Milletvekili Gökcan, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otelin anlamlı olduğunu vurgulayarak "Demokrasi ateşinin Muğla’dan, Marmaris’ten yakıldığı yerlerden biri" diye konuştu. ""Suikast timi buraya geldiğinde öncelikle oteli bulamadılar. Yanlış otele gittiler" diyen Gökcan, suikast timinin daha sonra oteli bulup bu kez Erdoğan'ı bulamayınca ailesini aradıklarını ifade etti.
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde FETÖ/PDY mensubu bir grubun 15 Temmuz günü darbe girişimi sırasında, Marmaris ilçesinde saldırdıkları 5 yıldızlı Turban Grand Yazıcı Otel’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tatili süresince çalışma ofisi olarak kullandığı ve koruması şehit Mehmet Çetin’in odasını ziyaret eden AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, otel yönetimi tarafından kapatılan ve müşteriye verilmeyerek olduğu gibi muhafaza edilen 2 odada hain darbe girişimini lanetledi. Hain darbe girişiminin olduğu geceki haliyle muhafaza edilen ve 120 merminin isabet ettiği oteldeki görüntüler görenleri duygulandırıyor.
AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisi olarak kullandığı odadaki kurşun izlerini göstererek darbe girişimini lanetlediğini ve bugünü millet olarak unutmayacaklarını belirterek şöyle konuştu:
"Bugün 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Beraberlik günü. Cumhurbaşkanımızın Marmaris'te hain FETÖ darbe girişimiyle sırasında konakladığı oteldeyiz. Bu otel gerçekten çok anlamlı. Demokrasi ateşinin Muğla’dan, Marmaris’ten yakıldığı yerlerden biri. Cumhurbaşkanımız bilindiği gibi o gece ilk kalkışma olduğunda milletimize çağrısıyla 'bütün vatandaşlarımızı sokaklara, meydanlara davet ediyorum' dediği ve ilk demokrasi ateşini ateşlediği yer burası. Cumhurbaşkanımız o açıklamayı yaptıktan sonra hemen akabinde Dalaman’dan İstanbul’a geçti. Sonrasında da suikast timi 3 helikopterle buraya gelerek bu enkazı bıraktı."
Milletvekili Gökcan suikast timinin hedefinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Suikast timi buraya geldiğinde öncelikle oteli bulamadılar. Yanlış otele gittiler. Daha sonra aradan bir zaman geçtikten sonra oteli buldular. Öncelikle Cumhurbaşkanımızın kaldığı yeri bulamadıkları için rastgele otelde Cumhurbaşkanımızı ve ailesini aramaya çalıştılar. Buraya ilk geldiklerinde burada da otel çalışanlarıyla, personeliyle arasında bir arbede oldu. Otelde çalışan personele işkence edip, darp ediyorlar. Kapılara silahla ateş ediyorlar. Duvarlarda hala kurşun izleri var ve o gece burada sonuç alamıyorlar."
O gece şehit edilen Cumhurbaşkanı Koruması Mehmet Çetin ve polis memuru Nedip Cengiz Eker'i hatırlatan Gökcan, şehitlere Allah'tan rahmet yakınlarına da başsağlığı diledi.
Milletvekili Yelda Erol Gökcan, Muğla ve Marmaris'in darbe girişimini en ağır yaşayan şehirlerden olduğunu belirterek şunları söyledi:
"İstanbul ve Ankara o gece darbeyi girişimine en ağır yaşayan illerden ikisiydi. Ama Muğla’da gerçekten çok önemliydi. Çünkü asıl amaç o gün burada olan Cumhurbaşkanımızı ve ailesini almaktı. O yüzden Marmaris’in, Muğla’nın çok apayrı bir önemi var. Bu anlamda da Marmaris’in özellikle bugün burada Cumhurbaşkanımızın çalışma ofisi olarak kullandığı bu alanda olmak, 15 Temmuz günü bu alanda olmak çok önemli."
Milletvekili Gökcan, 15 Temmuz’un manevi değerini de hatırlatarak, "Vatandaşımızın da burada ve ülke genelinde yaşananları görmesi çok önemli. Bizler 15 Temmuz’u unutmadık ve unutturmayacağız. Hain FETÖ terör örgütüne karşı en ağır ve güçlü şekilde mücadele yapıldı. Ondan sonraki süreçte mahkemeler sürdü. Bizler o mahkemelerin takipçisi olduk. En ağır cezayı aldılar. Bugün adı FETÖ olur, yarın adı başka bir terör örgütü olur. Bir taraftan PKK’sı, bir taraftan PYD, bir taraftan kötüsü. Yani yedi düvele karşı hem içte hem dışta terörle mücadele sonuna kadar devam ediyor" diye konuştu.
AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan sözlerine şu cümlelerle son verdi: "O gece Türkiye Büyük Millet Meclisi de bombalandı. Amaç buradan milli iradeyi yok etmekti. Bu aziz millet vatanı için, bayrağı için, ezan sesinin susmaması için o gece Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile herkes meydanlara indi. 251 şehit verdik. Gazilerimiz var şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz’un adı çok farklı. 15 Temmuz demek destan demek, 15 Temmuz demek Çanakkale demek, 15 Temmuz demek Dumlupınar demek, 15 Temmuz demek Sakarya demek. Ben kesinlikle bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum ve Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum."
(İHA)