Terör örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimini sokaklara çıkarak püskürtenler, arkalarında kahramanlık hikâyeleri bıraktı. Milliyet gazetesinden Paşa Alyurt'un haberine göre, Öğretmen Halim Arslan, “Tanımadığımız vatandaşlarımızla birlikte kol kola girerek darbeci hainlerin üzerine doğru yürüdük” derken, rarbe girişimi gecesi şehit düşen polis memuru Muhammet Oğuz Kılıç’ın polis babası ise, “Oğuz’la kısa bir telefon görüşmesi yaptım. Bana, ‘görevdeyim, sıkıntı yok’ dedikten sonra başından vurularak şehit edildi” diye konuştu.
ZEKİ KILINÇ (Şehit polis Muhammet Oğuz Kılınç’ın polis babası)
Taksi tutarak Ostim’den Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasına gitmiş. İstihbarat Şubesi’ne çıkıp orada arkadaşları ile helalleşip, “Teslim olmak yok, çarpışacağız” diyerek herkes gibi o da silahına sarılmış. Oğuz, birkaç arkadaşıyla birlikte İl Emniyet Müdürlüğü binasının silah deposunun kapı kilidini kırarak oradan uzun namlulu silahlar alıp amirlerine ve arkadaşlarına dağıtmış. Oğuz’la saat 00.14 sıralarında silah sesleri arasında yaptığım telefon görüşmesinde, “Oğlum görevde misin, orada durum nasıl?” diye sorduğumda, “Görevdeyim baba, sıkıntı yok, Allaha emanet ol, görüşürüz” diyerek kısa bir telefon görüşmesi yapmıştık. Bu görüşmenin ardından cadde üzerinde arkadaşları ile birlikte toplanıp tekbirler getirerek saat 00.45 sıralarında tanklar önünde mevzi alan asker elbisesi giymiş darbecilerin ateş açması sonucu başından vurularak şehit edildi.
HALİM ARSLAN (Gazi, öğretmen)
Köprü üzerinde ZPT’lerle yolu kapatan darbeci askerlerle karşılaştık. Tanımadığımız, daha önce hiç görmediğimiz diğer vatandaşlarımızla birlikte kol kola girerek darbeci hainlerin üzerine doğru, herhangi bir silah olmadan sadece ay yıldızlı bayraklarımızla yürümeye devam ettik. Darbeciler ateş etmeye başladı. Ayağımda bir ıslaklık ve acı hissettim. Yaralandım, bir araçla hastaneye götürüldüm.
ABDULAZİZ GÜVEN (Öğretmen/Genelkurmay’da vurulan ilk sivil gazi)
6 aylık bebeğimi ve eşimi bırakıp sokağa çıktım. Meclis kavşağına geldikten sonra tanklar ve zırhlı araçlarla karşılaştık. Genelkurmay kapısına üç kişi gelmiştik. Kapıdan darbeciler uyarı ateşi yaparak, ‘uzaklaşın’ dedi. Yanımdaki iki genç uzaklaşırken, ben kapıya dayandım. ‘Teslim olun, halk sizi linç edecek’ dedim. Ana kapıda karşıma dikilen bir rütbeli darbeci, tüfeği alnıma dayayarak, ‘uzaklaş vururum’ dedi. Kapı arasından ayağıma ateş etti. Kurşun sol kaval kemiğimi parçaladı.
ABDULKADİR TECİMER (Ekonomi Bakanı Zeybekçi’nin danışmanı)
15 Temmuz gecesi haber alır almaz Sayın Bakanımızla temasa geçtik. TBMM’ye gitmesi gerektiğini iletti. Bu talimatıyla Meclis’in Dikmen kapısından giriş yapmak istedik. Yollar kapatıldığından yürüyerek girdik. O esnada üzerimize ateş açılmaya; kurşunlar yağmaya başladı. Bakanımızı korurken koruma duvarını tırmanarak bahçeye geçtik. O sırada bacağım kırılmışsa da bakanımıza refakat ettim. Kırık sebebiyle Meclis alt salonunda istirahat etmek mecburiyetinde kalmıştım. O esnada bakanımız içeri girdi. Namaz kılmaya başladı. Namazını bitirdikten sonra ellerini açtı ve dua etti.