oldu" dedi.Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ev sahipliğinde “Divan-ı Hikmet” sohbetlerinin 14’üncü düzenlendi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener ve İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRİC) Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya’nın katıldığı programın açılış konuşmasını Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız yaparken, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Tosun da konuşmacı olarak yer aldı.“Aslan Baba ve Yusuf Hemedani”2016-2017 yıllarının UNESCO Ahmet Yesevi Yılı ilan edilmesi vesilesiyle “Divan-ı Hikmet” sohbetlerini gerçekleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Musa Yıldız, “Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerini Hoca Ahmet Yesevi yapan iki büyük üstadı var, bunlardan bir tanesi Aslan Baba, diğeri Yusuf Hemadani Hazretleri. Yusuf Hemadani Hazretleri bir gün hoca efendiye şunu söyledi; ’Evladım makamların peşine düşme. Allah makamları senin ayağına düşürür. O zaman o makamlara sizler geçin ve adaletli hizmet verin.’ Hoca Ahmet Yesevi de maddi makamların peşine hiç düşmedi. Manevi makamlarda yükselip Hoca Ahmet Yesevi oldu. Şuanda dünyada 195 üyesi olan UNESCO tarafından adına iki koca yıl ilan edildi ve TİKA’nın çatısı altında tanıtılmaya ve anlatılmaya devam ediyor” şeklinde konuştu."Ahmet Yesevi sayesinde o bölge İslamlaşmıştı"Programa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Necdet Tosun, “Fıkıh kitaplarında ibadetlerin yapılış şekli anlatılır. İbadet sadece hareketlerle yapılmaz. İbadetlerin duygu tarafı da olmalıdır. Ahmet Yesevi önce Aslan Baba’nın yanında bir süre dini ve manevi eğitim alıyor. Aslan Baba vefat edince Yusuf Hemadani’nin yanına gidip, tasavvufi, dini ve ahlaki eğitimini tamamlıyor” dedi.Ahmet Yesevi’nin 9 asır önce yaşadığı Kazakistan’ın Türkistan şehrinde okuduğu şiirler ve anlattığı menkıbelerle İslam’ın halk kültürü şekline geldiğine işaret eden Prof. Dr. Tosun, daha önce Müslüman olmuş insanların İslamiyet’in tasavvufi ve ahlaki boyutuyla bu şiirler ve menkıbeler sayesinde tanıştığını dile getirdi. Prof. Dr. Necdet Tosun, “Ahmet Yesevi bu davaya gönlünü verdiği, topluma faydalı olmak için çabalayıp didindiği için 9 asır sonra onu hala rahmetle yad ediyoruz. Hoca Ahmet Yesevi bize şöyle bir şey söylüyor; ’Kendinizi öteki dünyada kurtarmak için İslam’ın şartlarına uyun.’ Ahmet Yesevi’nin açtığı tasavvuf ekolü 8 asırdır devam ediyor. Bin 900’lü yılların başlarından itibaren tarihe kavuşmuştur. Bugün Yesevilik günümüze ulaşmış bir tasavvuf ekolü değildir maalesef. Kitaplardan okuyoruz Yesevi’nin ne olduğunu” ifadelerini kullandı.Program sonunda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener ve SESRİC Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya, Prof. Dr. Necdet Tosun’a plaket takdim etti.