18 Mart Çanakkale Zaferi mesajları ve sözleri: 105. yılında şehitlerimizi anıyoruz!

Çanakkale Zaferi’nin 105. Yılında şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. I. Dünya Savaşın'da Çanakkale Boğazı, Gelibolu Yarımadası destansı kahramanlıklara sahne oldu. İşte Mustafa Kemal Atatürk'ün ünlü "Size ölmeyi emrediyorum" emrini verdiği Çanakkale Savaşı'nın tarihi ve Çanakkale mesajları...

105 yıl önce 18 Mart’ta Çanakkle bir ülkenin kaderini değiştiren en önemli hadiselerden biri yaşandı. Çılgın Türkler, Çanakkale’de destansı bir direnişe imza atarak işgalci güçleri Çanakkale boğazından geçirmemiş, Çanakkale’ye çıkan askerlere dünyayı dar etmiştir. İşte Mustafa Kemal Paşa ve Osmanlı ordusunun kahraman neferlerini, şehitlerimizi andığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi için mesajlar...

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ MESAJLARI

  • Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü’nde; bir kahraman olarak ölümsüzleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, Çanakkale Zaferi’ni ulusça kutlamanın kıvancı içerisinde sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

  • Çanakkale Zaferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını ortaya koydu. Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun...

  • Çanakkale Zaferi, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Aziz Türk milletimizin bu onurlu günü kutlu olsun.

  • Türkler Çanakkale'yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun...
Reklam
Reklam

  • Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olmak bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Zaferiniz kutlu olsun…

  • Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebelerini kazandıran yüksek bir ruhtur.

  • Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olmak bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Zaferiniz kutlu olsun…

  • Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebelerini kazandıran yüksek bir ruhtur.

    • 18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir. Zaferiniz kutlu olsun…
  • Çanakkale Müdafaası üç mucizeler muharebesidir. Hali kurtardı, maziye hamaset ve azametini iade etti. Vatanımızı ve vatani ebedi yaptı. Çanakkale Zaferimizi en içten duygularımla kutluyorum...
Reklam
Reklam

  • Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi, temel ilke ve nitelikleriyle geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele verirken, bizi millet yapan yüksek değerleri canlı tutmalı, daima yüceltmeliyiz.

  • Yakarışa geçmişti hepsi de birden, içini döküyordu Hakk'a herkes derinden. Kuduruyordu mütegallipler kederinden. Ve emindi Mehmetçik yarınki zaferinden! Çanakkale Zaferimizi gururla kutluyorum...
Reklam
Reklam

ÇANAKKALE SAVAŞI'NIN TARİHİ

Çanakkale Savaşı veya Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.[9] İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zapt etmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

Reklam
Reklam

Osmanlı İmparatorluğu, Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya'nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz'de Britanya donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul'a gelmesiyle bir oldubittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması'na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz'e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmiştir.

Birleşik Krallık Savaş Konseyi sektereri Albay Hankey Winston Churchill 'in de desteğiyle, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı savaş konseyine sunmuştur.[7]. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. Özellikle 19 Şubat 1915 ve 25 Şubat 1915 bombardımanları sonucu Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Çobanlı giriş tabyalarının geri hatta çekilmesi emrini uygulatmıştır. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kalındı.

Reklam
Reklam

Deniz harekatıyla İstanbul'a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan Britanya ve Fransa kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. Britanya ve Fransa çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde Suvla Koyu'na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos'ta Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. Britanya ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir

Reklam
Reklam