15 Temmuz 2016 gecesi neler oldu?
Boğaziçi Köprüsü asker tarafından tek yönlü kapatıldıktan itibaren bu soruyu sormaya başladık, uzun bir süre de yanıtını alamadık.
Televizyonlarda henüz bir şey yoktu, tabii Twitter kaynıyordu. Önce ‘muhtemel bir IŞİD saldırısını önlemeye yönelik’ dendi; iddiaya göre bu istihbaratı alan asker, devleti beklemeden işe koyulmuştu. Ardından çok kısa bir süre ‘tatbikat’ kelimesini duyduk. Sonunda bomba Twitter’a düşen bir videodan geldi. Videoda bir asker açık açık "yönetime el koyduk" diyordu.
Önce sosyal medya kanalları, ardından TV’ler kaynamaya başladı; cunta güçleri TRT’yi ele geçirildi, uzun bir süre yüzü hafızamızdan çık(a)mayacak sarışın spikere metni zorla okuttular. Devleti temsilen Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan peşpeşe televizyonlara bağlandılar; küçük bir azınlığın yaptığı bu _‘kalkışma’_nın misliyle bastırılacağını açıkladılar.
CNNTürk’ün de içinde bulunduğu Doğan Medya Binası’nın basılması, helikopterden sivillere ateş açılması, sivil halkın ellerinde sopalarla tankların üzerine çıkması, cunta emrindeki erleri lince kalkışması, bombalar, F16’lar... Bu gözler neler gördü neler!
Halbuki gördüklerimizin bir kısmı da yalan haberdi.
Bundan çok değil, henüz 3 yıl evvel Gezi Parkı Eylemleri’ni yaşamış bir jenerasyonun yalan haberin, aldatmaca fotoğrafların nasıl da gündem yarattığını, nasıl insanları yönlendirdiğini ezbere biliyor olması gerekirdi halbuki.
Ama işte ilk defa ‘darbe’ gördük ya; heyecanlıydık, yine kaçırdık temkinli olmayı. Biz temkinli olmayı atlamışken nasıl haberler servis edilmiş, Mehmet Atakan Foça derledi.
1. Fatih Portakal’ın ‘Kafası Kesilen Asker’ fotoğrafı paylaşması
Peşinen söyleyelim, Fatih Portakal’ın Facebook sayfası an itibariyle bulunamıyor, herhalde kapatılmış ya da dondurulmuş durumda.
Halbuki fotoğraftaki vatandaşın ismi Burak Salıvermez idi; askerliğini 2013’te Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yapmış, 2014’te terhis olmuştu, sapasağlamdı. Burak Salıvermez, bu yalan servisi kendi Instagram hesabından ifşa etti.
Ardından bir de açıklama yaptı 'e:
“Yalan haberlerle benim ve ailemin hayatını perişan ettiler. Ailem ve arkadaşlarım hala şokta. Annem, babaannem, amcam, halam kısaca bütün akrabalarım perişan oldu. Birileri dezenformasyon amaçlı olarak fotoğrafımı kullandı. Bu yapılacak bir şey değil. Yapanların suç işlemiş olduğunu düşünüyorum. Kendilerini benim yerime koysunlar. Aynı şey onlara yapılmış olsaydı aileleri neler yaşardı? Ailemi üzmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunların yaptıkları cezasız kalmamalıdır. Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir günde bu gibi yalanlar bizleri çok çok üzdü. Bu yalan haberi yapanlar ve yayanlar hakkında dava açacağım."
2. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün bombalanma videosu
Gecenin bir vakti birçok haber kanalının websitesinde bu videoyla karşılaştık, şok olduk. Halbuki bu video da yalandı...
Video aslında 2014 yılından, Gazze’nin bombalanmasına ait bir videoydu. Birçok haber kanalı bu videoyu hızla yayından aldılar. Ancak T24’ün Twitter hesabında videonun halâ bu yalan haliyle servis edildiğini görüyoruz.
Bu arada video, CNNTürk yayınından alıntı. Yayın, darbe gecesi 01.36’dan; yani CNNTürk basılmadan az evvel. E biraz kafamız karıştı açıkçası...
3. Boğaziçi Köprüsü’nde linç edildiği iddia edilen askerin fotoğrafı
Aslında fotoğrafın yalan olduğunu iddia eden haberin yalan olması mı demeliydik?
Önce linç fotoğrafları paylaşıldı, ardından Twitter’da bu görsel servis edilmeye başlandı. Görsele göre bu linç anı yalandı, 2006 yılında Van’da bir askeri aracın devrilmesi sonrasında çekilmişti. Van’da 2006 yılında hakikaten de askeri araç devrilmiş, CNNTürk’ün haberi ile sabit. Gel gelelim, o haberin içinde böyle bir görsel bulunmuyor. Yani görsel,
‘linç anının yalan olduğu’ yalanınıyaymak için haberin içine sonradan iliştirilmiş.
Buyrun, CNNTürk’ün .
Ayrıca, burada paylaşamayacağımız kadar kan ve Türkçe küfür içeren bir videonun buradaki görselle aynı açıdan çekildiğini; sosyal medya kanallarında sıkça paylaşıldığını da hatırlatalım. Bu durumda;
Linç gerçek;
O gerçek zaten...
Boğazı kesilen asker ile ilgili Adli Tıp Kurumu’na yansıyan bir kanıt ise, Haber7’nin haberine göre henüz yok.
4. Darbe girişimi sonrası paylaşılan fotoğraflar
Örneğin bu görsel Ankara’dan değil, Mısır’dan.
Yine T24 ile karşı karşıyayız...
Bu görsel de Mısır’dan, 2011 yılından.
‘Darbe girişimi sonrası sokağa dökülen halk’ diye servis edilen bu resim ise 2015 yılından, Fas’tan.
Tekzip ve düzeltme: Aşağıdaki haber Mehmet Atakan Foça'nın orijinal listesinde bulunmamaktadır. Ali Nuri Çoğakoğlu'nun kişisel hesaplarından bu haberin yalan olduğu öğrenilip, Mynet Haber yazarı tarafından listeye eklenmiştir.
5. Gazeteci Tuğçe Tatari’nin tepkisi
Ekranlara yansıyan görüntü böyleydi... Bir grup sakallı, sarıklı vatandaş, yelekli ve gözlüklü bir vatandaşın önderliğinde sabah silah bıraktıktan sonra linç edilen askeri taşıyordu...
Kendisi de başarılı bir gazeteci olan Tuğçe Tatari de temkinli olamamaktan nasibini almıştı anlaşılan. Çünkü gerçeğin kendisi anlatılandan farklı.
Kadrajdaki en yakın vatandaş, oyuncu Ali Nuri Türkoğlu.
A photo posted by Ali Nuri / as Ali Türkoğlu (@alinuriturk) on
İşin aslında, oyuncu Ali Nuri Türkoğlu linç edilen askeri, resim karesinde görülen sakallı vatandaşlarla birlikte linçten kurtarmaya, hastaneye yetiştirmeye çalışıyordu. Ali Nuri Türkoğlu’nun açıklamasına göre karede görünen vatandaşların IŞİD’le hiçbir alakaları yoktu, aksine askeri linçten kurtarmaya çalışırken "Yapmayın dinde yeri yok, günaha giriyorsunuz!" diye bağırıyorlardı.
Bir haberin sahte olup olmadığını nasıl anlayacağımızı birkaç hafta önce sizlerle paylaşmıştık...
Bu haberimizde biz Geraldine R Dodge Vakfı’nın basın direktörlüğünü yürüten Josh Stearns’ün görüş ve yönlendirmelerine yer vermiştik.
Mehmet Atakan Foça ise Avrupa Basın Birliği tarafından yayınlanan _Doğrulama El Kitabı’_nın Türkçe’leştirilmesinde editörlük yapmış. Kitabın ücretsiz PDF versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.