"15. ICC Türkiye Tahkim Günü" toplantısı

Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan: - "Bir gerçek var ki klasik yargılamalarla bu ticari ihtilafları halletmemiz artık mümkün gözükmüyor" - TOBB Başkanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: - "Madem ki ICC tahkimin bu kadar iyi bir müşterisiyiz, o zaman ICC’nin hakem atamalarında, ülkemiz hukukçularına daha fazla yer vermesini bekliyoruz" - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: - "Ticaret bu topraklardan çıktı, tahkim bu topraklardan çıktı. Roma hukuku bu topraklardan çıktı. Bu konuda son dönemde yapılmış olan bilimsel araştırmalar Roma hukukunun kadim kaynağının Anadolu toprakları olduğunu bize ispatlamıştır" - ICC Milletlerarası Tahkim Divanı Genel Sekreteri Alexander Fessas: - "Tahkim mahkemeleri anlaşmazlıklarda ilk başvurulan yerlerden"

İSTANBUL (AA) - Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, hükümetin ve Adalet Bakanlığı'nın iş hukukunda da alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını desteklediğini belirterek, "Bir gerçek var ki artık klasik yargılamalarla bu ticari ihtilafları halletmemiz mümkün gözükmüyor." dedi.

Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Milletlerarası Tahkim Divanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi'nin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından İstanbul'da "15. ICC Türkiye Tahkim Günü" toplantısı düzenlendi.

Birkan, toplantıda yaptığı konuşmada, globalleşen dünyada ticaretin artık "parmağımızın ucunda" olduğunu ifade ederek, dünyanın ticaret anlamında global bir köy haline geldiğini dile getirdi.

Reklam
Reklam

Dünyada ticaretin, globalliğin, etkileşimin ve iletişimin bu boyutta olmasının sonucunda ticaret yapanlar arasında ihtilafın kaçınılmaz olduğunu belirten Birkan, "Çünkü eğer alışveriş, ticaret varsa ve bu ne kadar fazlaysa o kadar da ihtilaf olma olasılığı yüksektir. Bu ihtilafların nasıl halledileceği noktasında ucuz, hızlı ve iki tarafa da güven veren bir noktada nasıl halledileceği konusu da gerçekten uzun yıllardır gündemi meşgul eden bir konu. Bu konuyla ilgili Birleşmiş Milletler nezdinde ve birçok uluslararası kuruluş nezdinde mahkemeler ve kuruluşlar var ama ICC de var. 100 yıllık muazzam ve yadsınamaz bir tecrübe var." diye konuştu.

Tahkim konusunda Türkiye'de yapılan çalışmalardan bahseden Birkan, şunları söyledi:

"Bir gerçek var ki klasik yargılamalarla bu sorunları çözmemiz, bu ticari ihtilafları halletmemiz artık mümkün gözükmüyor. Avrupa'nın hatta neredeyse dünyanın en büyük adliye binalarını yapıyoruz. Yapıyoruz ama yaptığımız toplantılarda da bu binaların yetmediğini, hakim, savcı, memur eksiğimizi görüyoruz ve bunları tamamlamaya çalışıyoruz. Ancak bir şeyi fark ettik ki özellikle Adalet Bakanlığı olarak hukuk politikalarımızın temelinde son yıllarda alternatif çözüm yollarını destekliyoruz. Bu konuda da yine bizimle beraber en büyük çalışma ortaklarımız barolar ve odalar birliğimizdir. Yani sanayicilerimiz, ticaret erbaplarımız ve yine hukukçularımız hep beraber alternatif çözüm yolları geliştirerek bu sorunlara çözüm bulmaya çalışıyoruz."

Reklam
Reklam

- "Amacımız daha yargılanmaya geçmeden iki tarafı bir araya getirip barıştırmak"

Birkan, bakanlık olarak İstanbul'daki Tahkim Merkezi'nin de ortaklarından biri olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Arabulucuğu geliştirdik ve artık bir dava şartı haline getirdik. Ve geçen ağustos ayında Singapur'daki uluslararası arabuluculuk sözleşmesine Türkiye olarak imza attık. Yani artık ülkemizde ister yerel ister yabancı olsun herhangi bir arabuluculuk sözleşmesi uluslararası olarak da o sözleşmeye taraf olan ülkelerde geçerli hale gelecek. Biz bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Artık sorunların, ihtilafların adliyeye taşınıp sadece adliyede klasik yargılama metotlarıyla çözümlenmesini, iki tarafın da kaybettiği, ki çünkü davacı da davalı da memnun olmuyor, ama biz iki tarafın da gönül huzuruyla birleşip ve barışıp anlaşacağı model ve çözümleri bakanlık olarak destekliyoruz."

Sadece hukuk alanında değil bunları ceza alanında da son yıllarda geliştirmeye başladıklarını ifade eden Birkan, "Geçen yıl 200 bine yakın olay savcılık dava açmadan, daha uzlaştırmada çözümlendi. Basit yargılamayı, sergi yargılamayı ve iddianamenin açılmasının ertelenmesi müesseselerini getirdik. Amacımız daha yargılanmaya geçmeden iki tarafı bir araya getirip barıştırmak. Bu ceza alanındaki alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine bir örnek. Hukuk alanında ise iş hukukunda özellikle işçi ve iş veren arasındaki davalar çok uzun sürüyordu. Ama iş hukukunda arabuluculuğun dava şartı olmasından sonra geçenlerde rakam geldi 1 milyonuncu arabuluculukla biten anlaşmayı, sözleşmeyi sağladık. Ticari uyuşmazlıklarda da dava şartı olarak ara buluculuğu getirdik. Onlarda da henüz veriler gelmedi ama muazzam bir şekilde ilerleme var." dedi.

Reklam
Reklam

Tüm bunlardaki amaçları "süreci kısaltmak", "iki tarafı da memnun etmek" ve her şeyden önemlisi "toplumsal ve sosyal barışı temin etmek" şeklinde sırlayan Birkan, bu anlamda hükümetin ve Adalet Bakanlığı'nın alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını desteklediğini sözlerine ekledi.

- "Tahkim, artık iş yapmanın olmazsa olmaz koşullarından"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ICC'nin dünyada ticaretin ve yatırımların artması için çalışan, en büyük iş dünyası kuruluşu olduğunu ve Birinci Dünya Savaşı’nın, uluslararası ticarete verdiği zararı gidermek amacıyla, bir grup girişimci tarafından, "barışın tüccarları" sloganıyla kurulduğunu aktardı.

ICC'nin kuruluşundan bu yana küresel ticaretin gelişmesi için birçok farklı oluşuma imza attığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, ICC'nin zamanla, farklı ülkelerden özel sektör temsilcilerini bir çatı altında toplayarak, dünyada ticaretin artırılması, ticaretin önündeki engellerin ve ticaret uyuşmazlıklarının çözümü için referans kurum haline geldiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

100 yılı başarılarla geride bırakan ICC'nin 21'inci asırdaki misyonunu "herkes için, her gün ve her yerde çalışan iş dünyası" olarak yenilediğini belirten Hisarcıklıoğlu, ICC Milletlerarası Tahkim Divanı'nın da ICC'nin en önemli hizmetlerinden biri olduğunu söyledi.

Hisarcıklıoğlu, tahkim konularının Türkiye'de gelişim göstermesinin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Tahkimi yaşayan biri olarak, şunu söylemek isterim. Eskiden Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımı, yılda 1 milyar doları geçmezdi. Sonra hükümetimiz, tahkimi, ulusal mevzuatımıza ekledi. Bunun da etkisiyle Türkiye’nin yatırımcılar nezdinde cazibesi arttı. Gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımı, yıllık ortalama 10 milyar dolarlar seviyesine çıktı. Dolayısıyla tahkim, iş dünyası açısından çok önemli bir konu.

Biz iş adamları olarak iş bağlantılarımızı kurarken güvencede olmak isteriz. Zira ticaret ve yatırım yapmak, risk almak demek. Başka bir ülkede bunu yaptığınızda, bu risk daha da büyür. Çünkü her ülkede farklı mevzuat, farklı uygulama mevcut. Yatırımcıların, bunların hepsini bilmesi mümkün değil. Bu da ticaret ve yatırım iştahını azaltan bir durum. Herhangi bir ihtilaf durumunda, tarafsız, objektif, saygın, kuralları baştan net olarak konulmuş, bir başvuru merciinin bulunması, tüm tarafları korur. O ülkeyi, iş adamları nezdinde daha cazip kılar. Bu nedenle tahkim, artık iş yapmanın olmazsa olmaz koşullarından biri haline gelmiştir."

Reklam
Reklam

Bugün gelişmiş ekonomilerde, ticari uyuşmazlıkların yüzde 75’inin tahkim gibi, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleriyle çözümlendiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, bu sayede standart adli yargıya, 4 ihtilaftan sadece 1’inin gittiğini dile getirdi.

- "ICC Tahkimi'ni en çok kullanan ilk 10 ülkeden biriyiz"

Türkiye'nin ICC tahkimi açısından önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"2019'da, ICC Tahkimi'ni en çok kullanan ilk 10 ülkeden biriyiz. Bu noktada Genel Sekreter Sayın Fessas’tan bir ricamız olacak. Türkiye’de çok iyi yetişmiş, deneyimli ve kaliteli bir hukuk camiası var. Madem ki ICC tahkimin bu kadar iyi bir müşterisiyiz, o zaman ICC’nin hakem atamalarında, ülkemiz hukukçularına daha fazla yer vermesini bekliyoruz. Son olarak bir talebimizi de sayın Adalet Bakan Yardımcımıza iletmek istiyorum; Türkiye'nin tahkim dostu bir ülke olarak nitelendirilebilmesi için mahkemelere de çok görev düşüyor. Hem tahkim yargılaması sırasında hakem heyetlerine yardım, hem de hakem kararlarının tenfizi açısından. Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay’ın bu konudaki olumlu katkılarını ve yapıcı tutumlarını bekliyoruz.
Biz de TOBB olarak tahkimiz bilinmesi ve yaygınlaşması için çalışmayı sürdüreceğiz."

Reklam
Reklam

- "Ticaret, barışın sigortası"

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da sağlıklı bir ticaretin olması için barışın önemine dikkati çekti.

Ticaretin barışın sigortası olduğunu belirten Feyzioğlu, şunları söyledi:

"İnsanlığın ortak aklının ortaya koyduğu mucizevi çözüm ticareti güvence altına almaktır. Kadim gelenek bize bunu öğretmiştir. Ticaretin beşiği olan toprakların mirasçılarıyız. Ticaret bu topraklardan çıktı, tahkim bu topraklardan çıktı. Roma hukuku bu topraklardan çıktı. Bu konuda son dönemde yapılmış olan bilimsel araştırmalar Roma hukukunun kadim kaynağının Anadolu toprakları olduğunu bize ispatlamıştır.

Tarihine sahip çıkan geleceğine de sahip çıkar. Ticaret kural ister, düzen ister, iş insanı yatırımına güvence ister. Bir ihtilaf çıkarsa önceden bu ihtilaf 'hangi kurallara göre çözülür, acil çözülür mü' diye bilmek ister. Yatırımcının beklediği en önemli şey güvenli bir hukuki ortamdır. Uluslararası Tahkim uluslararası ticaretin bir anlamda lokomotifidir."

Reklam
Reklam

Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği rakip değil çözüm ortağı olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, "İki kurum, her konuda çözüm ortağıdır ve her konuda birlikte çalışmalıdır. Türkiye'de uluslararası tahkimin yerleştirilmesi, geliştirilmesi ve Türk avukatlarının Türk hukukçularının dünyanın her yerinden başarıdan başarıya, zirveden zirveye koşabilmesi iki büyük kurumun iş birliği ile olacaktır." diye konuştu.

- "Tahkim mahkemeleri anlaşmazlıklarda ilk başvurulan yerlerden"

ICC Milletlerarası Tahkim Divanı Genel Sekreteri Alexander Fessas ise tahkim mahkemelerinin anlaşmazlıklar için ilk başvuruların çözüm yerlerinden olduğunu anlattı.

Yolsuzluk ile ilgili konuların bile ilk olarak tahkim mahkemelerine intikal ettiğine dikkati çeken Fessas, "İnsan hakları ihlalleri de tahkim mahkemelerine intikal ediyor. Karbon değişikliği gibi çevre ile ilgili anlaşmazlıklar bile tahkime intikal ediyor. Uluslararası tahkim kendi kendini düzenleyen özerk bir sistem haline geldi. ICC küresel ticaretin kolaylaştırılması konusunda çok önemli bir rol üstleniyor. Milletlerarası tahkim kuruluşları bu sistemlerin bel kemiğini oluşturuyor." ifadelerini kulandı.

Reklam
Reklam

2019'un zor bir yıl olduğunu belirten Fessas sözlerini şöyle tamamladı:

"ICC 1919 yılında kurulduğundan bu yana 45 milyon farklı şirketi temsil eden ve 1,2 milyon çalışanı olan bir kuruluş olarak kuruluş felsefesi bugün ilk kurulduğu günkü gibi önemli. 2019 yılında ICC olarak rekorlar kırdık. 2019'da 2 bin 500'den fazla taraf, 145 farklı ülkeden yargı alanından temsil edildi. ICC tahkim mekanizmasının kullanımı ile ilgili olarak ciddi bir güven var devletler nezdinde. Sadece geçen sene bin 500'den fazla tahkim uzmanı hizmet verdi ICC davalarında. Türkiye'den ise ICC'ye en çok inşaat, mühendislik, altyapı ve telekom gibi anlaşmazlıklarla başvuruluyor."

Açılış konuşmaları sonrasında Birkan ve Feyzioğlu'na plaket takdim edildi.

Anahtar Kelimeler: