AYDIN (İHA) - Aydın tarihinde çiftçi ilk kez meydanlara indi. Hükümetin tarım politikalarını eleştirmek ve seslerini duyurmak amacıyla Ziraat Odaları tarafından düzenlenen mitinge Aydın, İzmir, Manisa, Muğla, Denizli, İzmit, Bursa, Balıkesir'den yaklaşık 15 bin çiftçi katıldı.
Aydın İstasyon Meydanı'nda saat 14.00'te başlayan mitinge katılımın yoğun olması nedeniyle Adnan Menderes Bulvarı trafiğe kapatıldı. Ziraat Odaları başkanlarının yanı sıra çiftçilere temsilen bazı üreticilerin de konuştuğu mitingde, hükümet istifaya çağrıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı mitingde, havanın yağışlı olmasına rağmen çiftçiler alanı terk etmedi. Miting alanına, siyasi partilerin flamaları alınmadı.
Mitingde ilk konuşmayı yapan Aydın Ziraat Odası Başkanı Arif Gürdal, yağışlı havaya rağmen mitinge destek veren çiftçilere teşekkür etti. Gürdal, "1959'dan beri hakkımızı alamadık. 4 yılda bir gelip sandıkta oyumuzu satın aldılar. Ama artık bundan sonra çiftçiler olarak davamıza sahip çıkacağız. Biz ne dersek o olur, bizler üreticiyiz. Bizler üreten toplumuz, tüketen toplum istemiyoruz. Üretime saygı istiyoruz. Türkiye'de hiçbir zaman ziraat odalarının dediği yapılmamıştır. Ama bundan sonra, herkes bu sesi duymak zorunda. Çiftçinin meşalesi Aydın'da yanmıştır ve Türkiye'yi aydınlatacaktır. Dağıtılan 'Doğrudan Gelir Desteği' çiftçiye yardım değil, sosyal yardımdır. Bu destek değildir, yalan söylüyorlar. Dünya ülkeleri tarımı destekliyor, Türkiye'de desteklemek zorunda. Pamuk maliyetini 1 milyon 200 bin lira olarak hesapladık. Tarım Bakanı ise 810 bin lira maliyet hesapladı. Buradan açıkça ilan ediyorum. Kendisine 100 dekar tarlamı vereceğim. Eğer burada pamuğu 810 bin lira mal edebilirse tarlamın kökünü Tarım Bakanı'na bağışlayacağım. Çiftçinin rüyası, adam yerine konduğu bir ülke istiyorum. Bu ülkedeki üreticilerin AB ile eşit haklara sahip olmasını istiyorum. 'Gözünüzü toprak doyursun' demeyen bir tarım bakanı istiyorum. Biz üreticiyiz, fabrikatör değiliz" dedi.
İzmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse de konuşmasında, dünyanın her tarafında desteklenen üreticinin Türkiye'de kösteklendiğini söyledi. Üretim maliyetlerini raporlar halinde Başbakan ve ilgili bakanlıklara iletmelerine rağmen sonuç alamadıklarını belirten Köse, "Her sen ihracatımız geri gidiyor. Tarımı geliştirmeden ihracat gelişir mi? Eğer Türkiye AB'ye girmek istiyorsa çiftçinin desteklenip çok çalışması ve üretimin artırılması gerekiyor. Biz çiftçiyi üvey evlat muamelesi yapan hükümet istemiyoruz" diye konuştu.
Hükümetin rakamlarla vatandaşı ve üreticiyi kandırdığını ileri süren Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici de, çiftçinin bu duruma düşmesinin tek nedeninin siyasiler olduğunu söyledi. Gemici, enflasyonun yüzde 9 olarak açıklanmasına rağmen gübre ve üretim maliyetlerine yüzde 33 oranında zam yapıldığını kaydederek, "Hükümet girdi maliyetlerini artırmasın. Biz de zam istemeyelim. Geçen sene 1 milyon 150 bin liraya satılan pamuk bugün 750 bin liraya satılmıyor. Aradaki 400 bin liralık farkı biz mi yarattık. Uğruna şehitler verdiğimiz topraklar yabancılara satılıyor. Türk çiftçisini yabancıların elinde uşak yapmak istiyorlar" diye konuştu.
Bu şartlar altında Avrupa Birliği'ne karşı olduklarını ifade eden Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman, mitingde yaptığı konuşmada, "AB ve ABD Türkiye'de üretim yapılmasını istemiyor. AB kılıfı altında oynanan oyunla Türkiye bir açık pazar haline getirilmek isteniyor. Türkiye yanlış politikalar nedeniyle açlıkla karşı karşıya getirildi. Bilsinler ki; tarım olmadan Türkiye borçlarını ödeyemez" dedi.
Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Solman da, hükümetin tarım politikasını eleştirdi. Solman, "Başbakan halkla ve halkın temelini oluşturan çiftçilerle bu yolları yürümek istiyorsa, ilaç, mazot ve diğer girdilerde KDV'yi kaldırsın" ifadelerini kullandı.
Mitingin kapanışında hükümet ve ilgililere çağrıda bulunan Aydın Ziraat Odası Başkanı Arif Gürdal ise, hükümetin bu mitingden gerekli mesajı almasını isteyerek, "Bu mesajların gereği yapılmazsa Ankara'ya gideriz. Bu ülkede üretmeyi becerenler ülkeyi yönetmeyi de becerirler" dedi.