15 Temmuz şehidinin eşi: O gece 'gitme' dedim, şimdi olsa 'git' derdim

Rize'de yaşayan 15 Temmuz şehidi Şuayip Seferoğlu’nun eşi Yıldız Seferoğlu, "O gün eşime ‘gitme’ dedim ama 15 Temmuz’da, Türk milletinin verdiği o mücadeleyi görünce bugün olsa ’git’ derdim” dedi.

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Fatih Saraçhane Belediye binası önünde çıktığı tankın üzerinde vurularak, şehit olan Rizeli Şuayip Seferoğlu’nun ailesi, o geceyi unutamıyor. İstanbul’da hayatlarını sürdürürken, darbe girişiminin ardından Rize’ye taşınan Seferoğlu’nun eşi ve 3 çocuğu, yaşadıkları zor günleri atlatmaya çalışıyor. Seferoğlu’nun eşi Yıldız Seferoğlu, çocuklarının bu süreçte yıpranmaması için büyük mücadele veriyor.

Babasız geçen 4 yılın acısını her gün yaşadıklarını belirten Yıldız Seferoğlu, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı. Seferoğlu, "15 Temmuz’da akşam saatlerinde evimize yakın olan Zeytinburnu’ndaki iş yerimize gittim. En son orada gördüm sonra eve döndüm, eşim bir daha eve gelmedi. Gece 01.00'de iş yerini kapatıyorlar, 4 arkadaş motorlara binerek Fatih’e gidiyorlar. Eşim saat 2 çeyrekte tankın üzerine çıkıyor, göğsünden vuruluyor ve şehit oluyor. En son saat 01.00'de telefonla görüştük, ‘Ben gidiyorum’ dedi, ‘Ben gitmeni istemiyorum, gitme’ dedim ama o 'Nasıl dururum, duramam ki hakkını helal et’ dedi, ‘Helal olsun’ dedim o anda telefon kesildi, bir daha ulaşamadım” dedi.

Reklam
Reklam

'CUMHURBAŞKANI'MIZIN BÜYÜK DESTEĞİNİ GÖRDÜK'

Eşinin şehit olmasından sonra İstanbul'da Rize’ye taşındığını anlatan Yıldız Seferoğlu, "Eşimin şehit olmasından ve kendimi toparladıktan kısa bir süre sonra eşimin memleketi Rize'ye geldim, çocuklarımla buraya yerleştim. Babamızın şehit olmasının ardından zor bir süreç geçirdik, özellikle çocuklarım çok etkilendi. Her şey artık çok farklı, o varken farklı, o yokken farklı. Hem anne hem baba oldum. Çocuklarımla beraber ayakta durmaya çalışıyoruz. Bu süreçte devletimizin ve Cumhurbaşkanı'mızın büyük desteğini gördük, yaşadığımız her sıkıntıda yanımızda oldular. Eşim dünya iyisi bir insandı, bağırmaz, kızmaz, melek gibi biriydi. Rabbim onu yanına aldı ama sanki hep bizim yanımızda, bizi bir yerlerden izliyor, görüyor, hep öyle hissediyorum. Mezarı Küçükköy'de, her 15 Temmuz’da mezarı başında Kur'an okutarak tüm şehitlerimiz için dua ediyoruz. 15 Temmuz'daki son telefon konuşmamızda ‘gideceğim’ dediğinde ben ona ‘Gitme, çocuklar ağlıyor, dur’ demiştim ama şimdi olsa ‘git’ derim. O gece yaşananları gördükçe, vatanı kurtarmak isteyenlerin mücadelesini izledikçe, 15 Temmuz’un ne demek olduğunu çok daha iyi anlıyorum” diye konuştu.

Reklam
Reklam

(DHA)

Anahtar Kelimeler: