İlçe merkezine yaklaşık 55 kilometre uzaklıktaki Göktaş Mahallesi kırsalında 18 Eylül 2019'da define için kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine bölgeye sevk edilen jandarma ekiplerince tespit edilen, üzerinde farklı figürlerin yer aldığı mozaiklerin bulunduğu bölge sit alanı ilan edildi.
Bölgede Mardin Müze Müdürü Abdulgani Tarkan başkanlığında, uzman arkeolog ve sanat tarihçisi Volkan Bağlayıcı, 5 işçi, Diyarbakır Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden de ekiplerin katılımıyla söz konusu bölgede 5 Temmuz'da kurtarma kazısı başlatıldı.
Yürütülen kazıda insan ve hayvan figürleri, geometrik ve bitkisel motiflerin yanı sıra 9 satırlı Estrangelo (Antik Süryanice) stilinde kitabesi bulunan mozaik tabanlı bazilikal planlı bir kilise ortaya çıkarıldı.
Mozaikli alanda biri omuzunda av hayvanı taşıyan, diğeri ise bir elinde kuş, diğer elinde horoz tutan iki insan figürünün arasındaki yazıda "nisan", biri elinde meyve sepeti, diğeri ise orak taşıyan iki insan figürünün güneyindeki yazıda ise "haziran" yazısı tespit edildi.
Söz konusu yazılardan büyük olasılıkla nisan ayında avlanıldığı, haziran ayında da hasat yapıldığının betimlenmeye çalışıldığı anlaşıldı.
Diğer bir mozaikte ise birbirine bakan sırtlan ve at ile dağ keçisi ve boğa figürleri bulunuyor.
Erken Bizans Dönemine ait bazilikal planlı kilise ve vaftizhanenin üzerindeki kitabeye göre 396 yılında yapıldığı anlaşıldı.
Mardin Müze Müdürü ve kazı başkanı Abdulgani Tarkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 Temmuz'da başlatılan kazı çalışmalarında üçüncü aya girildiğini söyledi.
Çalışmalar sırasında 4. yüzyıla tarihlenen bazilika planlı mozaik tabanlı bir kilise yapısı ile karşılaştıklarını ifade eden Tarkan, "Bazilika planlı kilisenin tabanında 396 yılına tarihlenen erken Bizans dönemi mozaikleri ile karşılaştık. Ana ibadet mekanının orta kısmında 9 satırlık Süryanice bir kitabeye ulaştık. Bu kitabeden buranın 396 yılında yapıldığını anlıyoruz." dedi.
"Mozaiklerde hayvansal betimlemeler, geometrik süslemeler ve insan figürlerine yer verilmiş. İnsan figürlerinde ava çıkmış insanları tasvir eden sahneler yer alıyor. İnsan figürlerinin üzerinde ayrıca nisan ve haziran ibareleri yer alıyor." diyen Tarkan, şunları kaydetti:
"Kilise veya vaftizhane olabileceğini düşündüğümüz yapıda, yapımına katkıda bulunan ruhani şahsiyetlerin isimleri yer alıyor. 9 satırlı Süryanice kitabe estrangelo yazı sitilinde yazılmış bir kitabe. Kazı alanında litürjik (özellikle Hristiyanlıkta, halka açık dini ibadetlerin nasıl yapılacağını belirleyen formlar bütünü) eserler de yer alıyor. Apsis kısmı doğuya bakıyor. Apsis kısmının sağında ve solunda pastophorion (kutsallık olarak kullanılan erken Hıristiyan ve Doğu Hıristiyan kilise binasındaki iki odadan biri) hücreleri yer alıyor. Bu hücrelerde küçük buluntularla karşılaştık. Bu eserler genel olarak litürjik eserler. Bu eserlerin restorasyonu Müze Müdürlüğümüzde yapılacak. Restorasyonun ardından bu eserleri teşhirde görmemiz mümkün olacak."
Müze Müdürü Tarkan, kazıların sadece kilise bölümünde sürdürüldüğünü belirterek "Kuzey ve güney doğrultuda yayılan erken Bizans dönemine tarihlenen bir şehir söz konusu. İleriki yıllarda yapılacak kazı çalışmalarında kilise yapısı dışında yapılar, sivil mimari örneklerle de karşılaşmamız mümkün olacaktır." diye konuştu.