17 Mart bize neler getirecek?

17 Mart hayatımızı nasıl etkileyecek?

Hafızalarımızı şöyle bir yoklayalım. Çünkü hiç birimize yabancı değil bu tarihler ve bu görünüm. Aynı şeyleri farklı derecelerde ve yaşam alanlarında hepimiz yaşadık ve sonunda bitiyor!

Uranüs-Pluto mücadeleci görünümü ilk kez

24 Haziran 2012 tarihinde gerçekleşmişti. O dönemdeki gökyüzü hareketlerine baktığımızda eğitim-iş sorunları, cüzdanımızın açık vermesi, önümüzü hem mali hem de iş anlamında göremememiz, genel olarak üretimin düşüklüğü gibi sorunlarımız vardı. Bu konular üzerinde daha fazla durmuştuk, düşünmüştük, zorlanmıştık, çözüm yolu aramaya çalışmıştık.

Reklam
Reklam

Ülkemizin de durumu bu yöndeydi. Dönüşüm arzusunun özünde iş güvencemiz, özel hayatımızda her şeyi ince eleyip sık dokuyarak nereye yol alıyorum tarzında incelemeler söz konusuydu...


19 Eylül 2012 tarihinde ikincisi gerçekleşen Uranüs-Pluto görünümündeki gökyüzüne baktığımızda iç güvenlik, askerlik, silahlı kuvvetler teşkilatıyla ilgili konular gündeme gelmişti. Kişisel haritalarımızda ise, güçlü olmak, kontrolümüzü elimizde tutma, ne olursa olsun hakimiyeti ele geçirme arzumuz yoğundu. Tutkularımız bir hayli yüksek, çıkarlarımız için savaşma arzumuz da bir o kadar belirgindi. Dönüşümün özünde bunlar yatıyordu...

21 Mayıs 2013 tarihinde üçüncüsü gerçekleşen Uranüs-Pluto görümündeki gökyüzüne baktığımızda, genel olarak ekonomik büyümede yavaşlama, sermaye hareketlerinde oynaklık, finansal açıdan bu tarihe geri dönüp incelediğimde büyümenin 3.2 düzeyinden 2.9 düzeyine düşmesi gibi durumların o dönemdeki dünyada etkili olduğunu görmekteyiz. Bu da parasal konuların, değerlerimizi koruma arzumuzun, milli duygularımızın, güvenlik arzumuzun, sınırlarımızı çizmek ihtiyacımızın da işaretçisi olmuştu. Hakikaten ilginç, bir o kadar zorlayıcıydı...

Reklam
Reklam

1 Kasım 2013 tarihinde dördüncüsü gerçekleşen Uranüs-Pluto görünümündeki gökyüzüne baktığımızda, oldukça önemli bir tarihti. Güneş tutulması Akrep burcunda oluşmuş ve artık bir dönemin bitip yeni bir dönemin başladığını işaret etmişti.

Hepimiz gibi ben de "İşlemeyen ne varsa hayatında çıkart. Sorumluluklarına sahip çık. Baskı altında kalabilirsin, içinde bulunduğun durumu gözden geçir. Finansal ve kişisel anlamdaki şartlarını gerilimli bir şekilde değil, bilinçli bir şekilde ele almalısın" diyerek yeni bir bakış açısı edinmenin şart olduğunu söylemiştik ki, ardından 29 Nisan 2014 tarihinde gerçekleşen Boğa burcundaki Güneş tutulması da bunların test edilmesi haliydi.
21 Nisan 2014 tarihinde beşincisi gerçekleşen, Uranüs-Pluto görünümü ise, geri hareketini sürdürmekte olan Mars ve onun da ardındaki güç olan Venüs-Balık burcu seyir etkinliğiyle örtüşmüştü. Adil, dengeli, işbirliğine açık bir şekilde elde etmenin ve inançlara saygı duymanın önemini vurguluyordu.

15 Aralık 2014 tarihindeki Uranüs-Pluto görünümü ardındaki astrolojik işaretlere baktığımızda, toplumsal konularda insanların bir hayli aktif ve özgürlüklerine fazlasıyla önem verdiklerini, değişim ve yeniliklere istekli olduklarını gördük. Kimsenin kimse üzerinde baskı uygulamasına göz yummayışları ve sosyal medya da bir hayli etkili olmuştu...

Reklam
Reklam

Ve şimdi geldik sonuncusuna... 17 Mart tarihindeki Uranüs-Pluto görünümünde Venüs-Boğa burcunda seyir halinde olacak. Mars-Koç burcunda, 20 Mart tarihinde Balık burcunda Tam Güneş Tutulması, ardından Koç burcunda Tam Ay Tutulması... Düğüm aksı Terazi-Koç ekseninde.
Hepsini harmanladığımda benim gördüğüm şu: Gerek dış dünyada gerekse ülkemizde bir dönüşüm süreci 2012 tarihinde başlamıştı ve 2015 tarihinde, kendi hayatlarımızda ve ülkemizdeki değişime, dönüşüme küresel anlamda bakarak, artık geçmişi yavaş yavaş geride bırakıp yeni şartlara göre hareket ederek hayatımızı restore edeceğiz. Dünyadaki gelişmeleri iyi takip etmek, ülkemizdeki değişimleri anlamak durumundayız.

İnsanın yaşanılanları bir sürpriz gibi görmemesi için, kendine şöyle bir derinlemesine bakarak, "Ben değişime hazırım, evrensel yolumun farkındayım ve benim için gerekli olanla bütünleşiyorum" diyebilmesi gerekir. Bu değişimlerin tümü bizim için gereklidir. Bir kapı kapanmıştır, diğer bir kapı açılmıştır önümüzde. Endişeye hiç gerek yok. Çünkü bu gücümüzü hafife almamız demek olur ki, hiçbir işe yaramaz. Şimdi önemli olan, bundan sonraki gelişmeleri, değişimleri, fırsatları ilerisi adına kazanca dönüştürmektir diye eklemiştim.

Reklam
Reklam

Uranüs-Pluto mücadeleci görünümü, Değişime kendini hazırla, gittiğin yolun neyi işaret ettiğini bilerek zamanı değerlendir. Kendinin farkında ol. Ufkumuzu geniş tutmakta ve artık bilinçli düşünmekte, evrensel yolumuzun işaretlerini iyi anlamakta yarar var. Biz istesek de istemesek de, önümüzde açılan yol, bizi farklı deneyimlerle karşılaştırarak, gelişmemizi sağlayacak.

Uranüs özgürleşmemizi, Pluto dönüşümde bulunmamızı sağlarken, aslında bizi kendi gerçeğimizle buluşturuyor. Değişime direnemeyiz. Her ne pahasına olursa olsun, gelişimi seçmek bizi ileri noktalara taşıyabilir. Tabii ki kolay olduğunu söyleyemeyiz. Her doğum bir sancıdır. Ancak çekilen sancının işaret ettiği gerçeklere kayıtsız kalamayız. Önemli olan siz değişime hazır mısınız? İşte bu sorunun cevabı çok önemli.

Şu gün, şurada şu olacak demenin, astrolojik anlamda çok fazla bilgisi olmayan kişilerce panik ve korkudan başka ne anlamı olabilir. Böyle bir panik duygusuyla hareket eden kişi, nasıl başarılı olabilir. Olsa olsa, zamanı boş yere geçirmiş olur.

Reklam
Reklam

Birileri ne yazar, ne konuşur, ne demeye çalışır, bu gelişimleri korku duvarları yaratarak mı anlatır, bu onların tercihi... Ancak ben kişisel anlamdaki bu yenilikleri gönüllü ve oldukça istekli bir şekilde karşılıyorum ve hayrımıza olmasını temenni ediyorum...

Günlük yorumlarda buluşmak üzere... Seyr-i alem ettiğimiz dünya ve seyir eden gönüllerimiz her dem huzur bulsun...

Can-ı gönülden sevgilerimle

17 Mart günlük burç yorumlarınızı okumak için tıklayın.