16 Haziran İngiltere basın özeti

İngiltere'deki AB referandumu öncesi, birlikten ayrılma yanlılarının Türkiye'nin olası AB üyeliğine veto garantisi talebi, Guardian: Türkiye'nin AB üyeliği görünür gelecekte mümkün değil ve Donald Trump'ın anketlerdeki düşüşü.

İngiltere'de gelecek hafta yapılacak Avrupa Birliği'nde kalıp kalmama referandumu yaklaşırken, referandum tartışmaları kapsamında Türkiye'nin olası Avrupa Birliği üyeliği yoğun bir şekilde tartışılmaya devam ediliyor.

Birlikten çıkma yanlılarının kampanyasında seçmenlere, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi durumunda milyonlarca Türk göçmenin İngiltere'ye geleceği mesajı veriliyor.

Daily Telegraph referandumda İngiltere'nin AB'den ayrılması kampanyasının liderlerinden eski Londra Belediye Başkanı Boris Johhson ve Muhafazakâr milletvekili Michael Gove'un, Başbakan David Cameron'a Türkiye'nin asla AB üyesi olmayacağını garanti etmesi çağrısı yaptığını yazıyor.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin üyeliğine veto garantisi talebiGove ve Johnson'un Cameron'a yazdıkları mektupta, Türkiye'nin AB üyeliği söz konusu olduğunda İngiltere'nin veto hakkını kullanacağına dair garanti istedikleri belirtiliyor. Cameron'dan ayrıca Türkiye'yle katılım müzakerelerine son verilmesi ve Türk vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz seyahat hakkı elde etmesinin önlenmesini talep ettikleri kaydediliyor.

Mektupta "Hükümet veto garantisi veremezse, halk da bunda makul sonucu çıkartıp Türkiye'yle ortak sınırlara sahip olmayı önlemenin tek yolunun 23 Haziran'da ayrılma yönünde oy kullanmak ve kontrolü eline almak olduğu sonucunu çıkartacaktır" deniyor.

Daily Telegraph mektubun, Cameron referandum tartışmasını ekonomi alanına çekmeye çalışırken, oylamaya kısa bir süre kala tartışmaya göç zemininde devam etmeyi amaçladığı yorumunu yapıyor.

Guardian da "Türkiye'nin AB üyeliği ihtimali konusunda gerçekleri hayal ürününden ayırmak" başlığını attığı başyazılarından birinde Ankara'nın Avrupa Birliği üyeliği ihtimalinin görünür gelecekte mümkün olmadığını anlatıyor.

Reklam
Reklam

Guardian "AB referandumu tartışmaları sırasında 79 milyon Türk vatandaşının birden Avrupa genelinde seyahat özgürlüğü kazanacağı korkusunun körüklenmesine" karşın, Avrupa Birliği'nin 1963'de verdiği üyelik perspektifinin gerçekleşeceğine dair hiçbir işaret olmadığını söylüyor ve şöyle devam ediyor;

'Avrupa Türkiye'ye hazır değil'"Basitçe söylemek gerekirse, Avrupa'da hiç kimse şimdi ya da görünür gelecekte Türkiye'yi birliğe almaya hazır değil. Bunun tersini iddia etmek ya cahillik ya da bilerek yanlış yönlendirmek. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesini otoriter bir yola sokmadan çok önce bile bu ülkenin AB üyeliğine muhalefet, Avrupa kıtasında geniş bir şekilde paylaşılıyordu. Örneğin Fransa, 10 yıl önce Cumhurbaşkanı Jacques Chirac büyük nüfuslu Müslüman bir ülkenin Fransa'nın kapısına dayanacağı korkuları Fransız iç politikasında kullanılmaya başlandığında, daha önceki Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlaştırılması yanlısı açıklamalarından radikal bir dönüş yapmıştı. Almanya'da ne Angela Merkel ne de partisi Hristiyan Demokratlar Türkiye'nin hiçbir zaman Türkiye'nin AB üyeliği konusunda hevesli olmadı."

Reklam
Reklam

'Vizesiz seyahat illüzyon'Gazete Merkel'in Avrupa'ya mülteci akışını önlemek için Türkiye'yle neredeyse tek başına yaptığı müzakerelerle vardığı anlaşmada da AB üyeliğinin elle tutulur bir gerçeklikten çok sembolik bir slogan olduğunu vurguluyor ve "Diplomasinin sıklıkla dayandığı yapıcı belirsizlikle, hakiki siyasi irade arasında bir fark var" diyor.

Guardian, Türkiye'nin 1990'lardaki siyasi özgürleşme ve ekonomik gelişmeyle AB üyeliğine yaklaştığı çarpıcı günlerin çok geride kaldığını söylüyor. "Erdoğan'ın İslamcı-Muhafazakâr partisi 2002'de iktidara geldiğinde bir yeniden yakınlaşma yaşandığı da doğru. Böylece 2005'te katılım müzakereleri başladı." diyen gazete şöyle devam ediyor;

"Ama o günden bu yana süreç neredeyse tamamen durdu. Türkiye'nin kötü insan hakları karnesi, Kıbrıs'ta uzun süredir devam eden soruna karşı tavrı en bariz iki engel olarak kalmaya devam etti. Türkiye'nin AB'ye girmesinin getireceği jeopolitik avantajlarla ilgili geçmişteki tezlerin büyük kısmı da Ortadoğu'daki kaosla silinip gitti. Bir de Türk vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz seyahati meselesi var. İngiltere'deki bazılarının iddialarına karşın, bu hep gerçek bir ihtimalden çok bir yanılsama oldu. Mart'taki uzlaşmanın bu kısmının gerçekleşmesi için Türkiye'nin 72 kriteri karşılaması gerek. Buna Erdoğan rejiminin siyasi muhalefeti ezmekte kullandığı terörle mücadele yasası da dahil"

Reklam
Reklam

'Türk işgali iddiaları yalan'"Avrupa'nın milyonlarca Türk tarafından işgal edileceği iddialarının da baştan aşağı yalan olduğunu söyleyen" Guardian İngiltere'nin Schengen bölgesinde olmadığını ve zaten etkilenmeyeceğini vurguluyor.Başyası şöyle sona eriyor;

"Türkiye'nin AB'ye girişi eski bir vaat olabilir. Ancak koşullar bu sözün yerine getirilmesi neredeyse imkânsız kılacak kadar değişti. Her durumda, her bir AB üyesi ülke Türkiye'nin katılımını veto edebilir. Gerçekler bunlar ve bu konuda gerçekler korkunun panzehiri"

Financial Times, kamuoyu yoklamalarına göre ABD'de Cumhuriyetçi Partili Başkan Adayı Donald Trump'a verilen desteğin son günlerdeki çıkışlarının ardından azaldığını yazıyor.

'Trump'ın anketlerdeki düşüşü'Gazete bunlardan birinin Meksika kökenli bir yargıcı kökeni nedeniyle kendisine karşı olmakla suçlaması, diğerinin de "İslami terör konusunda haklı çıktığı için" tebrik edilmesi gerektiğini söylemesi olduğunu belirtiyor.

Washington Post ve ABC News'in anketine göre Amerikalıların yüzde 70'i Trump hakkında olumsuz düşüncelere sahip.

Reklam
Reklam

Bloomberg'ün anketine göreyse Hillary Clinton, Trump'ın 12 puan önünde gözüküyor ve ankete katılanların yüzde 55'i asla Trump'a oy vermeyeceğini söylüyor.

Tefecilere çıplak fotoğraf teminatıYine Financial Times'daki bir haber Çin'deki tefecilerin kadınlara verdikleri borçları geri almak için başvurduğu yöntemi anlatıyor.

Habere göre tefeciler kadın borçlulardan teminat olarak çıplak fotoğraflarını istiyor.

Guandong bölgesindeki kız üniversite öğrencilerin ellerinde kimlikleriyle çıplak fotoğraf vermelerinin talep edildiği, borcun ödenmemesi durumunda da fotoğraflarını yayınlama tehdidinde bulunulduğu ifade ediliyor.