18 Kasım haftasına giriş yapıldı. Ekonomi dünyasında ise sıcak gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Fintables yaşanan tüm gelişmeleri aktarmaya devam ediyor...
Geçtiğimiz yıl asgari ücrete ara zam yapılmaması, bu yıl enflasyon beklentileriyle birlikte ücret artışı tartışmalarını daha yoğun hale getirdi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılı için uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere aralık ayında toplanmaya hazırlanırken, tartışmalar yoğunlaşıyor. Gerek hükümet kanadından gerekse muhalefetten gelen açıklamalarda, pazarlığın minimum %25-35 aralığında bir artış talebiyle başlayacağı öngörülüyor.
AK Parti kulislerinde konuşulan %25'lik artış gerçekleşirse asgari ücret 21.250 TL olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, tüm tarafların mutabık kalacağı bir rakama ulaşmayı ümit ettiklerini belirterek, çalışanların enflasyona karşı korunması ve refah seviyelerinin artırılmasının temel öncelikleri olduğunu ifade etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de fiyat istikrarının, tüm vatandaşların alım gücünün artırılması için kritik bir gereklilik olduğunu vurguladı.
Xi Jinping, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı son toplantıyı, Donald Trump’a net bir mesaj iletmek için stratejik bir fırsat olarak değerlendirdi. Xi, Çin’in dostane ilişkilerden yana olduğunu ancak gerektiğinde mücadele etmekten çekinmeyeceğini belirtti. Biden’ın görevinin bitimine az bir süre kala, Xi, Trump’ın Çin politikasına yönelik net bir duruş sergileyerek, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında iş birliğinin önemini vurguladı ve yeni bir "Soğuk Savaş" ihtimaline karşı uyardı. Xi, ABD’yi dört temel kırmızı çizgiye dikkat etmeye çağırdı: Çin Komünist Partisi’nin gücünü zayıflatmaya çalışmama, Çin’i demokrasiye yönlendirme çabalarından kaçınma, Tayvan’ın bağımsızlığını teşvik etmeme ve Çin’in ekonomik yükselişini engellememe. Trump’ın tarifeler ve sert dış politikalar konusundaki yaklaşımı, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da zorlayabilir. Xi, ABD’nin ileri teknolojilere erişimini sınırlayan ve Çin’i izole etmeyi amaçlayan "küçük bahçe ve yüksek çit" politikasını eleştirdi.
Avrupa plastik sektörü, enerji maliyetleri, düzenleyici yükler ve küresel rekabetin yarattığı baskılar nedeniyle ciddi bir daralma yaşıyor. Plastics Europe tarafından açıklanan verilere göre, Avrupa’da plastik üretimi 2023 yılında %8,3 oranında düşerken, plastik geri dönüşümü de talep eksikliği nedeniyle gerilemiş durumda. Bu durum, Avrupa’nın küresel plastik pazarındaki payının 2006’daki %28 seviyesinden geçen yıl %12’ye düşmesine neden oldu. Avrupa Komisyonu’nun katı çevre düzenlemeleri, enerji yoğun plastik sektörünü zorlarken, küresel ölçekte düşük maliyetli plastik üretiminin artması Avrupa’nın rekabet gücünü daha da azaltıyor. Özellikle Çin, yeni petrokimya kapasitelerinin %60’ını sağlayarak bu alanda baskın bir konum elde etti. Almanya gibi Avrupa'nın büyük plastik üreticileri bile bu küresel eğilimin yarattığı baskıya direnmekte zorlanıyor.
ExxonMobil, Sabic, LyondellBasell gibi büyük oyuncular Avrupa’daki tesislerini kapatırken, sektördeki bu gerileme sadece üretimi değil, aynı zamanda plastik geri dönüşüm sektörünü de olumsuz etkiledi. Plastics Recyclers Europe, geri dönüşüm pazarındaki aşağı yönlü eğilimin birçok şirketi iflasın eşiğine getirdiğini belirtti. Avrupa’daki geri dönüştürülmüş plastik malzeme talebinin azalması, döngüsel ekonomiye geçiş çabalarını da baltalıyor. Sektör yetkilileri, Avrupa’daki plastik geri dönüşümünün ve üretiminin desteklenmesi için mali ve ekonomik tedbirlerin artırılması gerektiği konusunda hemfikir. Plastics Europe Genel Müdürü Virginia Janssens, ambalajdan elektrikli araçlara kadar birçok alanda geri dönüştürülmüş malzeme kullanımının artırılmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca, döngüsel plastik yatırımları için acil teşvik ve destek çağrısında bulundu.
ABD Başkanı Biden'ın, Ukrayna'nın Amerikan yapımı uzun menzilli füzeleri Rusya topraklarında kullanmasına izin verdiği bildirildi. Bu karar, Kuzey Kore askerlerinin Rusya saflarında savaşa katılmasının ardından alındı. ABD, bu tür bir izin verme konusunda şimdiye kadar Rusya'nın misilleme riskini artırabileceği endişesiyle isteksiz davranmıştı. Ancak bu karar, Kuzey Kore birliklerinin Rus güçleriyle birlikte konuşlandırılmasının ardından ve Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla Ukrayna'ya verilen desteği azaltabileceği yönündeki endişelerin gölgesinde alındı. İstihdamda güçlü seyir inşaat sektöründen geliyor. 2023 depremlerinin ardından başlatılan inşa seferberliği ve kentsel dönüşüm sürecinin hızlanması, inşaat sektöründeki istihdamın önemli ölçüde artmasına yol açtı. Şubat 2023'te 1 milyon 508 bin 194 olan inşaat sektöründeki ücretli çalışan sayısı, Eylül 2024 itibarıyla %24,5 artışla 1 milyon 877 bin 727'ye ulaştı. Deprem bölgesindeki çalışmaların yanı sıra ülke genelinde hız kazanan kentsel dönüşüm projeleri de bu istihdam artışında etkili oldu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, kayıt dışılıkla mücadele kapsamında yürüttüğü denetimlerini genişleterek tütün ve tütün mamulleri sektöründen sonra alkollü içecek imalatı yapan firmalara yöneldi. Bakan Mehmet Şimşek’in talimatıyla, sektörlerde vergi kaybını önlemek ve kayıt dışı işlemleri tespit etmek amacıyla kapsamlı saha çalışmaları devam ediyor. Denetimlerde, mevzuata aykırı tespitlerde bulunan mükellefler vergi incelemesine alınacak.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrik tüketimi ile ilgili önemli bir düzenlemeyi duyurdu. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, yıllık elektrik tüketimi 5 bin kilovatsaatin üzerinde olan konutlar 1 Ocak 2025’ten itibaren devletin sunduğu elektrik sübvansiyonlarından yararlanamayacak. Bu düzenleme, yüksek elektrik tüketimine sahip kullanıcıların enerjiyi maliyetine uygun şekilde ödemesini hedefliyor.
Artan enflasyon ve TL’nin alım gücündeki azalma, tedavülde kullanılan paraların değişimine yol açıyor. Türkiye’de tedavüldeki en yüksek kupür olan 200 TL’nin kullanımı artarken, küçük kupürler piyasadan neredeyse tamamen silindi. TCMB verilerine göre, 200 TL’lik banknotların tedavüldeki payı Ekim 2024 itibarıyla ilk kez %80’i aşarak %80,4’e ulaştı. 2010 Ocak ayında 200 TL’nin payı %16 seviyesindeydi. Aynı dönemde 100 TL’nin payı %41,62’den %15,01’e, 50 TL’nin payı ise %28,52’den %2,65’e geriledi.
Trump’ın seçim zaferi, ABD borsalarını zirveye taşırken Avrupa piyasaları kan kaybediyor. Yılbaşından bu yana S&P 500 %25 artışla rekor seviyelere ulaşırken, Avrupa hisse senetleri ise ihracatçılara yönelik tarifelerin baskısını hissediyor. Barclays analistleri, bu ayrışmayı “Trump primi” olarak tanımlıyor. Bu arada, Euro/Dolar paritesi 1,05 dolar seviyelerine kadar düşerek son bir yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu, 2022 enerji krizinden bu yana görülen en sert düşüş.
Kaynak: Fintables